Oki tradutor Turco
124 parallel translation
Mori Ikuko Oki Tokio Fujikawa Jun Kobayashi Kanae
Mori Ikuko Oki Tokio Fujikawa Jun Kobayashi Kanae
Taiji Tonoyama, Takao Kanze, Hieaki Ezumi, Masashi Oki
Taiji Tonoyama, Takao Kanze, Hieaki Ezumi, Masashi Oki
- Akey-okey.
- Oki doki.
I mean, akey-okey.
Yani, oki doki.
YUKIE IKU, SHOJI OKI IKUO YOSHIDA
YUKIE IKU, SHOJI OKI IKUO YOSHIDA
- Oki doki.
- Oldu.
- Oki Tokio Yabuuchi Takeshi Takeda Teiko
- Oki Tokio Yabuuchi Takeshi Takeda Teiko
Okey dokey. Now...
Oki-doki.
- Did he do the Oki-Doki Shuffle?
- Oki-Doki dansını yaptı mı?
It's Oki-Doki!
Bu Oki-Doki!
Oki-Doki!
Oki-Doki!
- I love you, Oki-Doki!
- Seni seviyorum Oki-Doki!
- Oki, do the Oki Shuffle.
- Oki, Oki Dansı'nı yap.
Oki-Doki pushed me!
Oki-Doki beni itti!
- Let's take him, Oki.
- Onu götürelim Oki.
Oki is freeing up the esophagus posteriorly with his fingers.
Oki özafagusu dışarıdan parmaklarıyla ortaya çıkarıyor.
As Oki cuts along sternocleidomastoid down towards the carotid sheath what should he watch out for?
Oki sternokleidomastoitten kartoid kılıfa doğru keserken... -... neye dikkat etmesi gerek Carter?
In and out in two hours. Oki's amazing.
İki saatten az sürede girdi ve çıktı.
- I'm glad you invited me along.
Oki inanılmaz. Beni davet ettiğiniz için sağ olun.
Take it, Oki.
Sıra sende Oki.
That's a good boy, Oki.
Bu iyi bir çocuk, Oki.
He's glad you're feeling better.
Oki, kendini iyi hissettiğine memnun.
- Yup.
- Oki.
Boys # 3 Oki.
Erkekler # 3 Oki
Oki?
Oki?
Oki... You OK?
Oki... sen, iyi misin?
Boys # 3 Oki, # 20 Motobuchi. Girls # 6 Yukiko, # 7 Kusaka Dead 24 To Go.
Erkekler # 3 Oki, # 20 Motobuchi Kızlar # 6 Yukiko, # 7 Kusaka Ölü 24 kişi kaldı
Boys # 3 Oki.
Erkekler # 3 Oki,
About that thing with Oki...
Oki'yle olan şey...
What happened with Oki was an accident.
Oki'yle olan şey bir kazaydı
This is Oki lwamatsu-sensei, a councilman of West Tama City.
Nishitamashi Belediye Meclisi Üyesi, Oki Iwamatsu Efendi.
Oki lwamatsu, the West Tama City councilman!
Nishitamashi Belediye Meclisi'nden Oki Iwamatsu!
Mr. Oki's estimated time of death is between 10 : 00 PM and midnight.
Ölüm saatinin akşam 22 : 00 ile 24 : 00 arası olduğunu düşünüyoruz.
But there was an "o-choko" cup by Mr. Oki's hand, split in two.
Ama maktulün elinde iki parçaya ayrılmış bir sake fincanı bulunuyordu.
There's a good chance Mr. Oki, fond of sake, brought it with him, and that it's a dying message indicating who the killer is.
Buraya gelirken maktulün yanında getirmiş olabileceğini düşünüyoruz. Kurbanın bize bıraktığı bir ipucu olma olasılığı da bulunmakta.
Although a councilman, Mr. Oki held more sway than the mayor.
Oki-san'ın meclis üyesi olsa da, başkan kadar yetkili birisiymiş.
So that's why Mio-san couldn't say no when Oki-san asked for a hotel room before the grand opening.
Mio-san bu yüzden otelde kalma isteğini geri çeviremedi demek.
After all, she lives on the 68th floor of Tower B, one floor above the room he was staying in.
Çünkü ; Oki-san'ın odası, B Kulesi 67. kattaydı. Ve onun odasıysa hemen üst katı olan 68. kattaydı.
But we've yet to find a connection between him and Mr. Oki.
Ama Oki ile aralarında bir bağlantı bulamadık.
Eh? We're investigating Oki-san's murder!
Oki-san cinayetini araştırıyoruz.
Okay, then. What was your opinion of the late Oki-san?
Cinayete kurban giden Oki-san hakkında neler düşünüyorsunuz?
Did you argue with him about anything during the drafting stage?
Müzakereler sırasında Oki-san'la anlaşmazlığa düştüğünüz oldu mu?
Nothing with Oki-san...
Oki-san'ı ilgilendiren bir şey hatırlamıyorum.
We're investigating Oki-san's- -
Oki-san cinayetiyle ilgili...
It's a serial murder committed by Mr. Oki's killer.
Oki-san'ın katilinin işlediği 2. cinayet.
Even Councilman Oki?
Ya meclis üyesi Oki-san?
Mio-kun and Hara-san got together, handed Councilman Oki money, and asked him to revise the city building ordinance.
Mio-kun ve Hara-san, meclis üyesi Oki-san'a rüşvet vermişlerdi. Rüşvet alan Oki-san, binanın yapımı için gerekli işlemleri halletmişti.
The person who murdered Oki-san and Mio-san.
- Oki-san ve Mio-san'ın katili.
So you broke your o-choko cup there, just like with Oki-san.
Oki-san cinayetinde bıraktığınız fincandan bıraktınız.
And, in the photo from the scene of Oki-san's murder in the hotel, only the lower part of the closet was covered in blood.
Ve Oki-san cinayetindeki odanın resmini gördüğümde, elbise dolabının üzerine sıçrayan kan dikkatimi çekmişti.
It's Oki.
Oki geldi.