No harm tradutor Turco
2,886 parallel translation
- You can do no harm.
- Senin zararın olmaz.
No harm in getting soft, Sugar.
Yumuşamakta sorun yok, Sugar.
No harm.
Vurulan yok.
♪ Just say a prayer that it goin'get done ♪ ♪ Go ahead, go way low ♪ ♪ Where I can do no harm ♪
â ™ ª Just say a prayer that it goin'get done â ™ ª â ™ ª Go ahead, go way low â ™ ª â ™ ª Where I can do no harm â ™ ª â ™ ª Go ahead, go way low in my honey lovin'arms â ™ ª
I'm sure she means no harm.
Eminim niyeti kötü değildir.
I see no harm in working together.
Birlikte çalışmanın bir zararı olacağını sanmıyorum.
I won't do you no harm.
- Bir şey yapmayacağım.
There's no harm checking it out.
Konuşmaktan zarar çıkmaz.
No harm in being ready, Bel.
Hazırda olmanın bir zararı yok, Bel.
Charles will do you no harm.
- Charles sana zarar vermez.
I thought, well... No harm if I'd start now. It wouldn't matter.
Ben de düşündüm de sigaraya başlasam sorun olmaz.
No, I'm going to let you walk out of here, Felix, free, no harm, no foul.
Hiç sıkıntı çıkarmadan bırakacağım.
Relax, Mikey, I'm just here to visit, no harm in that.
Rahatla, Mikey, sadece ziyarete geldim, bunun bir zararı yok.
Then, I see no harm in that.
bunda korkacak birşey yok.
No sex - - no harm, no foul.
Zarar yoksa, hata da yok.
- It's the truth... to do no harm, to leave this civilization intact.
Gerçek bu. "Hiçbir zarar verilmeyecek topluma el sürülmeyecek."
You told me your people meant us no harm.
İnsanlarınızın zarar verme niyetinde olmadığını söylemiştin.
Hello, we are but two, we do no harm!
Merhaba. Sadece iki kişiyiz. Size zarar vermeyeceğiz!
The authorities wish to assure you that no harm will come to your colleagues.
Hanımefendi. Yetkililer sizi temin eder ki, arkadaşlarınıza hiçbir zarar gelmeyecektir.
- No harm will come to her.
- Ona zarar gelmeyecek.
No harm, no foul.
Kusur yok, ziyan yok.
No harm in asking.
İstemekten zarar gelmez.
Okay, well, if you didn't give him anything, then there's no harm in telling us what kind of poison is in this bag.
Tamam, eğer ona hiçbir şey vermediysen, o zaman bu çantada ne çeşit bir zehir taşıdığını söylemenin sana bir zararı dokunmayacaktır.
Are you sure about this? Well, there's no harm in seeing if I'm compatible.
Uyumlu olup olmadığımı öğrenmenin bir zararı yok.
And, uh, there was no harm done, so there's that.
Ve hiçbir sorun çıkmadı o da var. Evet.
Do him no harm.
Ona zarar vermeyin.
Well, no harm done.
Zararı yok.
We mean no harm.
Zarar vermiyoruz.
We're fine, no harm done.
Biz iyiyiz. Bir zarar görmedik.
My mot- - do no harm.
Hayat anlayışım : Zarar verme.
Do no harm?
Zarar verme mi?
No harm, no foul.
Kimseye bir zararım yoktu.
If there's no harm, then why have all the European countries given up on coal plants?
Zararı yoktu da neden bütün Avrupa ülkeleri termik santralden vazgeçti ha?
No harm done whatsoever.
Neyse ki hiç zarar yok.
So there's no harm in the last.
Yani sonuncunun zararı olmaz.
Don't worry, it's of no harm.
Endişelenmeyin, hiçbir zararı yok.
I thought the physician's creed was "First, do no harm."
Doktorların ilk ilkesinin zarar vermemek olduğunu sanıyordum. Tom, Tom.
When God has blessed her so abundantly... there's no harm in taking a piece of the pie.
Tanrı ona bolca vermiş. Bir dilim almakla pek zarar gelmez.
- Yeah, no harm done.
Evet, sakıncalı bir şey olmadı.
And no matter how frightening they seem, - they can't really harm you.
Ne kadar korkunç olursa olsunlar size gerçekten de zarar verebilirler.
No one here means you any harm.
Burada kimse sana zarar vermek istemiyor.
No one's gonna harm anyone.
Kimseye zarar gelmeyecek.
You said no one would harm my mother.
Anneme de zarar vermezler demiştin.
But if you ever do anything to harm her, there'll be no serum to protect you from me.
Ama eğer onu incitecek bir şey yapacak olursan seni benden koruyabilecek bir serum yok.
When you went undercover, I promised no one would harm you.
Gizli görevdeyken, sana kimsenin zarar vermeyeceğine söz vermiştim.
There's no harm done.
Hiçbir sorun yok.
No harm done yet.
Henüz bir sorun yok.
Dorian had no reason to harm Sofie.
Dorian'ın Sofie'ye zarar vermek için bir nedeni yok.
No one is trying to harm me.
- Onu uzaklaştırın.
No one will harm a hair on your head ever again.
Bundan sonra kimse senin saçının teline bile dokunamayacak.
No way this thing will ever harm you.
Ve bu bir daha sana asla zarar vermez.
no harm will come to you 18
no harm done 114
harmony 144
harm 54
harmon 114
harmonica 16
harmless 59
no hat 16
no hard feelings 357
no hair 33
no harm done 114
harmony 144
harm 54
harmon 114
harmonica 16
harmless 59
no hat 16
no hard feelings 357
no hair 33