Publishing tradutor Turco
1,077 parallel translation
It's something like this : If publishing the truth is forbidden... lies and poverty will triumph... and ignorance. they didn't kill him for nothing.
Mesela, gerçeklerin yayınlanması yasaklanırsa yalanlar, yoksulluk ve ve cehalet zafer kazanır.
The Times-Lofton publishing empire, founded by her grandfather in 1876...
Times-Lofton medya imparatorluğu, 1876'da maktulün dedesi tarafından kurulmuştu.
Mr. Forrester is the editor of the San Francisco Times and president of Times-Lofton Publishing.
Bay Forrester, San Francisco Times gazetesinin başyazarı ve Times-Lofton Yayınlarının yöneticisidir.
I was with a mountaineering publishing house.
Savaşın ardından ne yaptınız?
You are forbidden to enter any printing or publishing premises of any kind.
Herhangi bir basım ya da yayın tesisine girmeniz de yasak.
Reader's Digest is considering publishing two of my jokes.
Reader's Digest iki esprimi yayınlamayı düşünüyor.
They're publishing my poetry in French.
Fransa'da şiirimi yayınlayacaklar.
Someone in publishing named Seymour was about to speak to me.
Seymour isimli biri benimle konuşmak üzereydi.
I guess you could consider that being in publishing.
Yayıncılıkla bunlar olsa gerek diye düşünebilirsiniz.
I have become a fugitive after publishing a short piece criticizing dictatorship.
Diktatörlüğü eleştiren yazımın bir kısmının yayınlanmasından sonra vatan haini ilan edildim.
Most of my clients - I mean, friends are in the media, show business, publishing...
Müşterilerimin - yani dostlarımın çoğu medya, gösteri ve yayın dünyasından..
Ever thought of publishing a book?
Hiç kitap yayınlamayı düşündün mü?
My heart is set on publishing before summer 89.
89'un yazından önce yayınlamak isterim.
Maybe, but there have been bomb alerts so he's delaying publishing my article
Belki, ama bomba ihbarı da olduğundan adam yazımın yayınını geciktiriyor.
Every publishing house in New York is reading it now.
New York'taki tüm yayın evleri tarafından okunuyor.
I work with a publishing company.
Bir yayımcı şirketle çalışıyorum.
She works for a publishing company.
Yayımcı bir şirket adına çalışıyor.
You have brought me an official farewell gift from... October Publishing on the last day of the fair.
Bununla bana fuarın son günü October Yayımcılığın hediyesini getirmiş oldun.
It is a publishing matter.
Yayınla ilgili bir konuydu.
"Tell me publishing dates. Which is the best season?"
Bir de yayın tarihlerini istiyor, en uygun dönemin ne olduğunu.
this little golddigger just wants his money, his publishing empire, and God knows what else.
Bu bacaksız çıkar düşkünü onun parasının,... basın imparatorluğunun ve kim bilir başka nelerin peşinde.
Organize conferences work for the press, television, publishing?
Organizasyonlar yapmak basın, yayın, televizyon için çalışmak...
It came under the army... to do with education and publishing things.
Orduda eğitim ve yayıncılıkla ilgili bir şeyler.
I won't ruin my name by publishing it!
Bunu yayınlayıp, kendi ismimi lekelemeyeceğim!
Yes. Two Hearts Publishing?
Çift Kalpler Yayıncılık mı?
We're publishing your theory on Godzilla.
Godzilla kitabını basıyoruz.
The publishing date too...
Basım tarihini de tabi...
Thorne financial publishing, water street, New York.
Thorne Finansal Yayıncılık, Water Street, New York.
Financial publishing.
Finansal Yayıncılık.
I'm reading manuscripts for Pendant Publishing.
Pendant Yayımcılık için kitap metinlerini okuyorum.
Well, right now I'm reading manuscripts for Pendant Publishing.
Şu anda Pendant Yayımcılık için romanların ilk hallerini okuyorum.
He hasn't told us, but your niece lost no time in publishing the news.
Paul bundan bize bahsetmedi ama yeğeniniz haberi uçurmak için hiç vakit kaybetmemiş.
Ah, well, perhaps before we talk about publishing cookbooks,... we should ask ourselves if the diet is working at all.
Belki de bu diyet kitabını yayınlamadan önce,..... kendi kendimize bunun işe yarayıp yaramadığını sormalıyız.
It's a pity you're not in publishing.
Keşke yayıncılık işinde olsaydın.
The trouble is, publishing isn't what it used to be.
Sorun şu ki yayıncılık eskisi gibi değil.
There was a lot of radical publishing - the printing presses had just come into existence - and this disturbed all the elites on both sides of the Civil War.
Hadi gidiyoruz. Sonra görüşürüz!
So, how's the world of publishing?
Yayıncılık dünyası nasıl peki?
So. I understand you're a manager in a publishing firm.
Yayın şirketinde müdürmüşsün sanırım.
- What kind of firm is it? - Publishing.
- Yayınevi.
What kind of publishing firm is it, I was asking.
Ne tür bir yayınevi olduğunu sormuştum.
It's, uh, scientific publishing.
Bilimsel yayın yayınlıyoruz.
They publish scientific, uh, publishing things. Journals.
Bilimsel yayınlar, dergiler.
It's desirable in the publishing business to take a certain... ... liberty when depicting the cover scene. For reasons involving the marketplace- -
Yayıncılıkta kapak resmi ticari nedenlerden dolayı biraz abartılır.
I really should have gone into medicine instead of publishing.
Yayıncı olmak yerine doktor olmalıymışım.
His dad owned a publishing empire.
Babası bir yayın imparatorluğunun sahibiydi.
I'm in book publishing. I work up at Harper's.
Harpers'da çalışıyorum.
I'm in publishing.
- Ben de yayıncıyım.
This is Bob Greer of Blaine Edwards publishing company,
Ben Bob Greer.
But you know publishing, hm?
Yayıncılık nedir bilirsin.
A lot of the women who write to me already know this, judging by the letters I'm publishing in this issue.
Bana yazan birçok kadın bunu bilir.
That kind of formulation expresses the understanding that democracy requires free access to information, and ideas, and opinion, and the same conceptions hold not only with regard to the media, but with regard to educational institutions, publishing, the intellectual community generally.
Amsterdam'a gitmem gerekiyor, izin verirseniz, ben gidiyorum. Bugün bir şey açıkça görüldü : Bu gece rıza imal edilemedi.