New orleans tradutor Turco
2,349 parallel translation
Funk, bounce, New Orleans hardcore and nasty, yes, yes.
Funk, bounce ve dibine kadar sağlam New Orleans müziği. Evet!
So will you please welcome New Orleans's own Annie Tee?
Alkışlarınızla, New Orleans'ın yerlisi Annie Tee!
I don't want you to go away thinking that all New Orleans people was rude.
Bütün New Orleans'lıların kaba olduğunu düşünerek.. ... dönmeni istemedim.
New Orleans east.
New Orleans'ın doğusundan.
Now, this was one of the biggest feats that ever happened during the Mardi Gras in New Orleans.
New Orleans'ta Mardi Gras'nın en büyük olaylarından biriydi.
Every day's been Christmas since I've been in New Orleans.
New Orleans'a geldiğimden beri her gün Noel. Niye şimdi gideyim?
Black and gold, baby.
- Siyah ve altın sarısı! - Burası her zaman New Orleans barı mı?
Is this always a New Orleans bar or just Sundays in football season?
Yoksa sadece futbol sezonundaki pazarları mı?
It's like New Orleans in exile.
Sürgündeki New Orleans gibi.
All right, there's just something elemental and soulful about New Orleans music and New Orleans culture.
New Orleans müziğinde ve New Orleans kültüründe esaslı ve manalı bir şey var.
I want to do a modern jazz record that'll ring true to New Orleans.
New Orleans havası olan bir modern caz albümü yapacağım.
And I told you a year ago to make a New Orleans album.
Sana bir yıl önce New Orleans albümü yapmanı söyleyen bendim.
JetBlue, MSY to JFK.
New Orleans'tan New York'a.
Are you New York or NOLA?
New Orleans'la mı?
Accused of murder and attempted murder on the Danziger bridge in the days after Katrina, one by one, seven NOPD officers turn themselves into police.
Katrina sırasında Danzinger Köprüsü'nde cinayetle ve cinayete teşebbüsle suçlandılar. New Orleans polis memurlarından 7'si birer birer polise teslim oldu.
NOPD! NOPD!
New Orleans Emniyeti!
Seven New Orleans police officers...
New Orleans'lı 7 polis memuru...
Thing of it is, what's great about Mosca's is the same thing New Orleans struggles with in a way.
Mosca's in güzel olan şeyi aynı zamanda New Orleans'ın bocalama sebebi.
And to bring change to New Orleans, there are a lot of arguments that, if they can be avoided, they should be- -
Buna mecburuz. Ve New Orleans'a değişim getirmekle ilgili pek çok argüman var.
Well, we're putting together a sampler, right, starting a new label, trying to bring a little more of the world to New Orleans hip hop.
Yeni bir karma albüm çıkarıyoruz. Yeni bir şirket kurduk. New Orleans Hip-Hop'unu dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz.
So y'all didn't know each other in New Orleans?
New Orleans'tan tanışmıyorsunuz.
That's where the n.O.L.A. Refugees go to catch the game at.
New Orleans mültecilerinin maçları seyrettiği yerde.
He's packing his shit, talking about leaving tomorrow.
Hatta New Orleans'ı da. Eşyalarını topluyor. Yarın ayrılacağını söylüyor.
I love New Orleans.
New Orleans'ı seviyorum.
And we invented that in New Orleans, right here.
Ve biz bunu burada, New Orleans'ta icat ettik.
And I know the Calliope and coming up in New Orleans, but that's all I got.
Bildiklerim Calliope ve New Orleans'a dönmekten ibaret.
Darling, New Orleans has enough dance music.
- Hayatım... New Orleans'ta yeterince dans müziği var.
504. That's New Orleans.
New Orleasn bu.
Only in New Orleans, yeah?
Sadece New Orleans'ta, değil mi?
Who dat gonna get crime under control?
New Orleans Emniyeti mi?
And you realize it's New Orleans.
New Orleans'tan bahsettiğini anlıyorsun.
But then he isn't singing about New Orleans.
Oysa New Orleans'tan bahsetmiyor.
You know, it's a little dark sometimes and a little dangerous, like New Orleans.
Bazen biraz kasvetli olur. Biraz da tehlikeli. New Orleans gibi.
- He's in New Orleans for the day.
- Bugün New Orleans'ta.
So how are we gonna be in west French toast, Louisiana, when we're gonna be in New Orleans for the holiday?
O tatilde New Orleans'ta olacaksak, o şey için Lousiana'nın bir Fransız yerleşimine nasıl gideceğiz?
Annie my love, I have not missed a Mardi Gras in New Orleans in my life.
Annie, aşkım, hayatım boyunca New Orleans'taki hiçbir Mardi Gras'yı kaçırmadım.
I'm going to leave New Orleans on fat Tuesday to wander through fields and swamps with some drunk-ass crazy cajuns I don't even know?
Mardi Gras günü New Orleans'tan ayrılıp tanımadığım, sarhoş, kaçık Cajunlalia arazilerde ve bataklıklarda mı dolaşacağım?
As someone who has a strong connection to New Orleans, tomorrow Mardi Gras is for you almost, would you say a religious occasion?
New Orleans'la güçlü bağları olan biri olduğun için yarınki Mardi Gras en çok senin için önemli.
Oh, chef, really, tomorrow is Mardi Gras in New Orleans.
Şef, gerçekten, yarın New Orleans'ta Mardi Gras.
I'm going back to New Orleans.
New Orleans'a dönüyorum.
Go to New Orleans!
1-10 o tarafta! New Orleans'a git!
Gentlemen, New Orleans just had a one-murder Mardi Gras, and that happened after the parades and nowhere near the festivities.
Beyler, New Orleans tek cinayetli bir Mardi Gras geçirdi. Ve bu, geçit törenlerinden sonra ve kutlamaların uzağında oldu.
Good to see you, New Orleans.
Sizi görmek güzel, New Orleans.
New Orleans, I had some mighty high times here.
New Orleans, burada çok güzel zamanlar geçirdim.
"To the great people of New Orleans..."
- New Orleans'ın büyük halkına!
New Orleans music always held onto, probably'cause we so damn backward.
New Orleans müziğinde her zaman korunmuş olan bir şeyleri. Belki hep geri kaldığımız için.
It's not straight jazz and it's not straight New Orleans.
Sadece caz değil. Sadece New Orleans'tan değil.
Half in New York, half in New Orleans?
Yarısı New York'ta, yarısı New Orleans'ta. Amaç da bu, Mac.
They're Batistes, one of the first families in New Orleans music.
Onlar Batiste. New Orleans müziğinin ilk ailelerinden biriyiz biz.
Done with masking, with New Orleans even.
Maske takmayı da.
- New Orleans beads. No Mardi Gras beads.
New Orieans kolyesi!