Our mistake tradutor Turco
430 parallel translation
Our mistake.
Kusura bakma.
Henri's poor misshapen body is the proof of our mistake.
Asla evlenmemeliydik. Henri'nin zavallı bedeni hatamızın en büyük kanıtı.
We must confess our mistake to the Church, in order to correct it.
Bunu düzeltmek için Kiliseye hatalarımızı itiraf etmeliyiz.
- Forgive us our mistake.
- Hatalarımız için bizi affet.
May this erase our mistake, due to our blind rage.
Tüm bunlara bizim hiddetimiz neden oldu.
That was our mistake.
İşte bu bizim yanlışımızdı.
It is our mistake.
Bu bizim hatamız.
However, Mr Carmichael returned your transparencies the moment he discovered our mistake.
Lakin resimlere zarar gelmedi, Bay Carmichael yanlışlık olduğunu anlar anlamaz getirip teslim etti.
Realizing our mistake, we attempted to perpetuate both sides.
Hatamızı anlayarak, iki tarafı da ebedileştirmeye çalıştık.
Our mistake was in not breaking free of our families "and creating something worthwhile on our own terms." "
Bizim hatamız, bu aile çemberini kırıp uzaklara kendimizce yaşamaya değer bir şey oluşturamamamızdı. "
Our mistake.
Yanlışlık olmuş.
Jesus, what was our mistake?
Tanrım, hatamız neydi?
That was our mistake on the first expedition.
İlk seferimizde biz bu hatayı yapmıştık.
- Well, by the time we realized our mistake, it was too late.
- Bu esnada hatalarımızı fark ettik, ama iş işten geçmişti.
Then it was our mistake to count on your'intuitive power.'
Sezgi gücüne güvenmekle hata etmişiz demek!
Oh, look here, Olympe, there's been a little mistake about our tickets and we want you to change boxes with us.
Baksana Olympe, biletlerimizde ufak bir hata olmuş. Bizimle loca değiştirmeni istiyoruz.
Our first mistake since that guy sold us the Brooklyn Bridge.
Bize Brooklyn Köprüsünü satan adamdan sonra, bu ilk hatamız.
My dear friends... speaking as a jurist, may I say that even in our penal code... we have wisely provided a system of parole... and I have excellent reason to believe that the party whose name I, naturally, will not mention in this house has amply paid for her mistake.
Sevgili dostlarım bir hukuk adamı olarak konuşmam gerekirse, bizim ceza hukukumuzda bile adil biçimde düzenlenmiş bir şartlı salıverme yasası var ve ismini doğal olarak bu evde zikredemeyeceğim bu kişinin yaptıklarının bedelini fazlasıyla ödediğine inanmam için harika bir neden var.
Has Cartier ever made a mistake in any of our bills before?
Cartier bizim faturalarımızda daha önce bir hata yapmış mıydı?
What if we did not make a mistake in our measurement?
Ya ölçümlerimizde hata yapmadıysak?
Our principal mistake... was made even earlier,
Bizim temel hatamız... hatta daha önce yaptığımız,
Indeed, I think it's a mistake... to try to define our thoughts about it in human terms.
Hatta ve hatta onun hakkındaki düşüncelerimizi insani terimlerle tanımlamaya çalışmamızın yanlış olduğunu düşünüyorum.
This telegram was delivered to our apartment by mistake
Haberim dahi olmadan odasından gizlice kaçıp gitmiş.
There's no record of a submarine sinking one of our own planes by mistake.
Yanlışlıkla kendi gemilerinden birini batıran bir denizaltı olmamıştır.
This man got into our room by mistake.
Adamın biri yanlışlıkla odamıza girdi.
Our marriage was a mistake.
Evliliğimiz bir hataydı. "
Their terrible world waiting to take our lives waiting for us to make a mistake.
Korkunç dünyaları canımızı almayı hata yapmamızı bekliyorlar.
It would be a mistake to unite our slaves, true Kahab?
Bizim kölelerle olman hata olur, değil mi, Kahab?
