English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ N ] / No hard feelings

No hard feelings tradutor Turco

874 parallel translation
Let's break away with no hard feelings.
- Hadi dostça ayrılalım.
No hard feelings, eh, Sam?
Bozulmak yok, tamam mı, Sam?
After I knew the facts, and seeing how Jim owed you the dough and it being a misunderstanding, we'll call it square, with no hard feelings especially now that you're in the know of things.
Jim'in sana borcunu ve yanlış anlama olduğunu öğrenince, geçmişi unutalım dedik. Zaten işin iç yüzünü de öğrendin.
No hard feelings?
Bozulmadın ya?
No hard feelings.
Gücenmece yok.
No hard feelings, son.
İşi abartma, oğlum.
No hard feelings.
Duygusallığı bırakalım.
No hard feelings.
Sakın alınma.
No hard feelings.
Gücenmem.
No hard feelings, I hope.
Umarım kızmadınız.
- No hard feelings?
- Alınmaca yok, değil mi?
Mr. Beecher, no hard feelings.
- Bay Beecher, gücenmece yok.
No hard feelings, stranger.
Gücenmece yok yabancı.
No hard feelings.
Küskünlük yok.
No hard feelings?
Hınç duymuyor musun?
No hard feelings, Jim.
- Zor duygular yok, Jim.
No hard feelings, of course.
Size darılmadım, tabii ki.
No hard feelings, I hope.
Umarım, darılmadınız.
No hard feelings.
Sana kırgın değilim.
And no hard feelings.
Ve alınmak da yok.
Either way, no hard feelings.
Her halükarda darılmaca yok.
No hard feelings, whoever gets the marked one will go
Darılmak yok ama, işaretli olanı seçen gider.
No hard feelings.
Alınmaca gücenmece yok.
Just to show there's no hard feelings.
Aramızda anlaşmazlık olmadığını göstermek için.
There's no hard feelings if you don " t want to go, but just let me know now.
Gelmek istemezseniz anlarım. Yeter ki şimdi söyleyin.
No hard feelings.
Dargınlık olmasın.
No hard feelings.
Alınmadım.
No hard feelings, son.
Bana sakın bozulma, evlat.
Tear it up, Mark, no hard feelings.
Yırtıp at, Mark, gücenmek yok.
And just to show you there's no hard feelings, I'll make you another cup of tea.
Gücenmediğimi göstermek için sana bir fincan çay daha yapacağım.
No hard feelings, eh?
Hiç sert tepki vermedi mi?
So farewell, my friend, and let there be no hard feelings. "
"Bu yüzden, elveda dostum güzellikle bitirelim."
No hard feelings.
Gücenmek yok.
No hard feelings.
Olur böyle şeyler.
No hard feelings.
Gücenmek yok, tamam mı?
No hard feelings.
Dargınlık yok.
They're gonna kill you with no hard feelings.
Seni pişmanlık duymadan öldürecekler.
Understand, there's no hard feelings.
Aramızda hiçbir sorun yok.
- No hard feelings?
- Garez yok, değil mi?
- No hard feelings.
- Garez yok.
NOW, LOU, DON'T GET ME WRONG. I GOT NO HARD FEELINGS AGAINST GEORGE.
Onunla bir alıp veremediğim yok, Lou.
You ain't got no hard feelings against either of us, have you?
İkimize de kızgın değilsin, öyle değil mi?
Get out. No hard feelings, old man.
Sinirlenme, yaşlı adam.
No hard feelings now, we're talking television.
Şimdi, alınmak yok, televizyon işi yapıyoruz.
I have no hard feelings, if that's what you're thinking.
Size gücenmedim eğer düşündüğünüz şey buysa.
Then he asked me to meet him after lunch to show I had no hard feelings.
Ve öğlen yemeğinden sonra buluşmamızı önerdi ; ona karşı kötü hislerim olmadığını göstermem için...
By Christmas even Sergeant Theron became convinced of my innocence. And now, to show there were no hard feelings
O piliçleri büyük zorluklarla özel hazırlanmıış yiyeceklerle beslemiştim.
So there's no hard feelings.
Darılmak yok.
No hard feelings.
Bir daha hasis düşünceler yok.
No hard feelings, huh, kid?
Yok.
No use holding any hard feelings, son.
Dargınlığı sürdürmenin yararı yok, evlat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]