Milk tradutor Turco
11,609 parallel translation
- Some Milk Duds...
- Sütlü çikolata!
- For my milk buds!
- Sütlü tomurcuklarım!
Let me just milk a few thousand Kraang worms.
Bana sadece birkaç bin Kraang solucanı süt ver.
Milk, no sugar, and you better make it a double... please.
Ve duble yapsan iyi olur... lütfen.
How about skim milk?
Yağı alınmış süte ne dersin?
You got any skim milk?
Yağı alınmış süt var mı?
- Milk and sugar?
- Süt ve şeker?
Everybody know you got to squeeze the teat to produce the milk.
Herkes sütü çıkarmak için ineğin memesini sıkman gerektiğini biliyor.
Store down the street. I'm... I'm out of soy milk.
Sokağın sonundaki dükkâna gidecektim, soya sütüm bitmiş.
Just a little milk?
Biraz süt var mı?
The sickly milk-faced creeper had turned down the sheet.
İğrenç solgun suratlı sürüngen kağıdı katlamış.
Orange juice, some warm milk?
Portakal suyu mu ılık süt mü?
Mr Molesley thought we might need more milk.
- Bay Molesley daha süt gerekebileceğini söyledi.
Milk balloons.
Süt balonu.
We used to do milk balloons all the time.
Eskiden hep süt balonu yapardık.
All right, so I'm gonna get some bigger balloons and more milk...
Daha büyük balonlar alacağım ve...
I remember when I was little and she'd have her holiday parties, and I would go around to all the adults with my little toy drink cartons, and I would say, "Do you want chocolate milk or orange juice?",
Hatırlıyorum, ben küçükken tatillerde parti verirdi konukların arasına elimde karton kutuyla gider ve çikolatalı süt veya portakal suyu ister misiniz derdim herkes teşekkür ederdi.
Yeah. Oh. Filled her up with my milk.
Onu sütümle boğdum.
Got, like, six gallons of milk for you.
Sizin için altı galon dolusu sütüm var.
- I love this milk analogy, dude. - Yeah.
Bu süt mecazını çok seviyorum adamım.
Lots of, uh, milk, and, uh, it was a very positive experience.
Bir sürü süt. Benim için olumlu bir deneyimdi.
Hey, childhood bully who used to throw milk cartons at my face.
Selam çocukken süt kutularını suratıma atmak için kullanan kabadayı.
Uh... - Okay, work-work clothes and... almond milk. Don't you lie to me.
- Bana yalan söyleme.
Oh, first you're just going out, then all of a sudden she's got almond milk and work clothes at your place.
İlk olarak dışarı çıkarsınız ardından kız senin evine kıyafetlerini ve sütünü bırakmaya başlar.
- No. How many times have we told them not to leave the milk out?
Sütü dışarıda bırakmayın diye kaç kere söyledik ama!
Can I get a glass of milk?
Bir bardak süt alabilir miyim?
My husband's been monitoring the milk for fallout, but so far the winds have spared us.
Kocam nükleer serpintileri takip ediyor. Şimdiye kadar rüzgar sayesinde kurtulduk.
Somebody has to milk the cows.
İlla biri inekleri sağacak.
If we can't get this under control, we lose our only source of milk inside the fence.
Eğer kontrol altına alamazsan elimizdeki süt kaynağını kaybedeceğiz.
- What about milk deliveries?
- Peki ya süt teslimatları?
Milk's ready.
Süt hazır.
They need the milk.
Süte ihtiyaçları var.
I need a protein scramble, gluten-free toast, and two almond milk cappuccinos.
Zengin proteinli bir çırpılmış yumurta ve glütensiz tost istiyorum. ... ve badem sütlü iki kapuçino.
- You hate almond milk.
- Badem sütünden nefret ediyorsun.
Your stupid face was on my milk.
O aptal suratın süt kutumun bile üstündeydi.
you smell like waffles and milk.
WAFFLE VE SÜT GİBİ KOKUYORSUN.
I can milk a grand jury for as long as I need to.
Jüri heyetini istediğim kadar kullanabilirim.
He probably stopped at some diners along the way,'cause you know the man could, like, live off of milk shakes.
Muhtemelen yoldaki bazı lokantalarda durmuştur, çünkü bildiğiniz gibi sadece milkshake'le bile yaşayabilirdi.
Spilt milk.
Üzülme boş ver.
Phil, we have to keep this cow alive for milk.
Phil, sütü için bu hayvanı hayatta tutmamız gerek.
So you know how to milk it?
- Yani nasıl sağacağını biliyor musun?
I can get you milk, I can churn you butter.
- Süt sağarım, tereyağı yaparım yoğurt, peynir yaparım.
Just seeing the three of you happy is my milk.
Sizi mutlu görmek bana süt olur zaten.
Anybody want to learn how to milk a cow?
Süt sağmayı öğrenmek isteyen var mı?
- We have milk!
- Sütümüz oldu!
And I know you can't milk a bull.
Ve bir boğayı sağamazsınız.
You know, the odor of this milk is really triggering my intolerance.
Sütün kokusu duyarlılığımı harekete geçirdi.
Enjoy your milk that I found.
Benim bulduğum süt afiyet olsun size.
Well, let me get you some warm milk.
Sıcak süt getireyim sana madem.
Have you got any milk?
Süt ister misin?
- Milk!
- Süt!