Shoot on sight tradutor Turco
202 parallel translation
He'd shoot on sight.
Görür görmez ateş edecektir.
Orders to shoot on sight.
Görür görmez ateş et.
Turn out the lights, lock the doors and shoot on sight.
Işıkları kapat, kapıları kilitle ve gördüğün yerde vur.
- Shoot on sight. They're armed.
Görüldükleri yerde vurulacaklar.
- They'll shoot on sight.
Sizi gördükleri yerde vururlar.
Now my men have orders to shoot on sight.
Artık adamlarım onu gördükleri yerde vuracaklar.
- This time I will shoot on sight.
Senin tasarladığın eyleme karşı devlet ve yasalar var. Onu avlamanın zamanı geldi. Jackson!
They shoot on sight within the area of the Wall.
Duvarın olduğu bölgeden hemen ateş etmeye başlarlar. Hemen uzaklaşmanız gerek.
Marshal Colby said shoot on sight.
Şerif Colby, gördüğünüz yerde vurun dedi.
They got past you? Then shoot on sight.
Orada neler oluyor?
- Shoot on sight!
- Gördüğünüz yerde vurun!
If you send a bunch of cops after a trained commando like him, they better be fully armed and prepared to shoot on sight.
Bir komandonun peşine bir avuç polis takacaksanız tam donanımlı ve vurmaya hazır olsalar iyi olur.
You instruct your men to shoot on sight or at my command.
Adamlarına söyle, mahkumları görünce ya da ben emir verince onları vursunlar.
Were you ordered to shoot on sight?
Gördüğünüz yerde ateş açmanız mı emredildi?
Come noon tomorrow, I'm gonna come hunting you... and I'm gonna shoot on sight.
Yarın öğlen gelip sizi arayacağım... ve gördüğüm yerde vuracağım.
Shoot on sight.
Görür görmez vurun!
Shoot on sight.
Görür görmez ateş edin. Koşun!
Shoot on sight.
Görüldüklerinde vurulacaklardır.
- Shoot on sight.
- Görür görmez onu vurun.
Shoot on sight. I say again...
Derslerini ver.
shoot on sight.
Tekrar söyle...
But the Oscar Wilde rule is to shoot on sight.
Ama Oscar Wilde kurallarında, önüne geleni vurursun.
When those doors open, they'll shoot on sight.
O kapılar açıldığında, seni gördükleri yerde vuracaklar.
Shoot on sight.
Görünce vurun.
Shoot on sight. Repeat.
Gördüğünüz yerde vurun.
He'll shoot you on sight.
Seni gördüğü anda vurur.
They'll shoot him on sight. On sight?
Onu görür görmez vuracaklar.
If you're on the street after 7 o'clock, they shoot you on sight.
Eğer saat 7'den sonra sokakta olursanız, gördüklerinde sizi vururlar.
They'll shoot you on sight if they see you.
Seni gördükleri anda vururlar.
And I say we should shoot him on sight.
Bence onu görür görmez vurmalıyız.
They got orders to shoot you on sight.
Sizi görür görmez vurma emri aldılar.
Waldo and Lew will shoot you on sight.
Hah! Waldo ve Lew seni gördükleri anda vururlar.
They might shoot us on sight.
Bizi görür görmez vurabilirler.
Their own people shoot'em on sight.
- Kendi öz insanları da onları vuruyor.
But, in a democracy, we do not shoot unarmed suspects on sight for a murder in which their participation is still unproven.
Fakat demokraside, katkıları henüz ispat edilmemiş bir cinayet için silahsız şüphelilere ateş etmeyiz.
In that case, shoot him on sight.
Madem öyle, gördüğünüz yerde vurun!
But you try to take it on the lam, and we'll shoot you down on sight.
Ama bize numara yaparsan, gördüğümüz yerde seni vururuz.
He's frightened that the police might shoot him on sight.
Polisin onu görür görmez ateş etmesinden korkuyor.
Douvier would shoot me on sight.
Douvier görür görmez vurur beni.
He must be in hiding Shoot the arrows on sight Prepare the arrows
Saklanıyor olmalı okları fırlatın okçular hazır!
The Germans will shoot anyone on sight... who is found outside the cathedral.
Almanlar katedralin dışında bulunan herkesi gördükleri yerde vuracaklar.
A salmon fisherman would shoot them on sight.
Somon balığı avcıları onları gördüklerinde vuruyor.
They're gonna shoot me on sight.
Beni görür görmez vururlar.
I'd shoot such scum on sight
Ben görsem böyle pisliği vururdum.
They will shoot you on sight!
Seni gördükleri yerde vuracaklar!
You escape, they'll shoot you on sight.
Kaçıyorsun, onlar seni gördükleri yerde vuracaklar.
Shoot him on sight!
Onu vurun!
I'd shoot him on sight.
hemen vuracağım.
It's shoot-on-sight all the way.
Görüldüğün yerde vurulursun.
Has it occurred to you that maybe Kudrow would shoot you on sight?
Kudrow'un seni görür görmez vurabileceği hiç aklına geldiği oldu mu?
- Can we shoot this bastard on sight?
- Bu piçi gördüğümüz yerde vuralım mı?
sight 49
sightseeing 22
sighted 86
shooter 117
shooting 98
shoot 2334
shoots 25
shoot me 438
shoot the ball 18
shoot him 640
sightseeing 22
sighted 86
shooter 117
shooting 98
shoot 2334
shoots 25
shoot me 438
shoot the ball 18
shoot him 640
shoot to kill 46
shooters 27
shoot it 176
shoot you 27
shoot it down 17
shoot' em 33
shoot me now 29
shoot her 126
shoot them 91
shoot first 29
shooters 27
shoot it 176
shoot you 27
shoot it down 17
shoot' em 33
shoot me now 29
shoot her 126
shoot them 91
shoot first 29