Mistresses tradutor Turco
222 parallel translation
Close your door when you entertain your mistresses.
Michel, metreslerinle eğlenirken kapını kapat.
All his mistresses get one.
Metreslerinin hepsinde var.
And so, in all probability Emily Gaunt dressed in her mistresses finery, went off to some secret tryst.
Ve büyük ihtimalle, Emily Gaunt onun gözde kıyafetini giydi ve gizli bir buluşmaya gitti.
two mistresses, their two children, and a son by a mistress now dead.
İki metres, onların iki çocuğu... ve ölmüş olan bir metresten de bir oğul...
Hell, take your mistresses and bastard kids too.
Metreslerinle piçlerini de götür.
Which of your mistresses, did you pick?
Hangisini aldın?
For my father has had many wives and mistresses, and many children by them.
Babamın bir sürü karısı, metresi ve onlardan olmuş bir sürü çocuğu vardı.
My father, as I said, had many wives and mistresses.
Dediğim gibi, babamın bir sürü karısı ve metresi vardı.
The people had to promise their masters and mistresses to refuse any kind of respect to the Emperor and Empress.
Ama bu... Bu insanlar, hizmet ettikleri kişilere söz verdiler Hükümdarlara herhangi bir saygı göstermeyi reddedecekler.
There were no mistresses. I had no lovers.
Hiç metresi yoktu ve benim de sevgilim.
Those ones, my mistresses, aren't home.
Hanımlarımdan biri evde.
C'mon Capannelle! Instead of talking mistresses, go get me a glass of water, I'm thirsty.
Hadi Capannelle, metresini anlatmayı bırak da, bana bir bardak su getir.
You have mistresses.
Bir metresin var.
And I'd been faithful, in spite of your mistresses.
Metreslerine rağmen sana sadık kalmıştım.
I tolerated your mistresses, sir, but do you expect me to tolerate everything?
Metreslerini görmezden geldim bayım, Ama her şeye de tahammül edeceğimi düşünmüyorsun, değil mi?
We're cold, it is us, your mistresses.
Üşüyoruz, biziz, metresleriniz.
What ho, my mistresses!
Hanımefendiler!
* While mistresses forsaking
Tüm terk eden kadınlar.
I won't deny I've had "mistresses," to use his term.
Bu terimi kullanacaksak, metreslerimin olduğunu inkâr etmiyorum.
An Italian count who died in a Maserati with one of his mistresses.
Maserati'sinde metresiyle ölen bir İtalyan kontuyla.
If all women are either wives or mistresses, then Gudrun is a mistress.
Kadınlar eş ya da sevgili olarak ayrılsaydı, Gudrun sevgili olurdu.
I even had two mistresses and lived in luxury.
İki metresim dahi vardı ve lüks içinde yaşıyordum.
I had to let my mistresses go.
Metreslerimden ayrılmak zorunda kaldım.
Wardrobe mistresses, inaffectual art directors low budget pictures.
Kötü kostümler, yetersiz sanat yönetmenleri, düşük bütçeli filmler.
They're all sword mistresses of the Yagyu clan in Akashi.
Hepsi Akashi Yagyu Klanının kadınlarıdır.
Thus, Lady Sayaka, you shall lead your Akashi-Yagyu sword mistresses and make sure to defeat Itto Ogami.
Bu yüzden senin komutandaki Akashi Yagyu Klanı kadınları ne pahasına olursa olsun Ogami'yi ortadan kaldırmalı.
Ozunu, are you trying to insult the Akashi-Yagyu sword mistresses?
Akashi Yagyu Klanı kadınlarının yeteneklerini küçümsüyor musun?
Presumably, when you're married to Marguerite, you'll want a place on the Riviera, fast car, couple of mistresses.
Marguerite ile evlendiğinde, muhtemelen, Riviera'da bir yer, hızlı bir araba bir kaç metres isteyeceksin.
I know the shogunate general and his mistresses personally.
Shogunun generalini ve onun metreslerini şahsen tanıyorum.
Or one's mistresses money.
Ya da metresine.
Here, in the words of a historian ideas change hands "faster than mistresses,"
Burada, bir tarihçinin sözleriyle fikirler metreslerden daha hızlı el değiştiriyor.
I could show them to those women... to all your mistresses.
O mektupları şu kadınlara gösterebilirim bütün metreslerine.
I mention Hannibal's mistresses. I suppose you've drawn concubines all over it too!
Hannibal'ın metresinden söz etsem yazının her tarafını metres resimleriyle doldururdun herhalde.
When I moved to Montpellier, one ofmy first mistresses was Fabienne.
Montpellier'ye taşındığımda ilk kadınlarımdan biri Fabienne olmuştu.
But I, Bertrand, son of Christine Morane... " 30 years later, what was I doing, with my numerous mistresses... my lists, my drawers full of photos?
Ama Christine Morane'in oğlu olan Bertrand yani ben 30 sene sonra onunla aynı şeyi yapmıyor muyum?
Your friends are old mistresses.
Arkadaşlarınız eski sevgililerinizdir.
I've got three mistresses without children.
Çocuksuz üç eşim var.
They are new mistresses
Onlar benim seks oyuncaklarım!
Mistresses?
seks oyuncağı mı?
What do we do with these mistresses?
Eskileri ne yapacağız?
She's one of Kimba's mistresses.
Kimba'nın metreslerinden biridir.
Sisters. Mistresses of the horrors of humanity.
Bu sözüm ona "Ana", fiilen günahkar üvey anaların, hayatı yaratmak ellerinden gelmez.
Well, you will meet the lord's mistresses tonight.
Evet şimdi de Efendimizin hanımlarıyla tanışacaksın.
Tonight he will have to meet the late lord's mistresses.
Bu akşam merhum Efendimizin hanımlarıyla bir araya gelecek.
He must refrain from mounting his mistresses, too.
Birşeylerin üzerine binmekten kaçınmalı!
I'll get to meet your mistresses.
- Metreslerinle tanışacak mıyım?
All the ex-mistresses of ex-presidents...
Eski CIA ajanlarına, mutlu fahişelere...
- They all have mistresses...
- Hepsinin metresi var.
Our mistresses?
Kadınlarımız mı?
You only have mistresses.
Sadece sevgiliniz vardır.
She said, "Probably one of your mistresses."
"Muhtemelen metreslerinden biridir." dedi.