Motherfucking tradutor Turco
1,823 parallel translation
I'm a motherfucking man, baby.
Ben tam bir erkeğim adamım.
I'm a motherfucking man.
Tam bir erkek.
Motherfucking Lester got fucked up!
Lester'ı fena faka bastırdılar.
This filthy-ass motherfucking place, man, got me itching.
Bu yer çok pis dostum. Her yerim kaşınıyor.
Marcus motherfucking Hooks.
Koduğumun Marcus Hooks'u.
Yo, man, we caught the chain to the motherfucking madhouse, homey.
Hey ahbap. Anasını sattığımın tımarhanesine bilet aldık.
- They got the motherfucking goons.
- Lanet olası salaklar gelmiş.
That's my motherfucking house.
Orası benim koğuşum.
- Motherfucking SHU's no joke, is it?
- Tecrit koğuşu şaka değil, ha?
Motherfucking son of a bitch!
Seni orospu çocuğu!
Get on your feet, you motherfucking pussy!
Kalk ulan ayağa korkak orospu çocuğu!
You give your heart to that boy, and you can toss that "friendship" right out the motherfucking window.
Bu çocuğa kalbini verirsen "onunla arkadaşlığı" soktumun penceresinden fırlatıp atabilirsin.
Wow. Our motherfucking salvation!
Bizim lanet olası kurtuluşumuz!
Ain't no motherfucking picture.
Bugün hiç çalışmak istemiyordum. Bu resim filan değil.
And here come the motherfucking police.
İşte canına yandığımın polisi de geliyor.
Call me bro again, man, I'll bite your motherfucking face off.
Bana bir daha kardeşim dersen ağzını burnunu dağıtırım.
You all wanna motherfucking die?
Hepiniz ölmek mi istiyorsunuz?
You got to get your own motherfucking bag.
Kendi valizinizi kendiniz taşımak zorunda kalırsınız.
Apply directly to your motherfucking forehead.
Sadece lanet alnınıza sürünüz.
Like a, you know... Like a crazy-ass motherfucking Paul Bunyan pig.
Böyle koskocaman, koca götlü dev gibi bir şeydi.
A motherfucking roly-poly chubby-cheeked shit-machine?
Şişko ve pofuduk yanaklı bir sıçan mı?
The motherfucking bartender won't even give me- - fuck.
Pislik barmen bana içki bile... Kahretsin.
But when I looked at the homes of the victims- - Motherfucking trimmed trees.
Ama kurbanların evlerine baktığımda lanet budanmış ağaçlarını buldum.
- "War is the motherfucking answer."
- "Sana cevabım, Savaş"
Gonna be a motherfucking flyfest in that town.
Bu şehirde havai fişek gösterisi olacak, gör bak.
I've got an { motherfucking } english speaking haji in this minivan waving around his wife beater.
Yanımda İngilizce konuşan bir hacı var. Araçta, karısı dövülmüş.
Only thing that matters is, dawg, when you charge that motherfucking machinegun when the motherfucker tells you to charge the motherfucking machinegun.
Önemli olan tek şey, dostum o lanet silahı kullanma yetkisi sadece başka bir sikiğin, sana yetki vermesi ile mümkün olmasıdır.
Motherfucking good!
Aferin lan, süpersin!
This line is full of motherfucking artists.
Bu sıra lânet sanatçılarla dolu.
God, I love this motherfucking town!
Tanrım, bu kahrolası şehri seviyorum!
No, no, you can kiss your motherfucking dream job goodbye. 'Cause you're right, I didn't want this job.
Hayır, asıl sen hayallerindeki işe elveda diyebilirsin, çünkü haklıydın, o işi istemiyordum.
Tell him I'm gonna close this motherfucking deal.
Şu lanet olasıca anlaşmayı kabul edeceğimi söyle.
What skanky bloodclart chief left their cigarette butt in this motherfucking cup?
Hangi kanı bozuk sigara izmaritini bardağıma attı?
There's motherfucking arm bones in the yard.
Bahçede lanet olası kol kemikleri var.
I'm so sick of these motherfucking zombies!
Şu kahrolası zombilerden bıktım usandım be!
Got motherfucking arm bones in the yard.
Bahçemde lanet olası kol kemikleri var.
( sighs ) It's a motherfucking plague, that's what it is.
Kahrolası vebadan başka bir şey değil.
Would you close those motherfucking curtains?
Şu kahrolası perdeleri kapatır mısın?
Yeah, and I'm starving like a motherfucker, but those things out there are crawling over the motherfucking car.
Ben de it gibi açım, ancak şu şeyler o boktan araba tarafından geliyorlar.
Bitch, you know I'm gonna suck your motherfucking blood, and trust me, there's more painful ways to extract it.
Sürtük, aşağılık kanını emeceğimi biliyorsun, inan bana, onu tatmanın çok daha acı veren yolları da var.
I'm gonna kick your motherfucking -
Senin kahrolası kıçını-- -
And what I'm gonna do, I'm gonna kill me some motherfucking zombies.
Ne yapacağımı sorarsanız, şu aşağılık zombileri geberteceğim.
I'm looking for a motherfucking job, bitch!
Senin boktan işin için buradayım, seni orospu!
- You heard me! A motherfucking job!
- Duydun, sana işin için dedim!
Lets get the fuck out of this motherfucking hellhole!
Bu lanet cehennem deliğinden gidiyoruz baylar!
That's why I hate all these motherfucking cops.
Bu yüzden tüm polislerden nefret ediyorum.
If I catch them slipping, I'm gonna bust they motherfucking head.
Onları başıboş dolaşırken yakalarsam, kafalarına sıkacağım.
- Motherfucking po-po.
- Siktiğimin aynasızları.
You can fucking shoot me, but you just can't motherfucking kill me!
vurabilirsin ama öldüremezsin.
You can burn me. You can shoot me. But you can't motherfucking...
Yakabilirsiniz vurabilirsiniz.
No, he's just a lucky motherfucking perp, man.
Yok, sadece şanslı şerefsizin teki, adamım.
mother 8072
motherfuckers 280
motherfucker 2207
mothers 67
mother fucker 47
motherfuck 78
mother of god 240
mother of christ 21
mother of three 20
mother and daughter 18
motherfuckers 280
motherfucker 2207
mothers 67
mother fucker 47
motherfuck 78
mother of god 240
mother of christ 21
mother of three 20
mother and daughter 18
mother earth 20
mother nature 20
mother dear 19
mother's day 25
mother mary 23
mother teresa 36
mother superior 30
mother of 21
mother nature 20
mother dear 19
mother's day 25
mother mary 23
mother teresa 36
mother superior 30
mother of 21