English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ K ] / Knees up

Knees up tradutor Turco

413 parallel translation
I spent a lot of time on my knees up there.
Orada dizlerimin üstünde çok zaman geçirdim.
Bring those knees up more.
Şu dizlerini biraz daha yukarı kaldır.
Knees up higher, Smith.
Dizler daha yukarı, Smith.
Keep those knees up there.
Kaldır topuklarını artık.
Kick your knees up!
Dizler yukarı
Kick your knees up, step in time Kick your knees up, step in time
Dizler yukarı, tempo tutun Dizler yukarı, tempo tutun
Never need a reason, never need a rhyme Kick your knees up, step in time
Neden ya da kafiye gerekmez, Dizler yukarı, tempo tutun
- Kick your knees up, kick your knees up
Zıplayın, zıplayın
- Keep them knees up.
Dizler yukarı.
Left, right, left, right, get those knees up, will you?
Sol, sağ, sol, sağ. Kaldır şu dizleri.
Get your knees up.
Kaldır şu dizlerini.
Come on, get your knees up.
Hadi, dizler yukarı.
Come on, get those knees up.
Hadi, dizler yukarı.
Knees up a bit.
Dizler biraz yukarı.
When she bent over it looked like she had her knees up inside her dress.
Öne eğilince içi olduğu gibi göründü.
- Bring your knees up.
- Dizler havaya.
Put the - Put the knees up.
Dizlerini yukarı kaldır.
Lift your knees up!
Dizleri kaldırın!
( man # 2 ) One of the West Virginia boys, he was sitting against a stone wall with his knees up under his helmet, as we used to sit quite often, when one of the enemy ran out onto the top of the stone wall
West Virginia'lı bir çocuk, taş bir duvarın önünde dizlerini kırmış miğferinin üstünde oturuyordu. Genelde böyle otururduk. Bu esnada düşman askerlerinden biri, duvarın üstünden atladı.
You stay lying on your narrow bench, your hands crossed behind you back, your knees up.
Daracık döşeğinde dizini içeri çekip ellerini ensende birleştirerek uzanmaya devam ediyorsun.
Come on, Lieutenant. Get those knees up.
Ve bitirdiğinizde, kısa bir konuşma yapalım, olur mu?
Get your knees up!
Dizler yukarda!
Hands out in front, knees up.
Eller önde, diz çök.
We were up to our knees in water trying to get a drain ditch through to the main channel.
Dizlerimize kadar suyun içinde ana kanala doğru drenaj kanalı açmaya çalıştık.
- It's creeping up around my knees.
- Dizlerime tırmanıyor.
Get up off your knees.
Ayağa kalk.
"Get up off your knees, Sir, I'm not a deity..."
Ayağa kalkın efendim. Ben bir tanrıça değilim.
Maribelle stood there with her chin up and her knees shaking... and Mother was looking her over very thoroughly.
Maribelle, çenesi havada, dizleri titreyerek orada otururken annem onu dikkatlice süzüyordu.
But some cases, like this one... kind of creep up on you on their hands and knees. And the first thing you know, you're in it up to your neck.
Ancak bazı davalar, örneğin bununki gibiler... elleri ve dizleri üstünde sürünerek hissettirmeden yaklaşır ve bir de bakarsınız ki boğazınıza kadar batağa saplanmışsınız.
If you got clients like that Grindle... you must be up to your knees in that Lake Shore and Lake Forest mob.
Grindle gibi hastalarınız varsa mafyalarla bayağı alakanız var demektir.
- Get up on your knees, you sack of dung!
- Dizlerinin üstüne kalk, beceriksiz adam!
You know, Danning, it feels good to get up off my knees.
Biliyor musun, Danning? Bu adamları tutukladığım için mutluyum.
Your trousers are baggy at the knees because you don't hang them up.
Hiç asmadığın için pantolonlarının dizleri potlaşmış.
Your knees are like crushed apples, and your toes crumple up.
Dizlerinin bağı çözülüyor, ayakların geri geri gidiyor.
Just a couple of little ol'country boys. Up to their knees in blood.
İşe yaramaz, iki sersem taşralı dizlerine kadar kana bulanmışlar.
You're bending your knees. Shut up. Well, I'm glad to see you're feeling better, Mrs. Slocum.
- Kes sesini Kendinizi daha iyi hissetmenize sevindim Mrs. Slocum.
Everyone ends up on their knees.
Herkes önlerinde diz çöker.
Soon the snow'll be up to their knees and they'll want to learn.
Pek yakında dizlerine kadar kar yağacak ve onlar öğrenmek isteyecekler.
Higher up with those knees!
Kaldırın şu dizleri!
All right, now get up on your knees.
Pekala, şimdi dizlerinin üstünde kalk.
Please get up off your knees and come with me.
Lütfen kalk ve benimle gel.
Hold the horse's legs with hands and knees, and turn the hoof up.
Atın ayağını dizlerinden tut ve toynağını ters çevir.
Why, I had a subject last year took me an hour just to get him up off his knees.
Geçen sene bir failim vardı dizlerinin üstünden kaldırmam bir saatimi aldı.
You speed up, but your knees wobble.
Hızlanıyorsun, ama dizlerin titriyor.
Starting 88th, I'll be in ruts up to my knees.
88. başladığımda, dizlerime kadar çamura saplanmış olurum.
right, well, up on the table arms out, fingers together, knees bent!
Masanın üzerine, kollar açık, parmaklar bitişik, dizler kırık. - Hayır.
up on the table! arms out, fingers together, knees bent.
Kollar açık, parmaklar bitişik, dizler kırık.
Wait. Don't get up. Stay on your knees.
Kalkmayın, dizlerinizin üstünde kalın.
Every time I got up, I thought that it was pure terror that was making my knees buckle, until I finally hit the shale and I realised that I had about 100lbs of sand in those pockets.
Ne zaman ayağa kalksam korkudan diz çöktüğümü düşündüm. En sonunda taşa çarptığımda farkettim ki ceplerim kumla dolmuştu.
The last time I saw her, she came up to my knees, but look at her now.
Onu en son gördüğümde, boyu dizime geliyordu ama bir de, şimdi bakın.
- Some creatures are tame rabbits. - Too bad. They'd have been on their knees offering up a sacrificial goat.
Siz, adına Maya dedikleri olmalısınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]