Outlasted tradutor Turco
29 parallel translation
They wanted to give a political meaning to their generosity, and their generosity has outlasted their politics.
Cömertliklerine politik bir anlam vermek istemisler ve cömertlikleri siyasetlerinden daha uzun ömürlü olmustu.
Which, for the first time ever with me, outlasted the pleasure itself.
Benim için ilk kez zevkin ötesine geçti.
The Navy is still declining to release the woman's name, but Senator DeHaven's office is confirming that G.I. Jane... has outlasted many of her male counterparts in the elite Navy program, said to be one of the most grueling anywhere.
Donanma hala kadının adını vermeyi reddediyor. Ama Senatör DeHaven'ın ofisi "G.l. Jane" nin gelmiş geçmiş en kuralcı ve zor elit donanma eğitim programında erkek takım arkadaşlarının çoğundan daha uzun süre dayandığını doğruladı.
Plus, she's outlasted 40 percent of her peers.
Artı takım arkadaşlarının % 40'ından daha çok dayanmayı başardı.
I've outlasted the rest of them, and I'm kinda proud of that.
Bütün arkadaşlarımdan fazla dayandım, ve bununla gurur duyuyorum.
You outlasted me.
Benden çok yaşa.
I've outlasted the rest of them, and I'm kinda proud of that.
Hepsinden çok dayandım, ve bununla gurur duyuyorum.
The joy of lovemaking outlasted the sensual pleasure.
Sevişmenin keyfi, şehevi zevklerden daha iyiydi.
I've outlasted several fucking outbreaks.
Ben birkaç salgından kurtuldum.
Old Cy has outlasted the cocksuckers one more time.
Yaşlı Cy bir kez daha rakiplerini alt etti.
I tell you, Jim, how Carol Channing outlasted that barrage in the second round we'll never know.
Derim ki, Jim, Carol Channing bu yaylım ateşine.... ikinci rantta nasıl dayanır bilmiyorum.
And finally, congratulations to our football team who outlasted Sonoma State this afternoon in a 24-to - 17 scorcher.
Son olarak da, öğleden sonra Amerikan futbol takımımız Sonoma Üniversitesi'ni 24-17 yendi. Onları tebrik ediyoruz.
I know. They outlasted even me.
Biliyorum, benden bile daha uzun dayandılar.
Kind of gives you a feeling of power, a superiority to have outlasted another old friend.
Bir tür güç hissi veriyor. Yaşlı dostunuzdan daha fazla yaşamış olmanın üstünlüğünü hissettiriyor.
I almost felt like watching to see if even you could have outlasted him.
Senin onu alt etmeni izlemekten zevkalırdım.
You know? We outlasted the Alpha.
Alfaya karşı ayakta kaldık.
You'd have outlasted the lot of us.
Çoğumuzdan daha uzun süre dayanırdın.
Bertie Giddelman is the only one that's outlasted her.
Ondan çok dayanabilen tek kişi Bertie Giddelman oldu.
Ada, see, Gherman outlasted Bykovski!
Ada, bak, German Bykovski'den daha çok dayandı!
Well it seems she outlasted her brother.
Nasılsa erkek kardeşini de kaybetmişti.
As an institution, I think it's outlasted its usefulness by quite a large margin. Huh.
Bir kurum olarak artık fayda sağlamayı bırıktı.
You do look like a pretty tough girl and you must have been to have outlasted both Jack and Dragna.
Güzel ve sıkı bir kıza benziyorsun. Muhtemelen de Jack ve Dragna'dan daha uzun süre hayatta kalabilmişsin.
Vasquez and Brandon outlasted us.
Vasquez ve Brandon bizden daha uzun dayandı.
It can't be! He outlasted Frieza.
684 ) \ fs36 } İmkansız! 684 ) \ fs36 } gerçekten dövüşün gidişatını değiştirdi!
I outlasted Garbo, for Christ's sakes.
Ben Garbo'dan daha kalıcı oldum.
And have the date marked in the family Bible as proof that I outlasted any Poldark afore me.
Ve tarihi, benden önceki Poldarklardan daha uzun süre yaşadığımın kanıtı olarak aile inciline kaydettirelim.
His team has outlasted ours four out of the last five years.
Son beş yılın dördünde takımımız karşılarında dayanamadı.
But his disenchantment outlasted mine.
Doğru.