Registrar tradutor Turco
185 parallel translation
But what did you feel when you signed the registrar at his burial and took his money, his house, and his few lean sticks of furniture?
Ama onun defin yazısını imzalarken ne hissettiniz parasını aldınız, evini, ve bir kaç çürümüş mobilyasını da?
- Are you the registrar?
- Kayıt memuru musunuz?
-... as registrar and marry me. - I will marry you sir, but please make up your mind.
Sizinle evlenirim ama bir karar verin.
Would you please transfer me to the Registrar's office?
Beni lütfen arşive aktarır mısınız?
And Registrar of Voters, Roger Neufeld, is predicting a 72 % % % voter turnout which is exceptionally high for an off-year election.
Ve seçim kurulu başkanı Roger Neufeld, % 72 seçmenin katılacağı tahmininde bulunuyor. Bu oran seçim yılı olmamasına karşın son derecede yüksek.
And from the Los Angeles County Registrar we have word that 42 % % % of the registered voters have already turned out.
Ve Los Angeles Seçim Kurulu Başkanından aldığımız bilgiye göre kayıtlı oyların % 42'si sayıldı.
We're now getting some further word from the Registrar of Voters in San Francisco.
Şimdi San Francisco Seçim Kurulu başkanından yeni haberler geliyor.
Registrar's office.
Öğrenci işleri ofisi.
You have notary and registrar power to perform a marriage ceremony?
Nikâh kıyma yetkisine sahip misiniz?
[Vrba, In English] Those Czech Jews from Theresienstadt, from the ghetto near Prague, came into one particular part of the camp, which was cal / ed "Bauabschnitt Zwei B," "ll B." At that time, I was working as a registrar in II A.
Prag yakınlarındaki Yahudi Mahallesi olan Theresienstadt'lı Çek Yahudiler "Bauabschnitt 2B" ( B2B ) denilen kampın bir parçası haline gelmişlerdi.
And, of course, uh, one of my tasks as a registrar was to find out the possibility of people who are resistance... who have got a mind for resistance, and to strike up with them a relationship
Kişisel arkadaşlıklar kurulmuştu. Bir kayıt görevlisi olarak görevlerimden biri de bunu aklından geçiren olası Direnişçileri arayıp bularak arkadaşlık ve temas kurmaktı.
That was my job as a registrar, that I had the possibility of moving a bit around under various pretexts, to carry papers from my part of the camp into the central registry, and, at that occasion, to meet other people and give them messages,
Siz de Direniş'e üye miydiniz? Evet. İşim, merkezi kayıta evrak taşımak gibi çeşitli bahaneler üreterek insanlarla buluşup mesajları vermek ve onlardan mesajlar almak için etrafta dolaşmamı sağlıyordu.
The first move was to separate the first family transport from the second family transport by transferring them overnight into the quarantine camp B II A, where I was a registrar. So I could now speak with those people directly.
Birinci hamle, ilk aile sürgünlerini ikinci gruptan bir gecede ayırarak kayıt görevlisi olduğum B2A karantina kampına nakletmekti.
I've checked the county registrar, it's says... The Japanese captured over 400,000 people to build a highway.
Ülke tarihini incelediğimde, Japonlar'ın Chang Ping karayolunun inşaası için 400.000'den fazla insanı çalıştırdığını öğrendim.
I called the registrar's office.
Kayıt bürosunu aradım.
The land registrar agents sold her flood lands... just to earn their premiums.
Kadastro memurları ona sel altında kalan araziler sattı.
I know only that... later I will write my mother's life... how she was killed by the land registrar agents... robbed by the government officials.
Sadece şunu anladım : Bir gün annemin hayatını yazacağım. Kadastro memurları tarafından elinden alınan... devlet memurları tarafından soyulan hayatını.
They tell us to take Father to the grave registrar.
Peder'i cenaze işlerine teslim etmemizi söyledi.
- With the powers invested in me by the registrar of Paris, I now declare you man and wife.
- Paris Evlendirme Dairesi'nin bana verdiği yetkiyle, sizi karı-koca ilan ediyorum.
