Point and shoot tradutor Turco
124 parallel translation
Don't worry, Mr. Zenan, all you have to do is point and shoot.
Endişelenmeyin, Bay Zenan, tüm yapmanız gereken nişan almak ve ateş etmek.
Shoot out the sprinklers! Just point and shoot!
Yağmur fıskiyelerine ateş et.
Point and shoot.
Halloldu.
You attach it to a tube, hook it up to a remote... and the next time you're searching, just point and shoot.
Rujunu ararken sadece hedefi gösteriyorsun.
Just point and shoot.
Nişan al, ateş.
- Basic photography : point and shoot.
- Temel fotoğrafçılık : Odakla ve çek.
Just point and shoot.
- Sadece şuraya bas.
The launcher looks like a simple point and shoot... no built-in guidance.
Platformun güdüm sistemi yok, basit bir hedef al ve vur mekanizmasına sahip gibi.
Safety off, point and shoot.
Emniyeti aç, nişan al ve ateş et. Bana değil.
Point and shoot.
Nişan al, ateş et.
You point and shoot.
Nişan al, ateş et.
Point and shoot.
Nişan al ve ateş et.
You just point and shoot, right?
Nişan alıyorsun ve ateş ediyorsun.
JUST POINT AND SHOOT. THERE'LL BE A RECOIL, BUT IT WON'T HURT YOU.
İşaret parmağın varsa kullanabilirsin.
Hey, for point and shoot, I thought I did okay.
Hey, hedef tutturma ve çekim konusunda iyi olduğumu düşünüyorum.
- Point and shoot.
- Tut ve çek.
I'm out. Point and shoot!
- Ben bırakıyorum.
Point and shoot!
- Üstüne getir ve sık!
No artsy crap, just point and shoot.
Artık sanat saçmalığı yok. Sadece kamerayı tut ve çekim yap.
Just point and shoot.
- Sadece hedef al ve ateş et.
Point and shoot.
Hedef al ve ateş et.
Point and shoot, bro, point and shoot.
Hedef al ve ateş et, kardeşim, hedef al ve ateş et.
- Just point and shoot it, huh?
- Sadece tuşuna basıyoruz değil mi?
He told me that I should never point at anything in the house... and that he'd rather I shoot at tin cans in the backyard.
Evin içindeki hiçbir şeye nişan almamamı, bunun yerine... arka bahçede konserve kutularına ateş etmemi tercih ettiğini söyledi.
How many murderers had to be raised to shoot at point-blank range, to gas, to burn alive or gun down with machine guns millions and millions of women and children?
Kaç kişiyi katil yapmak gerekiyor ki, insanları tabancayla en yakın mesafeden vursun,... gaz odalarında öldürsün, canlı canlı yaksın veya makineli tüfeklerle biçsin milyonlarca... milyonlarca... milyonlarca... kadın ve çocuğu.
It's not the point of letting anybody get the idea of beer and mosquito not for a gallop shoot a tire and expecting a medal is not a bloody picnic
Konu kimseden bira ve yemek izni almak değil dört nala koştururken bir tekerleğe ateş açıp madalya beklenen lanet bir piknikte değil
Point it and shoot!
Nokta ve ateş!
Then you point your gun at a state trooper and dare him to shoot you.
Sonra silahını bir * karayolu polisinin suratına doğrulttun ve seni vurması için teşvik ettin.
- Point it and shoot the damn thing.
- Nişan al ve ateş et.
You point and I shoot.
Sen gösterirsin, ben de çekerim.
I think sticking to Pizzaro's side, and all of a sudden he rides into an ambush of his enemies, and he rides on his horse and they point their muskets at him and they were just about to shoot him... and he knows he's gonna be dead in a minute... and he just defiantly sings a song against them.
Pizzaro'ya sadık kaldığını düşünüyorum. Bir gün düşmanlarının kurduğu pusuya düşer atının üstündedir ve üzerine tüfekler doğrultulmuş durumdadır. Tetiği çekmek üzere oldukları bellidir her an ölebileceğinin de farkındadır aniden düşmanlarına karşı, kışkırtıcı bir şarkı söylemeye başlar.
Point it like a gun... And shoot.
Silah gibi doğrult... ve ateş et.
