English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ K ] / Knees

Knees tradutor Turco

7,178 parallel translation
So here I am, in the mud to my knees doing the Papa Rudy compliment.
İşte buradayım, diz boyundaki çamurda Rudy Baba "komplimanını" sunuyorum!
Touch my arm with your knees. Touch my arm with your knees.
Dizinle koluma dokun.
On your knees.
Dizlerinin üzerine çök.
He's got very bad knees.
Dizleri sakat.
On your knees!
Dizlerinin üzerine çök!
Knees stretch.
Dizler gergin.
Get on your knees.
Dizlerinin üstüne çök.
One day soon, I will drive a wedge between them that will bring this country to its knees.
Yakın zamanda aralarını bozup bu ülkeye boyun eğdireceğim.
Brought to your knees by another's deceit?
Birinin hilekarlığı yüzünden diz çöktünüz mü?
Get on your knees!
Dizlerinin üzerine çök!
That's Max there with the gun when she killed Luke, agent Weston on his knees, and that's me right after I killed Giselle, mark's adopted sister.
Bu, Luke'u öldürürken silahla Max Ajan Weston dizlerinin üstünde, ve bu da Mark'ın evlatlık kız kardeşi Giselle'i öldürdükten sonra ben.
- Hands up! - Everybody on your knees!
Herkes diz çöksün!
If you mean it, say it on your knees.
Ciddiysen bunu bir de diz çökerek söyle.
You will need to learn how to get these cockroaches on their knees.
O hamamböceklerini nasıl dize getireceğinizi öğrenmeniz gerekiyor.
Now get on your knees.
Dizlerinin üstüne çök.
Got me on my knees.
Dizlerimin üstüne çöktüm.
Bad as you, lad! Scarred for life, on its knees.
Perişan, dizleri üstünde.
Mine on its knees and mortgaged to the hilt,
Maden ocağı sürünüyor, kabzasına kadar ipotekli.
Down on your knees. Cross your hands behind your head.
Dizlerinin üzerinde çök ve ellerini başının rakasında çapraz yap!
But what about the skin above my knees?
Diz üstü cildim ne olacak?
O O O You got me on my knees
# Dizlerimin üstündesin. #
O O O You got me on my knees, for life!
# Dizlerimin üstündesin, bir ömür boyu. #
Just tell him that you shit your pants and have weak knees.
Pantolonuna sıçtığını ve dizlerinin güçsüz olduğunu söyle.
Get down on your knees!
Dizlerinizin üstüne çökün!
What did I say? On your knees.
Dizlerinin üstüne çök!
On your knees.
Dizlerinin üstüne çök.
Stay down on your knees and eat this fucking dirt.
Dizlerinin üzerinde kal ve şu lanet pisliği ye.
- Simon says hands on your knees.
- Simon diyor ki, ellerinizi dizinize koyun.
I note, too, his careful rearrangement of her greasy clothing, pulling the skirt down over her knees in the interest of modesty.
Yapış yapış kıyafetlerini özenle düzelttiğini ve mütevazı bir tavırla eteğini dizlerinin altına çektiğini de not ediyorum.
♪ I felt it in my knees You know, it's really too bad we still have to go through all this just to see each other, though, huh?
Yine de birbirimizi görmek için bu kadar şey yapmamız hâlâ kötü.
My King, now permit me to use this sword to bring Delhi to its knees before you.
Kralım, şimdi bu kıIıcı kullanmak için bana izin verin, Delhi önünüzde diz çöksün.
There was a time... when buildings stood for centuries as men were reduced to crawling on their knees.
Bir zamanlar insanlar yıkılır binalar ise yüzyıllarca ayakta kalırdı.
On your knees.
- Diz çök.
I have bad knees.
Dizlerim kötü durumda da.
Down on your knees.
Dizlerinin üzerine.
Now keep your hands where I can see them and get down on your knees.
Ellerinizi görebiliceğim bir yerde tut ve dizlerinin üstüne çök.
And get down to your knees! You!
Dizlerinin üzerine çök!
On your knees!
Dediğimi yap hemen! Diz çök!
Get on your knees.
Dizlerinin üzerine çök.
My little knees are knocking together and I just look up at him and I say in my best grown-up voice : - "Know your master, beast."
Minik dizlerim birbirine çarparken ona bakıyorum ve büyük adammış gibi ses çıkararak "Efendini tanı, hayvan" diyorum.
♪ Bend ova, make your knees touch your elbows ♪
Domal dört ayağının üstüne!
They'd crawl on their knees over broken glass if there was drugs to be had.
Uyuşturucu için kırık camların üzerinde sürünerek bile giderlerdi oraya.
Um, one of my knees bends both ways.
Dizlerimden birini her iki yöne bükebiliyorum.
We'll have those knees covered up in no time.
O dizleri hemen kapatırız.
On your knees.
- Ne oluyor?
Nothing like being down on your hands and knees, huh?
Ellerin ve dizlerinin üzerinde olmak güzel, değil mi?
Maybe we should all get down on our knees and lick it up!
Belki dizlerimizin üzerine çökeriz ve yeri yalarız!
I mean, it should be the guy doing the asking, but I got to say, there's something kind of hot about you down on your knees like that.
Bunu yapanın erkek olması gerekiyor ama öyle dizlerinin üzerine falan çökünce seksi bir hâl aldığını söylemeliyim.
Why you think she's in here on her knees?
Peki ya sence neden burada dizlerinin üzerinde?
Put one between your knees and one under your belly.
Birini dizlerine birini de karnının altına koy.
I fell to my knees and prayed for God to curse her malevolence and wreak his mighty vengeance upon her body and soul.
Diz çöküp Tanrı'ya bu kadının kötü niyetini lanetleyerek muazzam intikamını cisminin ve ruhunun üzerinden kaldırması için dua ettim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]