Received tradutor Turco
9,837 parallel translation
So just what is the carrot you received?
Öyleyse yediğin havuç ne?
Whether he received a trauma from his childhood or in the case that he received an unbearable shock, he separated out those painful memories from his memory.
Bir çocuk korkunç bir deneyim ya da şiddetli bir travma yaşadığında... Bazen, o acı veren anıyı hafızasından ayırır.
Ah, I received allowance today, too.
Harçlık bile aldım.
I received information that he's moving his emergency line of people to find a child.
– Bir çocuğu bulmak için tüm kaynaklarını kullanıyor.
All the inheritance you received from your marriage had been used by your parents for their business, and exhausted even more for the hospital fees of that child's father.
– Evliliğinde aldığın tüm para ailenin işi için ve çocuğunun babasının hastane ücreti için harcandı.
A few days after the arson incident, I received a letter from someone who claimed she was Min Seo Yeon's friend.
Kundaklama olayından birkaç gün sonra Min Seo Yeon'un arkadaşı olduğunu iddia eden birinden bir mektup aldım.
That is the worst gift I ever received and last year, my son bought me a coffin.
Bu aldığım en kötü hediye ve geçen yıl oğlum bana tabut almıştı.
Life or death depends on the order payment is received.
Yaşam ve ölüm alınan ödemeye bağlıdır.
- I've received word from Taema-do.
- Taema-do'dan haber aldım.
Every piece of correspondence Cindy Reynolds sent or received in the past year.
Cindy Reynolds'ın tüm yazışmaları geçen yıl alınmış ya da gönderilmiş.
Okay, message received.
Tamam mesaj alındı.
10, 11 weeks after the case began, I received a call.
Dava başladıktan 10-11 hafta sonra, telefonum çaldı.
He said to be sure you received this.
Bunu aldığınızdan emin olmamı istedi.
I received a letter.
Bir mektup aldım.
Let's pull up surveillance footage of a-a minute prior to when we received each e-mail.
E-posta alındıktan bir dakika önceki Güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyelim.
The threatening e-mails were received at 8 : 43, 9 : 39, and 11 : 08.
Tehdit e-postaları saat 8.43, 9.39 ve 11.08'de alınmış.
We just received our first images of the New Orleans fleet, sir.
New Orleans filosunun ilk görüntüsünü aldık efendim.
And yet, somehow, we received this video 10 miles from the shore.
Ama yine de kıyıdan 10 mil açıkta bu video bir şekilde bize ulaştı.
We received a complaint from the residents'association saying a landlord has built on public land.
Mahalle sakinleri birliğinden bir ev sahibinin kamusal alana inşaat yaptığı yönünde bir şikayet aldık.
I just received a news alert that my name has been cleared.
Az önce flaş haberle ismimin aklandığını öğrendim.
We've received a series of threats.
Çok fazla tehdit alıyoruz.
I just received an email from a potential source on a story.
Bir haber üzerine olası bir kaynaktan mesaj aldım.
Her career flopped And she received numerous death threats And she went into witness protection.
Kariyeri bitmiş ve ölüm tehditleri aldığından Tanık Koruma Programı'na girmiş.
It would be unlikely to arouse any suspicion if they received a visit from an oversight compliance officer.
Oraya bir müfettiş giderse kimsenin şüphesini çekeceğini sanmıyorum.
I received your texts.
Mesajınızı aldım.
The day before yesterday Justin wrote that he received classified documentation at 6 : 57 A.M. about another government program and conspiracy the public needs to know about.
Dünden önceki gün, Justin bir diğer hükümet programı ve halkın haberi olması gereken bir komplo hakkındaki gizli belgeyi 06.57'de aldığını yazmış.
Look, I only need to see where he was when Justin claims to have received the stitching codes.
Justin'in ilmekleme kodlarını aldığını iddia ettiği an nerede olduğuna bakmam gerek.
So what I'm going to do is first take the cadaver letter and the envelope that the letter was received in and separate out each of the letter forms.
Önce kadavra mektubunu ve... içinde geldiği zarfı alacağım... ve tüm harf biçimlerini birbirnden ayıracağım...
I just received copies of them.
Sadece kopyaları geçti elime.
You don't feel that you've received justice?
Adeletin yerini bulmadığını mı düşünüyorsun?
That explains the nasty looks we received from people who wanted our table.
Masamızı isteyen insanların kötü bakışları anlaşıldı.
He received a phone call and he had to rush out.
Bir telefon geldi ve aceleyle çıkması gerekti.
Micah received a call before he ran out, but it was from a burner cell.
Micah çıkmadan önce bir telefon almış ama kontörlü numaradan.
I just received Intel on a meeting between Orlando and his top lieutenants.
Orlando'nun üst düzey adamlarıyla toplantı düzenlediği haberini aldım.
The Intel our office received was good.
Ofisimize gelen istihbarat güvenilirdi.
Have you ever received cocaine... from anybody in this courtroom?
Bu salondaki birinden kokain aldınız mı?
I will be received and celebrated as a hero when I return.
Döndüğümde bir kahraman gibi karşılanacağım.
Message received. 10-4.
Mesaj alınmıştır. 10-4.
I don't know if Gladys told you, but we received credible intelligence that someone may be trying to assassinate me.
Glady sana söyledi mi bilmiyorum, ama birinin bana suikast yapacağına dair bildirimler aldık.
Well, received, technically.
Aslında gönderdi, teknik olarak.
He said he'd received a message from God.
Tanrı'dan bir mesaj aldığını söyledi.
Do we know who received the shipments?
Nakliyatı öbür tarafta kimin aldığını biliyor muyuz?
- Yes, we received word from the court.
- Evet mahkeme kararı elimize ulaştı.
I'd like the details of the donor that Charlie received his lungs from last year.
Charlie'ye geçen sene akciğeri nakledilen donörün kayıtlarını istiyorum.
Yes, I-I received the letter.
Evet, mesajı aldım.
Well, it's possible that at the moment of Ethan's death, the computer received data from the memory center of his brain.
Ethan'ın ölümü esnasında, Bilgisayar, Ethan'ın beynin hafıza bölümünden bilgiler de kaydetmiş.
You've received my messages.
- Mesajlarımı aldınız.
I received an only positive adjacent review in The Times.
Bendeniz Times'dan tamamen olumlu bir eleştiri alan adamım.
Message received.
Mesaj iletildi.
Message received.
Mesaj alındı.
I've received information from my sources confirming that Karakurt is in country.
Kaynaklarımdan, Karakurt'un ülkede olduğunu doğrulayan bilgiler aldım.