Investing tradutor Turco
518 parallel translation
- By investing.
- Yatırım yaparak.
Doesn't really make any difference but, did you or she suggest the possibility of my investing in it?
Bir şey değiştirmez ama benim sponsorluğumu kim teklif etti? Sen mi, o mu?
Anyway, we've already lost $ 16,000 by investing.
Her neyse, yatırıma yönelmekle şimdiden 16.000 dolar kaybettik.
Walter Lee done finally sold you on investing?
Sonunda Walter Lee yatırım konusunda seni ikna mı etti?
I mean do we even know what he's talking about investing in?
Yani diyorum ki, yatırım diye bahsettiği şeyin ne olduğunu biliyor muyuz?
There ain't gonna be no investing in no liquor stores.
Hiçbir içki dükkanına hiçbir yatırım yapılmayacak.
You are not investing any money
Herhangi bir para koymuyorsun bu işe.
However, Councilman Nottola is also a private citizen, and there's no law against investing in a construction company.
Bununla birlikte, belediye meclis üyesi Nottola, herhangi bir vatandaştır, ve bir inşaat şirketine yatırım yapmayı yasaklayan bir yasa yoktur.
We're responsible for investing their money.
Onların parasını yönetmekten sorumluyuz.
I'm investing it. I'm still in the game.
Yatırım gibi düşün, hâla oyundayım.
I'm planning on investing my stakes in a gambling saloon.
Kazandıklarımı kumara yatırmayı planlıyorum.
Now when it comes to investing, the big trick is diversification.
Mesele yatırım olduğunda en büyük sorun, çeşitlendirmedir.
I'm rich. I'm investing my money.
Ben zenginim bok gibi zengin yatırım benim ekmeğim.
The Suez Company is in cheese and yogurt, and Rothschild is investing in mustard and gingerbread.
The Suez, peynir ve yoğurt işinde Rothschild ise hardal ve zencefil işinde yatırım yapmaktadır.
We are investing in corruption, Mr. Roper.
Biz kötülüğe yatırım yapıyoruz Bay Roper.
I'm not investing $ 500,000 in a Broadway musical, Grace.
Bir Broadway müzikaline 500.000 $ yatırmam.
I'm thinking of investing.
Yatırımı düşünüyorum.
Am I loaning, investing or just giving it to you?
Ödünç mü veriyorum, bir yere yatırım mı yapıyorum, yoksa sadece sana mı veriyorum?
How's about investing in condominiums?
Apartmanlara yatırım yapmaya ne dersin?
The corporate interests I represent... contemplate investing several hundred million dollars... in the development of certain resources in Zangaro.
Menfaatlerini temsil ettiğim şirket... Zangaro'da bazı kaynakların... geliştirilmesine milyonlarca dolar yatırım yapmayı planlıyor.
Maybe that way that'll stop bigots from investing hate and time into dogs like yours.
Bu sayede yobazların, seninki gibi, köpeklere nefret aşılamasını durdurmuş oluruz.
I'm investing in the company.
Şirkete yatırım yapıyorum.
The one who's investing in Manhattan Melodies?
Manhattan Melodileri'ne milyonlarca dolar yatırıyor. Manhattan Melodileri'ne yatırım yapan?
Kit, maybe it's crazy you investing so much energy in me.
Belki de bana bu kadar çok bağlanmamalısın Kit.
Of course, but I am not into investing into clubs.
Tabii ama ben gece kulüplerine yatırım yapmam.
It's not just investing in a club.
Hem sadece bir kulübe yatırım yapmayacaksın.
You're investing in a blood relative.
Bir akrabana yatırım yapmış olacaksın.
Ah, yes, now, I would say it's definitely worth investing in a proper travelling poetry bag.
Benim önerim, şiirlerinizi şiir çantasında taşımanız olacaktır.
There are a hundred practical ways... of investing.
