Live aboard tradutor Turco
55 parallel translation
- Does he live aboard the yacht?
- Yatta mı yaşar? - Hayır. Adada bir evi var.
Do you still live aboard your ships?
Hala gemilerinizde mi yaşıyorsunuz?
We live aboard a starship.
Yıldız gemisinde yaşıyoruz.
It would be illogical for him to live aboard a starship.
Bir yıldız gemisinde yaşamak ona mantıksız gelecektir.
Isn't that's how you have the chance to live aboard?
Yurtdışında yaşama şansı olan sen değil misin?
Randomly chosen to live aboard our ships along with us.
- Başvuranlar arasından gemilerimizde bizimle yaşamak için rasgele seçimler yapıldı.
You convinced a lot of people today to come live aboard your ships.
Bugün birçok insanı gelip gemilerinde yaşamaya ikna ettin...
What if I join "live aboard," live up here?
"Gemide Yaşam" programına katılıp burada yaşasam nasıl olur?
Today we welcome you, the very first group of humans selected to participate in our "Live Aboard" program.
Bugün "Gemide Yaşam" programımıza katılmak için seçilen ilk insan grubu olan sizlere hoş geldiniz diyoruz.
Therefore, we must accelerate all initiatives of our "Live Aboard" program.
Bu yüzden "Gemide Yaşam" programımızla ilgili girişimlerimizi hızlandırmalıyız.
I'm gonna ask him to join the "Live Aboard" program.
Ondan "Gemide Yaşam" Programımıza katılmasını isteyeceğim.
We've accelerated our plans for the residents on the "Live Aboard" program as you requested.
İsteğiniz üzerine, "Gemide Yaşam" programına katılanlarla ilgili planlarımıza hız kazandırdık.
Your application for the "Live Aboard" program has been accepted.
"Gemide Yaşam" programına yaptığın başvuru kabul edildi.
Explain the "Live Aboard" to her, tell her how wonderful it is to live on the ship.
Ona "Gemide Yaşam" ı açıkla. Gemide yaşamanın ne kadar harika bir şey olduğunu anlat.
Like the "Live Aboard" program- -
"Gemide yaşam" programı gibi...
Uh, he wants to Live Aboard the ship?
Gemide mi yaşamak istiyor?
Uh, I've been thinking. I don't know if it's the best idea for you to join the "Live Aboard" program.
"Gemide yaşam" programına katılmanın iyi bir fikir olup olmadığını düşünüyordum.
Today we welcome the very first group of humans selected to participate in our "Live Aboard" program.
Bugün "Gemide Yaşam" programımıza katılmak için seçilen ilk insan grubu olan sizlere hoş geldiniz diyoruz.
I'm new to "Live Aboard," and I was scared.
"Gemide Yaşam" a alışık değildim ve korkmuştum.
I really enjoyed your report on the "Live Aboard" program.
"Gemide Yaşam" haberini çok beğendim.
This possible terrorist attack comes a mere three days after the commencement of the "Live Aboard" program.
Bu muhtemel terörist saldırısı, "Gemide Yaşam" programının başlamasından üç gün sonra meydana geldi.
I'm doing "Live Aboard."
"Gemide Yaşam" a katılacağım.
Tyler won't be coming to "Live Aboard."
Tyler "Gemide Yaşam" için gelmeyecek.
Want to talk to you out "live aboard." Tyler...
- Seninle "Gemide Yaşam" hakkında konuşmak istiyorum. - Tyler...
Tyler's joining the "live aboard" program.
Tyler, "Gemide Yaşam" programına katılıyor.
This message must have been intended for the "live aboard" humans.
Mektup, "Gemide Yaşam" programındaki insanlardan birine gönderilmiş olmalı.
We're gonna take wonderful care of Tyler when he comes to "live aboard."
"Gemide Yaşam" için geldiğinde onunla gayet güzel ilgileneceğiz.
I promoted the "live aboard" program.
"Gemide Yaşam" programının reklamını ben yaptım.
