Mosh tradutor Turco
51 parallel translation
Let's not make a whole big mish-mosh out of it.
Büyütmemize gerek yok.
- Told you you'd like the mosh pit.
- Seveceğini söylemiştim.
This place is so stupid. I can't believe we're sitting here in this mosh-pit of consumerism.
Varsayıma dayanan bir durum.
Wow, an old-fashioned mosh pit.
Eski usul bir pogo ringi!
The absolute last place I'm going tonight is a mosh pit.
Hayatta en son gidereceğim yer, çılgınca dans edilen bir bodrum katı.
We've got Kid Rock coming up for all you mosh monkeys.
Genç zıpırların karşısına birazdan Kid Rock çıkacak!
- After the Plastilina Mosh gig.
- Plastilina konserinden sonra.
Go for the mosh tendrils!
Bıyıklarına saldır.
Ha ha! Mom in a mosh pit?
Annem sahnede mi?
- Hey Taylor, is this where the mosh pit starts?
- Hey Taylor, dans burada mı başlayacak?
Like it was a mosh pit at a rock show.
Metal konserinde pogo yapanların üstüne atlıyormuş gibi.
Well, just don't puke all over the mosh pit and you should be pretty good.
Sadece etrafa kusma ve tatlı görün.
- It's like a mosh pit in here.
- Burası domuz ahırına dönmüş.
- lt's like a mosh pit in here.
- Çılgın bir dans pistini andırıyor.
Okay, it's like a mosh pit down there.
- Aşağısı savaş alanı gibi.
No alcohol, no dimly lit corners, and I'm not allowed to freak, grind, and / or mosh?
Alkol yok, loş köşeler yok. ÇıIgınca dans etmek yok?
I'm gonna check out this Christian rock mosh pit.
Ben bir de Hıristiyat Rock pogosuna * bakacağım.
Was this an, uh, indie or a major mosh?
Bağımsız ya da amatör bir film mi?
You're just like my son, Victor, always trying to shove some inedible mosh down my throat.
Aynı oğlum Victor gibisin, bana sürekli kötü şeyler yedirmeye çalışıyorsunuz.
- Mosh pit!
- Sahne önü!
- Mosh?
- Sahne ne?
We know the U.N.'s one big international mosh pit.
Biliyoruz ki Birleşmiş Milletler, uluslararası bir kuru kalabalık.
- You see this mosh pit?
- Kalabalığı görüyor musun? - Evet.
You know, mosh pits and everything.
Konserler falan.
I'm sorry, but her mind is like a mental mosh pit right now.
Üzgünüm ama zihni şu an çok kalabalık tamam mı?
When did mosh pits become so unruly?
- Pogocular ne zaman bu kadar azgınlaştı be?
Simon, you've got to mosh, or they'll crush you!
Simon, senin de zıplaman gerek yoksa ezilirsin!
But no mosh pits or crowd surfing.
Ama kalabalığın üzerine atlayıp, el üzerinde taşınma filan yok.
Whoa, my head is pounding like a mosh pit.
Başım acayip ağrıyor.
I'm gonna be doing a vascular repair on you in a freakin'mosh pit.
Sana bir damar tedavisi yapacağım hem de en uçuk bir sahne şovuyla.
Y'all suck as a mosh pit.
Bir bayanı tutamıyorsunuz.
And once that happens, it's like a mosh pit!
Ve bu olay gerçekleşti mi, pogo * yapmaya benzer.
That time we went to see Soundgarden and you insisted on jumping right in the middle of the mosh pit.
Hani Soundgarden konserine gittiğimizde pogo alanının ortasına atlamakta ısrar etmiştin.
Now it's a damn muddy mish-mosh!
Şimdi ise boş boş çamurlu işler yapıyorsun.
I lost Tucker for, like, 40 minutes when he got passed over the top of the mosh pit.
Tucker'ı, 40 dakikalığına kaybettim. Onu havaya kaldırıp, en tepeye fırlatırlarken buldum.
Dude, do you not remember the 311 mosh pit?
Dostum, 311 grubunun konser alanını hatırlamıyor musun hiç?
Very chill mosh.
Çok sakin bir alandı.
Dude, that was a sick mosh.
Dostum, bu süperdi.
And besides, that's not so much a dance floor as an STD Mosh Pit.
Ayrıca burası pekte dans pisti gibi değil, daha çok sürtüşme pisti gibi.
Just, like, all the crowds and, like, I love getting in a mosh pit.
Bütün o kalabalığı ve pogo yapanların arasında kalmayı seviyorum.
Subways, planes, and mosh pits, I let it ride.
Metroda, uçakta ve rock konserlerinde salıyorum gidiyor.
Now he spends his days in the mosh pit that is high school English class.
Şimdi gününün büyük bir kısmını İngilizce sınıfında sahne alarak geçiriyor.
I'll be there in the mosh pit, going for it.
En önde destekleyeceğim hem de.
Remember when we got kicked out of here'cause I got so rowdy in the mosh pit?
Pogo sırasında kendimi fazla kaptırdığım için buradan kovulduğumuz günü hatırlıyor musun?
Yeah, there was never a mosh pit... The sound of music sing-along.
Pogo falan yoktu ortada Sound of Music grubu müzikal toplantısıydı.
We can't let Grody mosh our reps so hard.
İğrenç temsilcilerimiz, çok zor savrulmanıza izin veremeyiz.
He's gonna be a needle in a mosh pit.
Sahne onundeki kalabalikta olacaktir.
I'm in the first row at the mosh pit.
Yaşasın bir de ön sıradayım.
And if I feel like having a little mosh party with an old pal, well, what happens on Conjunction...
Ve kendimi eski bir dostumla küçük bir partide gibi hissediyorum Peki, Conjunction'da neler oluyor...
We're gonna be celebrating his pro-mosh!
Onun terfisini kutlayacağız!
♪ Comin'to you live from the mosh pit ♪
♪ Comin'to you live from the mosh pit ♪