Law order tradutor Turco
723 parallel translation
Don't you believe in law and order?
Kanun ve düzene inanmıyor musun?
How can I uphold law and order if you let me down like this, gentlemen?
Siz beni böyle yarı yolda bırakırsanız baylar adalet ve düzeni nasıl ayakta tutarım?
Everything according to law and order.
Her şey kanun ve nizama uygun olacak.
Where's the law and order?
Bay kanun nerede?
These Reich laws can assure you, National Comrades... that your life and existence is safe in this National Socialist State of Order, Freedom and Law.
Milli yoldaşlarım, Bu Reich yasaları... sizlerin hayatınızın ve varlığınızın, Nasyonal Sosyalist Devlet düzeninde, güvenli, özgür olmasını sağlayacaktır.
We, too, are all for law and order and justice.
Hepimiz kanun, düzen ve adalet peşindeyiz.
You teaching me law and order.
Hukuk dersi verene bak.
You've been stirrings up trouble for law and order hereabouts ever since you put on long pants.
Sen uzun pantolon giydiğin andan beri kasabanın huzurunu bozan birisin.
It's an outrage a man can't stand up for law and order...
Demek insan adaletin yerini bulmasını isteyemeyecek.
Fine excuse for law and order.
Ne güzel yasalar ve düzen.
How about law and order?
Ya yasa ve düzen?
Law and order.
Kanun namına!
I'm tellin'ya this town of Bottleneck has gotta respect law and order... or I'll put everybody in jail.
Size Bottleneck halkının yasalara saygı göstermesi ve uyması gerektiğini söylüyorum yoksa herkesi hapse atarım!
- Law and order.
- Yasalara ve emirlere!
I told you we were gonna have respect for law and order...
Hepimiz yasalara ve emirlere saygı göstereceğiz demiştim.
With them goes the last semblance of law and order.
Beraberlerinde son kanun ve düzen de gidiyor.
If we are ever to have law and order in the West, the first thing we got to do is take out all the lawyers and shoot'em down like dogs.
Eğer, Batı'da hukuk ve düzen olacaksa, ilk yapmamız gereken, tüm avukatları köpekler gibi vurmaktır.
If we are ever to have law and order in the West, the first thing we gotta do is take out all the railroad presidents and shoot'em down like dogs.
Eğer Batı'da hukuk ve düzen istiyorsak, ilk yapmamız gereken şey, tüm demiryolu başkanlarını köpekler gibi vurmaktır.
I just want you and Jesse to know that... all the honour and credit for this victory of law and order goes to Mr McCoy.
Jesse ve senin bilmenizi isterim ki, hukuk ve düzenin bu zaferi Bay Mccoy'undur.
If we are ever to have law and order in the West, the first thing we got to do - is take out all the dentists...
Eğer Batı'da hukuk ve düzen istiyorsak, ilk olarak, tüm dişçileri toplayıp...
After 13 years, Prohibition is dead leaving in its wake a criminal element used to wealth and power but unable, for the most part, to cope with the new determination by an aroused public that law and order should once more reign.
13 yıl sonra, içki yasağı ortadan kalktı ve arkasında zenginlik ve güce alışmış suçluları bıraktı ve bu suçlular, halkın yeniden doğmuş yasa ve adalet olgularına alışamadılar.
These dear ladies of the Law and Order League are scouring out the dregs of the town.
Kanun ve Düzen Derneği'nin bu değerli bayanları kasabayı pisliklerden arındırıyorlar.
I've invited the ladies of the Law and Order League.
Kanun ve Düzen Derneği'nin üyesi hanımları davet ettim.
And you can run on a law-and-order ticket.
Kanun ve düzenden bahsediyorsun ama.
"If we're ever gonna have law and order in this part of the country... " we gotta take vipers like those Fords... "and that slimy railroad detective Runyan... and shoot'em down like dogs."