On... on "live aboard"?
"Gemide Yaşam" programına mı?
Tyler left... to live aboard the ship, and there...
Tyler gemide yaşamak için gitti, ve benim...
Her mother Melissa has been invited to join "Live Aboard" so that we may access her daughter's D.N.A.
Annesi Melissa'yı gemide yaşam programına davet ettik ki kızının D.N.A.'sına erişebilelim.
I heard you had some concerns about the "Live Aboard" program.
Gemide yaşam programı ile ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duydum.
- about joining the "Live Aboard" program.
-... değiştirdiğine çok memnun oldum.
Live animals were beamed aboard.
Gemiye canlı hayvanlar ışınlandı.
that was a live report aboard the aircraft carriernimitz now in position in the gulf of sidra.
Sidra körfezi yakınlarındaki Uçak gemisi Nimitz'den canlı bir yayınımız var.
But we Denobulans live a long time, Captain and right now there is nowhere I'd rather be than serving with the Interspecies Medical Exchange aboard this wonderful vessel of yours.
Ama biz Denobulanlar uzun süre yaşarız Kaptan, ve şu anda... türler arası tıbbi değişim çercevesinde sizin harika geminizde olmaktan başka birşey istemiyorum.
Later today, Anna will make an announcement from the mother ships... that will mark the beginning of our live-aboard program.
Bugün, Anna ana gemiden "Gemide Yaşam" programımızın başladığını duyurmak için bir açıklama yapacak.
The Visitors are going to announce their live-aboard program tonight.
Ziyaretçiler bu akşam "Gemide Yaşam" programlarını duyuracak.
Anna's announcement about the live-aboard program is scheduled to begin in less than an hour.
Anna'nın "Gemide Yaşam" programı hakkındaki duyurusunun başlamasına bir saatten az zaman kaldı.
It is with pleasure that I announce the official commencement of our live-aboard program.
Sizlere "Gemide Yaşam" programımızın resmen başladığını duyurmak benim için büyük bir mutluluk.
The Fifth Column embedded a message in your live-aboard announcement. - How?
Bu akşamki "Gemide Yaşam" duyurunuzun arasına Beşinci Kol bir mesaj yerleştirdi.
With the launch of the live-aboard program... we'll win the hearts and minds of the humans up here... while we crush the Fifth Column down there.
"Gemide Yaşam" programının başlamasıyla aşağıda Beşinci Kol'u ezerken buradaki insanların kalbini ve aklını kazanacağız.
I need to make sure the live-aboard program stays on track.
"Gemide Yaşam" programının istediğim şekilde ilerlediğinden emin olmalıyım.
Polls show people have grown apprehensive about coming to live on the ship... which will affect the success of our live-aboard program.
Anketlere göre, insanlar gemide yaşamak konusunda kaygılanmaya başlamış. Bu da "Gemide Yaşam" programımızın başarısını olumsuz etkileyecek.
People are so excited about the live-aboard program.
İnsanlar "Gemide Yaşam" programımıza çok ilgi gösterdi.
Everyone's being watched too closely right now. The live-aboard program commences in a few days.
Şu aralar herkes çok yakından izleniyor ama "Gemide yaşam" programı birkaç gün içinde başlayacak.
Mr. President, I assume by now you realize the 183 passengers aboard Flight 514 do not have long to live.
Sayın Başkan, 514 numaralı uçuştaki 183 yolcunun fazla yaşayamayacağını fark ettiğinizi varsayıyorum.
One unique strain of D.N.A., Joshua, extracted from every carefully selected live-aboard.
Gemideki Özenle seçilmiş insanlardan çıkarılmış bir eşsiz D.N.A. özelliği daha Joshua.
We need to get this virus into a live-aboard now.
Bu virüsü hemen gemiye gidecek bir insana yerleştirmeliyiz.
There's our live-aboard target...
İşte gemiye gidecek hedefimiz.
The live-aboard is alive.
İnsan hayatta.