A mistake our murderer no doubt imagines he has not made.
Bizim katilimizin yapmadığını hayal ettiği bir hata.
We got no rules for dames in our racket but you pay if you make a mistake, so no more mistakes.
İşimizde kadınlar için koyduğumuz bir kural yok ama bir hata yaparsan bunu ödersin, yani başka hata yapma.
He's made a mistake, our Marian!
Bizim Marian, o bir hata yaptı!
I raised the question with our illustrious Caesar but I'm afraid that was a mistake.
Şanlı Sezar'ımız ile ilgili bir konuyu açmam lazım ama hata yapmaktan korkuyorum.
No mistake in our record tapes.
Hata yok.
I think a toast is in order... to our host and hostess on the 1 Oth anniversary of their horrible mistake
Sanırım kadeh kaldırmanın sırası. Korkunç hatalarının 10. yıldönümünde ev sahibi ve ev sahibemize.
- That was our first mistake. - Possibly your last.
Belki de son hatanız.
Our inaction was a mistake
Tepkisiz kalmamız bir hataydı.
We may suddenly, like the man in a desert, come across our footsteps, and think, "My God, it's all a mistake."
Belki birdenbire, çöldeki bir adam gibi, kendi ayak izlerimize rastlayabiliriz, ve şöyle düşünebiliriz : "Aman Allah'ım, hepsi hataymış..."
We made a mistake not to change our clothes.
Kıyafetlerimizi değiştirmeyerek hata yaptık.
Then by mistake they cut through some of our nerve fibres.
Maalesef sinirlerimizin bir kısmı hasar gördü.
It is not possible for our lord to make a mistake!
Efendimizin hata yapmasına imkân ve ihtimal yoktur!
How could I make a mistake when they're playing our song?
Bizim şarkımız çalarken nasıl hata yapmış olabilirim ki?
If the, uh, guy who attacked her is our friend who talks like a duck, well, he just committed his first big mistake.
Eğer kıza saldıran adam, bizim ördek gibi konuşan adamımız ise, Az önce ilk büyük hatasını yaptı.
One mistake and our Dr. Walker will be a babbling idiot.
Bir hatada Dr. Walker'ımız saçmalayan bir aptal olur.
Somebody sat on our hat, fellows, and they made a big mistake.
Birileri bizim mekanımıza sataşarak büyük hata yapmış.
Our monster made a little bit of a mistake.
Canavarımız küçük bir hata yaptı.
Our strategy is not like theirs, that's where they make a mistake.
Bizim stratejilerimiz farklı, onlar bizim gibi düşünemezler.
Say, a $ 20,000 mistake in Brewster's favor. It'll be our little insurance policy.
Diyelim 20,000 dolarlık bir hata Mr Brewster'in yararına.Bu bizim sigorta poliçemiz olur.
You gave us our money back because you reviewed our situation and you realized that we dropped out of society and we weren't just gamblers, and we made a mistake and you gave our money back.
Bize paramızı geri veriyorsun çünkü durumumuzu inceliyor ve toplumdan uzaklaştığımızı fark ediyorsun kumarbaz olmadığımızı sadece bir hata yaptığımızı anlıyorsun ve paramızı geri veriyorsun.
Hey, leave Dad alone. Don't you think he knows he made the biggest mistake of all our lives?
Peki, bu seni belki şaşırtır, Al ama bazıları o sorumluluğun paylaşılması gerektiğine inanıyor.
Sir, our first leap out of our galaxy was, as he said, a mistake.
Efendim, galaksimizden ilk sıçrayışımız, onun dediğine göre, bir hataymış.
Don't you think he knows he made the biggest mistake of all our lives?
Hayatımızın en büyük hatasını yaptığının farkında olduğunu mu sanıyorsunuz?
mistakes 51
mistake 133
mistakes were made 33
our marriage 34
our money 38
our mother 40
our mission 27
our mr 19
mistake 133
mistakes were made 33
our marriage 34
our money 38
our mother 40
our mission 27
our mr 19