Jacqui tradutor Turco
72 parallel translation
Jacqui? As soon as Ron gets here, in.
Ron gelir gelmez, içeri.
Not more than 1 0 or 1 2,000, Madame Jacqui.
10 ya da 12.000'den fazla değil Madam Jacqui.
Madame Jacqui.
Madam Jacqui.
That's the whole story, straight from Madame Jacqui.
İşte Madam Jacqui'nin anlattığı şeylerin hepsi bu.
Jacqui is dead.
Jacqui öldü.
That's Jacqui and that's Flea.
Bu Jacqui ve bu da Flea.
Where is Jacqui?
Jacqui nerede?
Jacqui, I'm so glad you're back on nights.
Jacqui, gece vardiyasına dönmene çok sevindim.
Jacqui gave me a key in case of an emergency.
Jacqui acil bir durumda anahtarı bana ver.
Jacqui said it, but it doesn't matter.
Onu Jacqui söyledi, Ama farketmez.
- Jacqui, you are always blocking on Eva.
- Jacqui, Sen her zaman Eva'yı engelliyorsun.
Jacqui, you are a big-ass baby.
Jacqui, Sen her zaman büyük-popolu bebeksin.
If you don't want me to go, Jacqui, I won't.
eğer gitmemi istemezseniz, Jacqui, gitmem.
Jacqui doesn't mean it, do you?
Jacqui onu kastetmedi, değil mi?
Jacqui, don't you start.
Jacqui, Başlama.
Jacqui, it's Eva.
Jacqui, ben eva.
'Cause I'm trying to getJacqui -
'almaya uğraşacağım nedeni Jacqui -
Jacqui got a hit through AFIS.
Jacqui bir sonuç buldu.
Jacqui Franco.
Jacqui Franco.
Hey, Jacqui. Grissom's print any good?
Jacqui, Grissom'ın bulduğu izden bir şey çıktı mı?
Thanks, Jacqui.
Sağ ol Jacqui.
So David, isolate all ten fingers, ink them, give Jacqui the ten - card.
David, 10 parmağı da ayır. parmak izlerini al ve Jacqui'ye ver. Bunun kim olduğunu bilmemiz lazım.
Per Jacqui, it's Michael Clark.
Jacqui'nin dediğine göre Michael Clark'a aitmiş.
According to Jacqui, there were no prints found on the scalpel blades or handle,... but the blood's a match to both victims.
Jacqui'nin dediğine göre neşterde hiç parmak izi yok. Ama kanlar, iki kurbana da uyuyor.
Jacqui got an AFIS hit off the bloody fingerprint from the toothpaste tube found in Vern's vagina.
Jacqui Vern'in vajinasında ki diş macunu üzerindeki kanlı parmak izinden sabıka kayıtlarından bir kişinin ismini buldu.
- To Jacqui.
- Jacky'e.
- lt's gonna crumble in Jacqui's bag.
- Tamam. - Jacky'nin çantasında eriyecek.
Jacqui's going to love me.
Jacqui bana aşık olacak.
Jacqui Glendon.
Jacqui Glendon.
What's going on with you, Jacqui?
Canın neden sıkkın Jacqui?
- You're mental, Jacqui.
- Çok zekisin, Jackie.
- Stop this, Jacqui.
- Kes şunu, Jackie.
Assembly Room, with Jacqui.
- Montaj Bölümü. Ben Jacqui.
- Jacqui, it's okay.
- Jacqui, olsun.
You're a genius Jacqui.
Sen bir dâhisin Jaq.
Jacqui, what's wrong with you?
Jacqui, ne oluyor?
With Jacqui Maller.
Ben Jacqui Maller.
Jacqui, I have spoken Claire.
Jacqui dinle, Claire'le konuştum.
Stay away from Jacqui and Bianca.
Jacqui ve Bianca'dan uzak durmanı istiyorum.
Sorry, I can not.
- Kusura bakma Jacqui. Gelemem.
Jacqui has something to tell us.
Umurumda değil. Gitmesini istiyorum.
It's Jacqui. Or Jacqueline for posh.
Jacqui ya da gösteriş yaparken Jacqueline.
Bye, Jackie!
Hoşça kal, Jacqui!
Jacqui stays here.
Jacqui burada kalsın.
Jacqui was right.
Jacqui haklıymış.
It was just a second but I forgot Jacqui was dead.
Az daha Jacqui'nin ölümünü unutuyordum.
It's all right. I see.
Jacqui sorun değil, anlıyorum.
What is it, Jacqui?
- Ne var Jacqui, ne oldu?
Day, Jacqui.
İyi geceler Jacqui.
I'm very sorry.
- Çok üzüldüm Jacqui, gerçekten.
- Nothing.
- Jacqui bize bir şey anlatacakmış.