But you were able to get your gun and shoot him point-blank in the back of the head?
Ama sen silahına ulaşabildin ve onu kafasının arkasından vurdun?
Pilot, you want to try a little manual point-and-shoot, just in case you fade?
Pilot, eğer ekranın kararırsa azıcık manüel nişan alıp vurma denemek ister misin?
On that military truck we just passed illegaly the check point to Chechnya There is just Ivan and me and nobody else Stop shoot!
Bu kamyonla yasa dışı Çeçenya'ya geldik şimdi sadece ben ve Ivan kaldık.
But I will tell you one thing-you point and shoot, pop, pop, move on, fuck'em, they shouldn't have been there, you move the fuck on.
Ama tek şey söyleyeceğim. Nişan alır ateş edersin. Bam, bam.
You can't shoot, you can't pass, and you sure as hell can't take a point.
Şut atamıyorsunuz, pas veremiyorsunuz... -... defans yapamadığınız da aşikâr.
At which point, I want you to drag him out to the desert and shoot him.
O zaman, çöle götürüp onu vurmanı isteyeceğim.
If he moves, I want you to point that at his legs and shoot him.
Kıpırdarsa bacaklarına nişan almanı ve onu vurmanı istiyorum.
A couple of them said these guys would point a gun at one of them and shoot the person right next to them.
Bir kısmının ifadesine göre de bu çocuklar silahı birine doğrultuyor ama hemen yanında duranı vuruyormuş.
Get to the point, shane,'cause in about four minutes 20 guys are going to come through that door, all right, and they're going to be quicker to shoot than I am.
Sadede gel Shane. Çünkü dört dakika içinde o kapıdan 20 adam girecek. Pekala.
If you need something from me, point and I'll shoot.
Eğer bana ihtiyacınız varsa hedef alırım ve vururum.
You just point the Army and shoot.
Sadece orduya saldır emri verirsin.
So all I got to do is just point it and shoot it?
Yani tüm yapmam gereken, doğrultup ateş etmek mi?
And I never knew anyone who'd shoot a suspected intruder in the ear at point-blank range in broad daylight.
Mülke izinsiz girenlerin sıfırdan, gündüz gözüyle vurulmaları gerektiğini hiç sanmıyorum.
All you gotta do is point, aim and shoot.
Tek yapman gereken silahi dogrultup nisan almak ve ates etmek.
Okay, same instructions. Just point, aim and shoot.
Pekâlâ, ayni sekilde, silahi dogrult, nisan al ve ates et.
- I point, click and shoot all kinds of stuff.
Makineyi tutar, her şeyi çekerim.
Not only did Susan shoot me at point-blank range, she trashed me to all of my friends and neighbors, telling them I was some kind of crazy, stalking nut!
Susan beni yalnızca yakın mesafeden vurmadı tüm arkadaş ve komşularımın önünde... deli ve kaçık olduğumu söyleyerek hakaret etti!
Look, when I left the field and I joined the SOU I didn't want to be a point-shoot guy that could take people from mile away.
Bakın ordudan vazgeçip SRU'ya katıldığım zaman, asıl amacım uzaktan hedef gösterip ateş emri vermek değildi.
You point it and you shoot it.
Nişan alıyorsun ve ateş ediyorsun.
shooter 117
shooting 98
shoot 2334
shoots 25
shoot on sight 26
shoot me 438
shoot the ball 18
shoot to kill 46
shoot him 640
shooters 27
shooting 98
shoot 2334
shoots 25
shoot on sight 26
shoot me 438
shoot the ball 18
shoot to kill 46
shoot him 640
shooters 27
shoot it 176
shoot you 27
shoot it down 17
shoot' em 33
shoot her 126
shoot first 29
shoot me now 29
shoot them 91
shoot us 18
point 398
shoot you 27
shoot it down 17
shoot' em 33
shoot her 126
shoot first 29
shoot me now 29
shoot them 91
shoot us 18
point 398
points 477
pointer 34
pointy 21
pointing 28
pointless 39
point taken 185
point is 259
point made 26
point one 17
point blank 21
pointer 34
pointy 21
pointing 28
pointless 39
point taken 185
point is 259
point made 26
point one 17
point blank 21