You reach at the Registrar's Office at 1 o'clock sharp.
saat tam olarak 1'de nikah memurunun offisinde görüşürüz.
... and I go down to the Registrar of Voters on my lunch break.
Dişçiyle randevum vardı... ben de gittim, öğlen tatilinde... kampanya gönüllüsü oldum.
The registrar's office on Mavala IV cannot confirm whether Dr. Soong was married there.
Mavala IV'teki nikah dairesi, Dr. Soon'un orada evlendiğini doğrulayamıyor.
According to the registrar, this entry was made in 1986, some antique dealer claiming to be a direct descendant... of this particular branch.
Bu kolun soyundan olduğunu iddia eden kayıt memuruna göre... bu kayıt 1986'da yapılmış.
Will the junior registrar close him up?
Hastayı kapatabilir misin?
Junior registrar Hook has booked a CT scan.
Hasta kabul görevlisi Hook CT taramasına sevk emri vermiş.
Yes, but since when has a junior registrar had the right to book one?
Evet ama ne zamandan beri sevk emrini hasta kabul görevlisi veriyor?
For a junior registrar to be able to book a CT scan is absurd.
Bir hasta kabul görevlisinin CT taramasına sevk emri vermesi çok saçma.
Where does the junior registrar think he ´ s going?
Nereye gittiğini sanıyorsun, hasta kabul görevlisi?
Look... junior registrar...
Bak... kabul görevlisi...
No, my junior registrar.
Hayır, kayıt görevlisi.
Did you call the registrar requesting a review of your transcript?
Okul idaresini arayıp not ortalamanı istedin mi hiç?
And when I arrive at the gates of the Divine Treasury the Registrar will accept my bribe and usher me inside and do you know why?
Ve Kutsal Hazine kapılarına geldiğimde kayıt görevlisi verdiğim rüşveti alacak ve beni içeri götürecek. Neden biliyor musun?
- Shall I try and get his address off the registrar at college?
- Adresini okuldaki kayıt memurundan almaya çalışsam mı ki?
Signatures of five witnesses. And I'd then get it endorsed by the registrar
Beş kişiyede imzalat ve notere onaylat
I ´ m sure we ´ ll find a new junior registrar.
Yeni bir kayıt görevlisi buluruz.
Why am I only a registrar?
Neden hala kayıt görevlisiyim?
- l know the registrar.
Nüfus müdürünü tanırım.
Then the registrar says that I need to repeat this clerkship until I pass.
O zaman rektör, geçene kadar bu stajı tekrarlamamı söylüyor.
The registrar will call you in 5 minutes I'll be there. Almost done.
İşlemleri bitirdik 5 dakika sonra çağıracağım seni
The registrar didn't put your name down.
Kayıt memuru adını yazmamış.
- I'll work it out with the registrar -
- Kayıt memuruyla görüşüp hallederim.
I'll work it out with the registrar -
Kayıt memuru ile konuşurum.
Yes. Hi. I received something, I'm sure it's a mistake, from the registrar's office that said I never dropped your class.
Merhaba, bir hata olduğuna eminim ama kayıt ofisinden dersinizi bırakmadığıma dair bir mektup aldım.
I gotta talk to someone else at the registrar's office.
Yoluna girecektir.
I should head back over to the registrar, though... and find another class. I'll call you later.
Ama kayıt ofisine gitmeli ve başka bir ders bulmalıyım.
You'd think you were the registrar. Even he looks happier than you.
Sanki damat değil nikah memurusun, o bile senden daha mutlu.
I have these forms from the registrar's office that I need you to sign.
Öğrenci İşleri'nden imzalamanız için bazı formlar verdiler.
Lady in the registrar's office has a daughter who is a nurse.
Kayıt memurluğundaki kadının kızı hemşireymiş.
The registrar's office?
- Kayıt memurluğu mu?
I checked with the medical-school registrar...
Tıp fakültesi kayıtlarını kontrol ettim ve...
Brass checked with the registrar.
Brass kayıt memuruna sordu.