Pearly tradutor Turco
238 parallel translation
- Open up those pearly gates.
- Aç o inci kapilari.
I took it off a thieving card sharper... but first I shrived him... and sent him to the pearly gates... as nice and pretty as any from his own faith could have done.
Bunu hırsızlık yapan bir kumarbazdan aldım. Ama önce günah çıkarttırdım. ve onu kendi inancının asla başaramayacağı incilerle bezeli güzel mi güzel kutsal bir yere gönderdim.
And I'm guessing you'll find him... the gentlest, sweetest straw boss... ever to enter the pearly gates.
Ve şundan eminim Yüce Tanrım Onu cennetinin kapısından geçirirken en güzel meleklerini vereceksin yanına.
No 10,000 virgins at the pearly gates.
Cennetin girişinde on bin bakire yok.
That leads up to those pearly corrals
Yıldızlar gibi önderlik edip,
That curly blond hair, the pearly white teeth.
Kıvırcık sarışın saçların, inci beyazı dişlerin.
Just kicked his damn dog and Baker laid him out for the pearly gates.
Sadece onun lanet köpeğini tekmeledi ve Baker onu yere serdi.
But if it do, you're gonna fly through the Pearly Gates with the biggest fuckin'smile St Peter's ever seen.
Öldürürse, suratında, meleklerin gördüğü en büyük sırıtışla öteki tarafa doğru uçarsın.
Well, set sail for the pearly gates.
İnciden kapılara doğru yelken açtı.
Take a look at that smile. You dig them pearly whites?
İnci beyazlarımı görüyor musun?
Now tell me where'd you get those pretty pearly teeth and that beautiful brown hair?
Söyle bakalım, bu inci dişleri ve güzel kahverengi saçları... nereden aldın?
Pearly?
Pearly mi?
I fully expect to meet you at the Pearly Gates, little thief.
Cennetin kapısında buluşalım küçük hırsız.
Hey, you two! Show us your pearly whites!
Selam, siz ikiniz, inci gibi beyaz dişlerinizi gösterin!
A RED ROSE, OPENED EVER SO SLIGHTLY AND BETWIXT YOUR PEARLY TEETH THE MORNING NEWSPAPER.
kırmızı bir gül, hafif açmış ve inci gibi dişler arasında... sabah gazetem.
You shouldn't rely so much on that face and those pearly whites, because come-ons like that could get them punched out.
Yüzünüze ve beyaz dişlerinize pek fazla güvenmeyin, bu tür asılmalar sizin onu kaybetbenize yol açabilir.
Slide some of this down them pearly gates.
İşte, Fred.
Yeah. Why didn't we have to use forks when Aunt Pearlie killed Uncle Dave?
Evet.Neden Pearly teyze, Dave amcayı öldürdüğünde de çatal kullanmak zorunda kalmadık?
Hey, now, boys, would you take a look-see at these pearly whites?
Şu inci gibi beyaz dişlere baksanıza.
You're at the Pearly Gates.
Cennetin İnci Kapısındasın.
And he keeps them pearly white
Ve tutar dişlerini ince beyazlığında
Pearly white!
İnci beyazlığı!
Huge Black Cocks with Pearly White Cum,
İnci Gibi Beyaz Spermli Siyah Yarraklar,
My pearly-doo drops rose
İnci taneli gülüm.
There's nothing more sexy to me than a guy with a mouthful of big pearly whites.
İnci gibi beyaz bir ağzı olan birinden daha seksi kimse olamaz.
If Jojo or Muffy are gonna pass through those Pearly Gates.
Karabaş ya da Minnoş cennetin kapısından geçebilecekler mi?
Why, Pearly?
Niçin Pearly?
- I'm gonna head to the Pearly Gates.
- Pearly Gates'e gideceğim. - Tamam, orada buluşuruz.
We're gonna check out Pearly Gates.
PearIy Gates'i kontrol edeceğiz.
Anda lovely girl with pearly white teeth, and her hangin'from his arm.
Herhangi bir "Yankee" gibi. Ve kolunda inci gibi beyaz... -... dişli güzel bir kızla.
Okay, we're talking pearly-looking.
Pekala, elimizdeki şey inciye benziyor.
I bet you'd stand at the Pearly Gates and kick St Peter in the teeth before you'd let someone play you.
Birinin seninle oynamasına izin vermeden önce, cennetin kapısında durup Aziz Peter'in suratının ortasına tekme basacağına eminim.
Don't crowd the pearly gates.
Cennet kapısı önünde kalabalık yapmayın. Sadece bir kaçınızı içeri alabiliriz.
- It shows them pearly whites. - This is just lovely. - Just a jackknife.
Bu harika.
Unbelievable, smiling your little pearly teeth at her, she's loving it.
Inanilmaz. Ona guzelce siritiyorsun. Dayanamiyor.
When I get to the Pearly Gates, they won't go :
Cennetin kapısına gittiğimde eminim adam :
All right, you two, show me those pearly whites.
Hadi bakalım. İnci dişlerinizi görelim.
I got you this pearly lipstick, just like mine.
Sana, bu ruju aldım. Benimkinin aynısı.
Then when we get to the pearly gates, make sure everyone lines up behind Rev.
Bizim inci gibi kapılarımıza bir çizik çizmediklerine emin ol Senin, dönme kontrolün var.
I always expected the entrance to reincarnation to be a nice river, or even pearly gates.
Reenkarnasyonun girişinin güzel bir nehir, incilerle döşeli bir kapı olmasını beklerdim hep.
OK. Two men are standing at the Pearly Gates.
İki adam cennetin kapısında duruyorlar.
"'Cause me and you are hanging at the pearly gates
Sen ve ben cennette birlikte takılacağız.
No 1 0,000 virgins at the pearly gates.
Cennetin girişinde on bin bakire yok.
Happy Holidays, Miss Pearly. Police running in and out!
Polis binaya giriyor, binadan çıkıyor.
Miss Pearly.
Bayan Burman'i biliyor musun?
He just went downstairs to use the bathroom over at Miss Pearly's, the landlady.
Ev sahibimiz var ya, onun tuvaletini kullanmak için aşağıya indi.
Oh, Miss Pearly.
Hani aşağıda oturan. Evet, doğru.
Well, what you talking about, Miss Pearly?
Peki neyden bahsediyorsunuz Bayan Pearly?
Miss Pearly, you ain't right, trying to give my daddy V.D.
Babamı baştan çıkarman çok hoş!
Pearly Gates right smack-dab in my face. There ain't no Pearly Gates.
Hayır, yanılıyorsun.
Don't do it, Pearly.
Bunu yapma Pearly.