Yatırım yapmanın yüzlerce farklı yolu var. Parayı değerlendirmenin.
I want to see how you do before investing it.
Yatırım yapmadan önce nasıl yaptığını görmek istiyorum. Ve bu ucuz satıcı konuşmalarını bırak.
He was the first one to follow Dawn. He is in-charge of the execution dept now. He keeps on investing us.
Dawn'ı ilk olarak o izledi şimdi infazı tarikatın sorumluluğunda o bizi saklamaya devam ediyor.
Investing what limited funds I had I managed to follow dear Ronnie into the forest where, at a small native village, she made the acquaintance of my specially created Worry Men.
Elimdeki kısıtlı sermayeyi bu işe yatırıp sevgili Ronnie'yi yağmur ormanında takip ettim küçük bir yerli köyünde de benim özel olarak ürettiğim Endişe Adamlarımla tanıştı.
- I'm not investing.
- Yatırım yapamam.
That is building everything, and it convinced me investing.
Her şeyi o inşa edecek ve beni de yatırım yapmaya ikna etti.
Have you ever thought about investing in a motion picture?
Hiç bir filme yatırım yapmayı düşündünüz mü?
Now, by investing in a Darkside Tour franchise, you can turn death into dollars.
Darkside şubesi açarak yapacağın yatırımla ölümü, dolara çevirebilirsin.
Have you ever thought about investing in a franchise?
Bir işe yatırım yapmayı düşündünüz mü hiç?
There's no use investing in dollars... if the rate of the French franc falls below 0.4 % of the Bundesbank.
Eğer bankada fransız frangı % 0.4 oranının altına düşerse... dolara yatırımın faydası yok.
I still don't think it's fair, you investing my money without asking.
Hala bunun adil olduğunu sanmıyorum. Bana sormadan paramı yatırdın.
- Yes, lets say that I'm investing in your farm.
- Çiftliğinize yatırım yapıyorum diyelim.
Those young couples investing all their fucking hopes in that stuff and all.
Bütün lanet umutlarını bunlara yatıran genç çiftler var.
"Great Benefit would be financially justified in investing in bone-marrow clinics."
Great Benefit, kemik iliği kliniklerine yatırım yapmak üzere finansal olarak hazırlanmalıdır. "
Is this the right time to be investing?
Yatırım için doğru zaman mı?
I'm investing it.
Yatırımda bulunuyorum.
Is that fair? I guess I'm just not comfortable with the whole idea of "investing."
- Bu yatırım fikri hakkında iyi hissetmiyorum sanırım.
You'll spend it for your pleasures, I'll spend it by investing.
- Nasıl yani? - Senin yemek dediğin, gezmek. - Benim yemek dediğim, yatırmak.
The one we're investing every spare cent we have to build so we can open soon and financially barely scrape by.
Paramızın son kuruşuna kadar yatırım yaptık. Böylece yakında açıp finansal açıdan yırtabiliriz.
Hey, what's up? No. I was thinking that all these lawyers at my firm have been investing in all these internet stocks, and they have been making some stupid money.
Şirketteki tüm avukatlar internet hisseleri alıp acayip paralar kazanıyorlar.
0ne day in the future, this strategy of investing in their young will pay off for their mammalian descendants.
Gelecekte bir gün, yavrularına yatırım yaptıkları bu strateji onların memeli torunlarında hakkını verecek.
He's investing millions of dollars in Manhattan Melodies! What's that all about?
Bu ne acaba?
Like the church can show up at the stockholders'meeting and start screaming about not investing in South Africa. And sometimes that has marginal effects. I don't want to say it has no effect.
Toplumdaki hakim elit gruba hizmet etmek için birçok şeyi belirlerler, seçerler, kontrol ederler.
investigator 20
investigation 62
investment 18
investors 25
investments 27
investigating 21
investigate 42
investigation 62
investment 18
investors 25
investments 27
investigating 21
investigate 42