Mrs doyle tradutor Turco
141 parallel translation
- Mrs Doyle.
- Bayan Doyle.
Sub rosa, I am working for Mrs Doyle's English lawyers, and they suspect Andrew Pennington of... well, of...
Bayan Doyle'un İngiliz avukatlarına çalışıyorum. - Pennington'dan şüpheleniyorlar...
Why should I kill Mrs Doyle?
Bayan Doyle'u neden öldüreyim?
But why should I kill Mrs Doyle for something that happened years ago?
Ama yıllar önce olmuş bir şey için bayan Doyle'u neden öldüreyim?
Now then, when did you last see Mrs Doyle alive?
Bayan Doyle'u en son ne zaman gördünüz?
Your people? Who the hell are they? I represent Mrs Doyle's English lawyers.
Ben, bayan Doyle'un İngiliz avukatlarını temsil ediyorum.
Madam, do I understand that you have evidence to show who killed Mrs Doyle?
- Katili biliyor musunuz?
What test, Mrs Doyle?
Kapı çalınıyor Bayan Doyle.
Mrs Doyle, it's for the roof...
Mary'nin poposu çok güzel, öyle değil mi?
Please! Please! Oh, thanks very much, Mrs Doyle.
Biz hoşgörüsüzlük ve ikiyüzlülükten arınmış bir dünya istiyoruz.
Mrs Doyle.
Bayan Doyle.
What about Mrs Doyle?
Peki ya Bayan Doyle?
But that's the modern world, Mrs Doyle.
Fakat modern bir dünyada yaşıyoruz Bayan Doyle.
Yes, Mrs Doyle.
Evet. Bayan Doyle.
Yes, I do, Mrs Doyle.
Evet, anladım Bayan Doyle.
I see what you mean, Mrs Doyle.
Demek istediğinizi anladım Bayan Doyle.
- Is it Mrs Doyle?
- Öyle mi Bayan Doyle?
Mrs Doyle, some sandwiches.
Bayan Doyle, biraz sandviç getirin.
– Me, please, Mrs Doyle.
- Ben isterim Bayan Doyle.
– I'm fine, Mrs Doyle.
- Ben istemiyorum, Bayan Doyle.
No thanks, Mrs Doyle.
Yok, sağ olun Bayan Doyle.
( Mrs Doyle ) Are you all right? Ooh.
İyi misiniz?
- No, thanks, Mrs Doyle.
- Yok sağ olun Bayan Doyle.
A woman, Mrs Doyle.
"Kadın" mı Bayan Doyle?
Mrs Doyle?
Bayan Doyle?
Mrs Doyle, that tea?
Bayan Doyle, çaylar ne oldu?
I'm fine, thank you, Mrs Doyle.
İstemiyorum, teşekkürler Bayan Doyle.
I am indeed, Mrs Doyle.
Kesinlikle, Bayan Doyle.
I thought some perfume for Mrs Doyle.
Ben Bayan Doyle için parfüm falan düşünmüştüm.
Thank you, Mrs Doyle.
Çok teşekkürler, Bayan Doyle.
Happy Christmas, Mrs Doyle.
Mutlu Noeller, Bayan Doyle.
You know, I thought, "What would Mrs Doyle love for Christmas?"
Kafamı çalıştırdım ve düşündüm : "Bayan Doyle Noel'de ne ister?"
Well done, Mrs Doyle.
Tebrikler, Bayan Doyle.
No, Mrs Doyle, put that away and relax, we'll try the Teamaster.
Hayır Bayan Doyle, bırakın onu ve rahatlayın. Çayustası'nı deneyeceğiz.
That's a handy old thing you have there, Mrs Doyle.
Çok kullanışlı olmuş Bayan Doyle.
- Thanks, Mrs Doyle.
- Teşekkürler Bayan Doyle.
You're right, Mrs Doyle.
Haklısınız Bayan Doyle.
Doorbell, Mrs Doyle, the doorbell.
Kapı zili Bayan Doyle, kapı zili.
No thanks, Mrs Doyle.
Yok sağ olun Bayan Doyle.
Mrs Doyle, is anything important about July the 19th?
Bayan Doyle, 19 temmuzla ilgili önemli birşey var mıydı?
No, He didn't, Mrs Doyle!
Hayır içmedi, Bayan Doyle!
I'm fine for cake, Mrs Doyle.
Kek almayayım Bayan Doyle.
- Meet Mr. And Mrs. Doyle.
- Bay ve bayan Doyle ile tanış.
We're not gonna call Doyle until I can produce Mrs. Thorwald's body.
Bayan Thorwald'un cesedini bulana kadar Doyle'u aramayacağız.
- "Mrs. Doyle, I present your son, the hero."
- "Bayan Doyle, işte oğlunuz, kahraman."
Mrs Simon Doyle.
Bayan Simon Doyle.
( Mrs Doyle ) Cup of tea, Fathers?
Şu Bob Geldof yolundan dönün artık.
No, thanks, Mrs Doyle.
- Tanrım, Ted kötü bir yol o.
What can I do for you, Mrs Doyle?
Biliyorsun, ben bunu seviyorum.
- Mrs. Doyle?
- Bayan Doyle?
- Mrs. Doyle returned it.
- Bayan Doyle geri gönderdi.