Intimacy tradutor Turco
1,011 parallel translation
Haven't you reached that stage of intimacy yet?
Samimiyet aşamasına gelmediniz mi daha?
A certain intimacy is quickly established.
Çabucak kaynaşmış bir ortamı var.
Damn my own folly for having lavished my hard-earned knowledge and the treasure of my regard and intimacy on a heartless guttersnipe!
Zorluklarla kazandığım bilgimi ve onca ihtimam ve samimiyetimi... kalpsiz bir sokak kızına harcadığım için aptallığıma lanet olsun!
Our zoom lens makes ideas like intimacy and secrecy obsolete.
Teleobjektifimiz sayesinde gizlilik ve samimiyet ulaşılamaz kavramlar olmaktan çıkacak.
No intimacy could satisfy... "
Hiçbir cinsel yakınlık bu hissi tatmin etmeye yetmezdi... "
But I believe only after two people have lived together... Intimacy before final involvement. Yes, how true.
Ama evlilik yemini etmeden önce, iki insanın uzun zaman birlikte yaşaması gerektiğine inanıyorum.
No intimacy
Mahremiyet olmuyor.
It lends a certain intimacy to this sort of programme.
Bu tür programlara böyle şeyler samimiyet katıyor.
Afraid of emotion, afraid of intimacy, afraid to live.
Duygularından, yakınlaşmaktan, yaşamaktan korkuyorsun.
But Hermione's spiritual intimacy is no rottener... than your emotional jealous intimacy.
Ama Hermione'nin duygusal gösterisi senin kıskançlık gösterin kadar kötü değildi.
So nice. A bit of intimacy from time to time.
Biraz mahremiyet iyi geliyor, ara sıra.
Truth to tell we received a letter today suggesting a certain intimacy between you and Pierre Maury your husband's assistant
Açıkçası bugün bir mektup aldık. Kocanızın muavini Pierre Maury ile aranızda mahrem bir ilişki olduğu ima ediliyor.
After a while I lost my intimacy with Tiwa.
Bir süre sonra, Tiwa'yla olan yakınlığımız azalmaya başlamıştı.
Your intimacy with this man could be interpreted...
Bu adamla yakınlığın farklı değerlendirilebilir -
And to prove it, she even offered me posterior intimacy.
Aşkını kanıtlamak için de daha ileri gitmeyi teklif etti.
Frederick, she's a young lady who has an intimacy with her mama's courier.
Frederick, annesinin rehberine yakınlık duyan genç bir hanım o.
An intimacy?
Yakınlık mı?
And once Barry got into her company he found innumerable occasions to improve his intimacy and was scarcely out of Her Ladyship's sight.
Zaten Barry onunla ilişki kurar kurmaz... daha da yakınlaşmak için sayısız fırsat yaratmış... ve Leydi Hazretlerinin gözünün önünden pek ayrılmamıştı.
Well, this nobleman is one of the Gentlemen of His Majesty's Closet with whom our revered Monarch is on terms of considerable intimacy.
Bu asilzade Majestelerinin Kabinesindeki centilmenlerden biridir. Sayın Kralımız kendisiyle bayağı yakın ilişki içindedir.
In spite of her airs, she's no idea about intimacy.
Cazibesine rağmen yakınlık konusunda hiçbir fikri yok.
Mark's whining about how I can't make a commitment and I'm cold, and I'm afraid of intimacy.
Mark söz veremediğimden, soğuk olduğumdan ilişki kurmaktan korktuğumdan sızlanıp duruyor.
I didn't know anything about love, tenderness, contact, intimacy, warmth.
Sevgiyle alakalı ne varsa tamamıyla habersizdim : şefkat, dokunma, mahremiyet, samimiyet.
The intimacy of it embarrasses me.
Ölümün yakınlığı beni korkutuyor.
I'm pathologically addicted to intimacy.
Ben patolojik olarak samimiyete bağımlıyım.
And does intimacy exist?
Peki samimiyet var mı?
When I say intimacy, I mean intimacy.
Samimiyet derken gerçekten samimiyeti kastediyorum.
That whole business about intimacy is just a dream.
Samimiyetle ilgili bütün iş sadece bir rüya.
You can't exactly call that tender intimacy.
Bu kadar sevecen samimiyeti düşünemezsin.
The dream of intimacy, of tenderness, common interests... of the ability to forget yourself and of all that is alive.