"Ülkenin bu bölümüne kanun ve düzen getireceksek Ford'lar ve yaltakçı demiryolu dedektifi Runyan gibi hainleri yakalayıp köpek gibi vurmalıyız."
I'm sure you'II be glad to know that law and order has come to Nome.
Nome'e hak ve hukukun gelmesinden dolayi mutlusunuzdur.
Oextry's got an idea that McNamara and StiIIman are crooked, hiding behind a law and order front.
Dextry, McNamara ile Stillman'in yasalara siginarak sahtekarlik yaptiklarini tahmin ediyor.
well, I've always been for law and order, and now that it's in Nome I don't want to throw it off stride.
Ben hep hukuk ve düzenden yana oldum, bu ikisinin buraya gelmesine de engel olmam.
Oon't pretend like you're on the side of law and order!
Sanki hukuk ve düzen yanlisiymissin gibi davranma!
That telephone to you means law and order.
O telefon sizce kanun ve düzen demek.
The governor feels this entire matter is undermining law and order.
Vali bütün bu konunun hukuk ve düzeni tehlikeye soktuğunu düşünüyor.
Celebrating victory for law, order and Judge Devereaux.
Kanunun ve yargıç Devereaux'nun zaferini kutlamak için.
We will, after we get some law and order back in this country.
Bölgede kanun düzenini kurduktan sonra yaparız.
Here's law and order in six-finger doses, yes, sir.
İşte! Altı patlarlı kanun ve düzen koruyucu budur.
And I'm not covering the general trade until every law officer in my territory gets his order in first.
Sorumluluk bölgemdeki tüm kanun adamları bu silahtan birer tane alana kadar silahı halka satmayı erteliyorum.
You've all been cryin for law and order, well, now you're gonna get it.
Hepiniz kanun, adalet diye bağırıp duruyorsunuz. Şimdi alacaksınız.
It has its order, its law.
Bu onun buyruğu, onun yasası.
People got to talk themselves into law and order before they do anything.
İnsanlar bir şey yapmadan kanun ve düzen hakkında atıp tutarlar.
- Law And Order's ahead.
- Kanun ve düzen önde.
- Law And Order'll hang us ;
- Kanun ve düzen bizi asacak ;
What kind of a Law And Order Party is this?
Bu ne çeşit kanun ve nizam partisi?
Law And Order - 1,540.
Kanun ve Nizam - 1,540.
But law and order, freedom and justice, a god who promises resurrection, this is our civilization.
Ama kanun ve düzen, özgürlük ve adalet yeniden dirilmeyi vaat eden bir ilah işte bizim uygarlığımız budur.
All this talk about schools, churches, law and order.
Okul, kilise, kanun ve düzen hakkındaki şu saçma konuşmalar.
Law and order cost lives.
Kanun ve düzen hayata mal olur.
Let's drink to Plainview, town of law and order!
Hadi Plainview'e içelim, Düzenin ve kanunun şehri!
Too bad everybody in this town isn't as scrupulously devoted to law and order as you are.
Kasabadaki herkesin kanunlara senin kadar özen göstermemesi çok kötü.
This is a chance to prove that Warbonnet is on the side of law and order.
Bu suçsuzluğumu kanıtlamamız için tek şans. Böylece Warbonnet'in Yasa ve düzenin yanında olduğunu kanıtlayacağız.
Oh, whose law and order?
- Oh, kimin kanunu, kimin düzeni?
You men have been deputized to help me keep law and order.
Yasayı uygulamak ve düzeni sağlamak için sizlere yetki verildi.
" It's just that I've got to maintain law and order. But I mean you no harm.
"Sadece yasalara ve kurallara olan sadakatim." Seninle bir husumetim yok.
order 688
orders 163
ordered 48
orderly 54
order in the court 34
orders are orders 26
order up 62
order bride 19
order arms 19
orders 163
ordered 48
orderly 54
order in the court 34
orders are orders 26
order up 62
order bride 19
order arms 19