Lauren tradutor Turco
3,620 parallel translation
Lauren... she told me not to unpack.
Lauren... yayılmamamı söyledi.
And Lauren if you're here and you're just ignoring me.
Ve Lauren, eğer buradaysan ve beni görmezden geliyorsan.
Lauren Lewis everybody.
Lauren Lewis millet.
It's Lauren...
Lauren...
See if he knows where Lauren is.
Acaba Lauren'in yerini biliyor mudur diye.
I can't find Lauren.
Lauren'ı bulamıyorum.
Lauren came to me the other day asking about some time off to work on another project...
Lauren bana geçen gün geldi ve başka bir proje üzerinde çalışmak için biraz zaman istedi...
Dr. Lauren Lewis Test Subject :
Dr. Lauren Lewis Test Subject :
I was just on the way to the Dal to meet a friend and you had said Lauren was missing... right?
Ben de tam Dal'a gitmek üzere çıkacaktım ve sen de Lauren'ın ortada olmadığını söylemiştin... değil mi?
- Bitch, this better not be your Lauren.
- Bu senin Lauren'ın olmasa iyi olur.
The disguise they were using so they wouldn't be detected by Fae was the same disguise Lauren used to fool the warden when we were in Hecuba Prison.
Fae'ler tarafından farkedilmemek için kullandıkları salgı Lauren'ın Hecuba Hapisanesi'nde Warden'ı kandırmak için kullandığı salgıyla aynıydı.
Oh Lauren, no.
Lauren, hayır.
Dr. Lauren Lewis.
Dr. Lauren Lewis.
The Morrigan is talking smack about claimed humans being criminals, and there's this vote against Hale, and they found this thing with Lauren's name on it...
Morrigan sahiplenilmiş insanların suçlu oldukları hakkında konuşma yapıyor, ve Hale'in aleyhine oy kullanılıyor, ve üzerinde Lauren'in ismi olan şeyi buldular...
- And Lauren is missing...
- Ve Lauren kayıp...
- Lauren is as good as dead.
- Lauren bir ölü kadar iyi.
Lauren?
Lauren?
Lauren...
Lauren...
This is why you can't leave the Fae, Lauren.
İşte bu yüzden Fae'leri terketmemelisin, Lauren.
Lauren should be here by now.
Lauren şimdiye burada olmalıydı.
Lauren will be here any minute, and she'll run some tests.
Lauren birazdan burada olur, bir kaç test uygulayacak.
- Thank you, Lauren.
- Teşekkürler, Lauren.
Lauren!
Lauren!
Lauren, Lauren.
Lauren, Lauren.
Lauren, its Molly!
Lauren, benim Molly!
Lauren! Lauren!
- Lauren?
Lauren.
Lauren.
You're all right, Lauren.
İyisin, Lauren.
Lauren and Donnie are DEA.
Lauren ve Donnie Uyuşturucu'dan.
- Where's Lauren?
- Lauren nerede?
Upstairs being Lauren.
- Üst katta bir yerde.
Lauren.
- Lauren.
I didn't realize you were planning to buy all this for Lauren.
Alışverişe Lauren için çıktığınızı fark etmemiştim.
Well... as a rule, we don't shower Lauren with this Miami Beach life.
Lauren'ı Miami Sahil hayatından uzak tutuyoruz.
Lauren, honey.
Lauren, tatlım.
- Lauren.
- Lauren.
I apologize for not considering your feelings in this, but it was my gift. Lauren is my niece.
Bu konudaki duygularını hesaba katmadığım için özür dilerim fakat o kıyafetleri hediye olarak aldım.
What's going on is... we are now... presenting Lauren Cecilia Evans, daughter of Isaac Michael Evans and Mary Evangeline Bannock.
Olan şu karşınızda Lauren Cecilia Evans Isaac Michael Evans ve Mary Evangeline Bannock'un kızı.
To Lauren.
- Lauren'a.
To Lauren.
Lauren'a.
Three weeks in paradise with Lauren and the boys.
Lauren ve çocuklarla cennette üç hafta.
I went, except I got scared later, so Lauren's dad drove me home.
Gittim, ama sonra korktum, Lauren'in babası da beni eve bıraktı.
Let's take her to Lauren.
Hadi onu Lauren'a götürelim.
Call me, luv Lauren. "
Beni ara, sevgiler, Lauren. "
Lauren, you are the best thing that has ever happened to Bo, honestly.
Lauren, cidden diyorum, sen Bo'nun başına gelen en güzel şeysin.
But just so you know, Lauren is examining the body.
Ama bil diye söylüyorum, Lauren cesedi inceliyor.
Lauren spilled everything.
Lauren her şeyi itiraf etti.
- Lauren told them that?
- Lauren böyle mi dedi?
Hey, Lauren...
Hey, Lauren...
Lauren... please.
Lauren... lütfen.
Lauren! Lauren.
Lauren.