English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ L ] / London

London tradutor Turco

14,645 parallel translation
We haven't traced the signal to an address yet, but it's coming from the Highgate region of North London, and the information concerns the activities of SOE circuits in France.
Sinyalin adresini henüz tespit etmedik ama Londra'nın kuzeyinden, Highgate bölgesinden geliyor ve istihbarat Fransa'daki Özel Operasyon İdaresi birimlerinin eylemlerini ilgilendiriyor.
So if the false information is among the batches sent from London, we shall know for sure.
Yani eğer sahte bilgi Londra'dan gönderilen partinin içinde olursa kesin emin olacağız.
I'm writing this on a Sunday night in London.
Bunu bir pazar gecesi Londra'da yazıyorum.
We should just leave and go to London for a while.
Gidip bir süre Londra'da kalmalıyız.
I'm an American, and we know London and Hogwarts.
Ben bir Amerikan'ım ve biz Londra'yı ve Hogwarts'ı biliriz.
From London? No.
- Londradan mısınız?
Both here and in London.
Hem burada hem de Londra'da.
Either here, or in London, or she knew somebody who has.
- Mümkün. Burada veya Londrada olabilir. Ya da buna sahip olan birini tanıyordu.
Welch here, there won't be a table open to you in London.
Ödemeden kaçarsan, Londra'da girebileceğin hiçbir mekân olmaz.
I had to leave at once for London.
Derhal Londra'ya gitmem gerekiyordu.
Anna's gone to her London meeting.
Anna Londra'ya gitti.
In London.
Londra.
What happened to the London trip?
Londra gezine ne oldu?
I didn't go to London today because I resigned.
İstifa ettiğim için Londra'ya gitmedim.
The Washington Post and the Guardian in London reporting that the NSA and the FBI are tapping directly into the central servers of nine leading internet companies including Microsoft, Yahoo, Google, Facebook, AOL,
Washington Post ve Londra'daki The Guardian NSA ve FBI'ın, önde gelen dokuz internet şirketinin merkezi sunucularından direk olarak bilgi aldığını açıkladı. Microsoft, Yahoo, Google, Facebook, AOL...
" Under such circumstances, I naturally gravitated to London.
Böyle bir durumda doğal olarak kendimi Londra'da buldum.
That's how we say good-bye in London.
Londra'da güleceğimiz de böyle.
Bye-bye, London.
Güle güle, Londra.
She's the administrator at the London School of Dramatic Arts.
Londra Dramatik sanatlar okulu yöneticisi
And now, live from London, the Critics'Guild Annual Awards.
Ve şimdi, Londra dan canlı, Yıllık Eleştirmenler derneği ödülleri.
Hey, do any of the hotels in London have pools?
Londra'da havuzu olan bir otel var mı?
- Last time in London, I was wasted.
- Geçen sefer Londra boşa geçmişti.
JACK LONDON CALL OF THE WILD
- JACK LONDON - "VAHŞETİN ÇAĞRISI"
I landed in London at a quarter to noon
Londra'ya vardım Öğlene doğru
We were staying with relatives down in London when we heard.
Duyduğumuzda Londra'daki akrabalarımızda kalıyorduk.
We're meant to be headed back to London this evening. Oh, that's a shame.
- Bu akşam Londra'ya dönmek niyetindeyiz.
Not all the way back to London?
- Londra'ya onca yolu gerisin geriye değil herhalde!
And then we'll go to London.
Sonra da Londra'ya gideriz.
Cissy rang the lady magazine in London to inquire about your follow-up article.
Cissy, makaleniz hakkında soru sormak için Lady dergisinin Londra bürosunu aradı.
Imagine sir, how London would react to the arrival of the queen of thieves.
Hırsızlık kraliçesi oraya vardığında Londra'nın tepsini hayal edin efendim.
Any news from London?
Londra'dan haber var mı?
Now, London lies within our grasp, and all we have to do is reach out and take it.
Londra şu anda avucumuzda duruyor ve tek yapmamız gereken uzanıp almak. John?
Our orders were to march into England and take London.
Bize emredilen İngiltere'ye yürüyüp Londra'yı almamızdı.
It's not the five days that concerns me, but the three British armies that stand between us and London, and we don't bloody know where any of them are.
Beni endişelendiren beş gün değil, Londra ile aramızda duran üç İngiliz ordusu ve hiçbirinin nerede olduğunu bilmiyor olmamız!
Even if you had talked them into taking London, might not have been able to hold it.
Alınca onlarla Londra'da konuşmuş olsaydın dahi buna engele olamayabilirdin.
But if we had marched on London, then things would be different to what you said happened in your history books.
ama Londra'ya yürümüş olsaydık her şey tarih kitaplarınızda olduğunu söylediklerinden farklı olabilirdi.
When were you a guest at the Tower of London?
Londra Kulesi'ne ne zaman konuk olmuştunuz?
The same number would show whether we were in London, New York or Quito.
Londra, New York ya da Quito da olsa aynı numara gözüküyor zaten.
London.
Londra.
Why wasn't London informed?
Neden Londra'ya haber verilmedi?
We lost Contact with the Czech government in exile in London some months ago.
Birkaç ay evvel Londra'da sürgündeyken Çek hükümetiyle irtibâtı yitirdik.
It's possible they have orders to re-establish contact with London but that... That is not our mission.
Londra'yla irtibat kurmak için emir almış olabilirler ama bizim görevimiz o değil.
So we inform London that you are refusing to cooperate with our mission.
O hâlde işbirliği yapmayı reddettiğinizi Londra'ya bildiririz.
Our orders have come direct from the Czech government in London.
Emirlerimizi Londra'daki Çek hükümetinden direkt olarak aldık.
So this is about the Czech government in London trying to impress the allies?
Yani mevzu, Londra'daki Çek hükümetinin müttefikleri etkileme çabası mı?
I think what the Czech government in London is asking is this.
Bence Londra'daki Çek hükümetinin isteği şu :
Thanks to Valčík and his group Silver A, we have finally re-established communications with London.
Valcîk ve grubu Silver A sayesinde nihâyet Londra'yla tekrar irtibat kurabildik.
I have orders to send and receive any communications between you and London.
Siz ve Londra arasında iletişim sağlamak için haber alıp verme yetkim var.
We had word from London. Anthropoid. Utmost priority.
Londra'dan "Anthropoid, âzamî öncelik." diye haber geldi.
I cannot give the go-ahead without asking London to reconsider.
- Londra'dan tekrar düşünmelerini istemeden onay veremem.
We should get London to rethink our position here in Prague.
Londra'ya, Prag'daki vaziyetimizi tekrar düşünmelerini önerelim.
londo 117

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]