Samimiyet hayali, sevecenlik, kendini ve canlı olan her şeyi unutma yetisinin ortak ilgileri.
If you've honor to some degree one may allow some shared intimacy.
Ve biraz da saygılı davranırsanız O zaman oynatırsınız hepsini avucunuzda.
How do you justify your intimacy with the power that's an enemy of self-determination for the African people.
Afrika halklarının özgürlüğünün düşmanı olan bu ülkeyle kurduğunuz bu yakınlığı nasıl haklı gösterebilirsizin?
Although the real reward between husband and wife who'd been sharing their lives for 20 years should be unrestrained intimacy.
Her ne kadar gerçek ödül karı koca arasındaysa. kim 20 yıldır benim hayatımı paylaşıyor benimle. sınırsız samimiyetle.
And had thereby introduced a feeling of intimacy?
Bu yüzden onda bir yakınlık hissi mi uyandırdınız?
You know, intimacy.
Bilirsin işte, samimiyet.
"When their intimacy is... " established...
"samimiyetleri başlamıştır."
It's not intimacy.
Samimiyetten uzak.
It wasn't so much the details of your intimacy I was after... it's whether or not she's agreed to bring me Madame de Tourvel's letters.
Senin özel hayatın beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren... Madam Tourvel'in mektuplarını getirmeye razı olup olmadığı.
You're a workaholic at such an advanced stage that your intimacy skills have withered away to almost nothing.
İlerlemiş safhada bir işkoliksin ve arkadaşlık yeteneklerin neredeyse sıfır.
And at no stage did you or Mrs Smear engage in any act of sexual intimacy?
Ve siz Bayan Smear ile hiçbir aşamada birlikte olmadınız?
The mind-meld can be a terrible intimacy.
Zihin-birleşimi çok kötü bir yakınlık yaratabilir.
I mean, I know that the doctor-patient relationship can sometimes create a false sense of intimacy but this... is different.
Yani, doktor-hasta ilişkisinin... yanlış bir yakınlık hissi yaratabileceğini biliyorum, ama bu farklı.
Intimacy was impossible.
Cinsel ilişkiye girmem mümkün değildi.
I think we're avoiding intimacy.
İlişkiden kaçınıyoruz.
Our bodies ignite the desire for sex, and once the craving is there, it's the first step towards the joys that intimacy can bring.
Bedeniniz seks için yanıp tutşur, ona büyük hasret duyarsınız, ve tüm bunlar sonunda sizi ilişkiye sürükler.
( Man ) As with most sexual contact, caressing a lover builds a feeling of intimacy and releases the cuddle hormone oxytocin.
Aynı cinsel birleşmede olduğu gibi, sevgiliyi okşamak ta, onda sıcaklık hissi yaratır ve vücut oxytocin hormonu salgılamaya başlar.
( Man ) Although it gets low scores for intimacy and clitoral contact, doggie style sex usually receives high marks from guys because it allows for aggressive thrusting and it has a kind of raw animalistic feel to it.
Köpek stili seks, klitoral uyarım açısından düşük not alsa da, erkekler bu stile genellikle yüksek not verirler, bunun sebebi de onların daha agresif olmalarını ve hayvansı hissetmelerini sağlamaktadır.
But surely the best sex is the kind that deepens intimacy and involvement.
Ama şüphesiz ki en iyi seks, samimiyeti ve bağlılığı derinleştiren sekstir.
( Man ) Sex offers the chance to become sexually, emotionally and spiritually fulfilled, and sharing intimacy with another actually allows us to better understand ourselves.
Seks, cinsel bakımdan, duygusal yönden ve manen bize şanslar sunar, ve samimiyetle paylaşıldığında, kendimizi çok daha iyi anlamamıza vesile olur.
Elaine gives and takes love with abandon, while the mere thought of intimacy turns you into an Eskimo Pie.
Elaine fazlasıyla sevgi veriyor ve alıyor fakat yakınlığın düşüncesi bile, seni bir Eskimo Turtasına çeviriyor.
- I have a fear of intimacy. I...
- Mahremiyet ile ilgili bir korkum var. Ben- -
Six weeks ago, when you dissolved your relationship, I saw an excellent opportunity to study human intimacy.
Altı hafta önce, Jeff'le ilişkinizi bitirdiğinizde, bunun... insanlar arasındaki samimiyeti incelemek için harika bir fırsat olacağını gördüm.