Lum tradutor Turco
58 parallel translation
Lum.
Lum.
Lum, bring me another order of chow fun.
Lum, bana biraz daha yemek getir.
With me there Lum it.
Benimle orada lum.
- Bloodsausage, 3 pounds... my son loves it!
- Bloodsausage, 3 £... o? lum onu seviyor!
That's nice, son.
Yani, o? lum güzel.
Alright, son.
Tamam, o? lum.
It will always be my son.
Her zaman benim o? lum olacak.
They drove my son off the road with his new car.
Onlar yoldan o? lum sürdü onun yeni araba ile.
They threated my son with a knife and destroyed his bicycle.
Onlar b? çakla o? lum tehdidinde ve onun bisiklet yok.
My boy is about to die.
O? lum ölüyor.
My son is very sick.
O? lum iyi de? il.
- And my son knows?
- Ve o? lum biliyor mu?
- Where is my son?
- O? lum nerede?
What's the matter with you?
Hey, neyin var? Yaşlı Lum?
'Pur- -''Kuala Lum-pur--'
"Pur- -" "Kuala Lum-pur- -"
And followed by the turtle.
Ve kap-lum-ba-ğa-la-rı iz-le-di-ler.
M-Y S-O-N.
Oğ-lum.
It's Bill Lum...
Ben Bill Lum- -
Lovable lum — lovable lummox.
Sevimli bir budalasın.
I already got Lum Lum and Choo Choo pulling doubles.
Lum Lum ve Çu Çu'ya çift vardiya yaptırıyorum.
Sarah Lum.
Sarah Lum.
- And don't even look at Sarah Lum.
- Sarah Lum'a bakmayacaksın bile.
Yeah! Where the hell are you guys- - b-been?
Siz ner'deydiniz oğl-lum?
Wal-lum-bee.
- Wallumbee mi?
Wal-lum-bye.
- Wallumbi.
I know. We'll go back to Wal-lum-bee...
Biliyorum çünkü Wallumbee'nin...
Wal-lum-bye.
Wallumbi.
.. to the red soil of Wal-lum-bee.
... kızıl topraklarına dönüyoruz.
A-a-an and t-t-t-tu-tur... r-r-t-tle.
v - v - ve ka - ka - kap - lu - lu - lum - ba - ba-bağa
Hugo Lum.
Hugo Lum.
This is not good at all, Mr. Lum.
Bu hiç de iyi değil, Bay Lum.
The Union will have a field day with this, Mr. Lum.
Sendika bunu öğrenince bayram edecek, Bay Lum.
If you can hear me, my name is Hugo Lum, director of hotel security!
Eğer beni duyabiliyorsan, Benim adım Hugo Lum, otelin güvenlik müdürüyüm!
Hugo Lum, head of hotel security.
Hugo Lum, otelin güvenlik şefi...
Hugo Lum, head of security.
Hugo Lum, güvenlik şefi.
We have no idea what went on on the other end of the screen, Lum.
Ekranın diğer ucunda neler olup bittiğine dair bir fikrimiz yok, Lum.
This is my secretary, meet Goal-lum.
Bu da sekreterim Goal-lum.
We could have taken the vacuum cleaners. ... and on the other, the "Strangers :" Frodolo and Goal-lum.
Elektrikli süpürgeyi almışız... ve diğer taraflarda "Yabancılar" Frodolo ve Goal-lum.
You're wrong, Goal-lum.
Yanılıyorsun Goal-lum.
That's a neg-a-tive, a neg-a-tive.
Sonuç o-lum-suz. O-lum-suz.
"Lum - bar." It means "lower back."
"Bel kalası değil", "bel desteği".
Would you know this girl at Nakamura Lum...
Nakamura Kerestecilik'te çalışan şu kızı tanıyor musunuz?
Then I'll take... three seconds!
Eos lumo ( Güneş ). { \ cH89F2FF } E { \ cHFFFFFF } os Lumo ( Güneş ) Eos Lum { \ cH89F2FF } o ( Güneş )
Old Lum?
Yaşlı Lum?
I treated you like a son!
Seni oğ lum yerine koymuştum!
- I don't care about Sarah Lum.
Umurumda değil.
- Dim Sum Lum.
- Silik Sum Lum.
T-t-tu-tu-rt-t-t-tle...
... tal v - v - ve... kap - kap - kap -... lum ba - ba..
Thanks, Mr. Lum.
Teşekkürler, Bay Lum.
Lum...
Lum...
Look alive, Lum.
İş başına, Lum.