Rough morning tradutor Turco
93 parallel translation
I've had a rough morning. Took a tongue-lashing from Carol Templeton.
O korkunç Carol Templeton yüzünden zaten zor saatler yaşadım.
It's been a rough morning.
Çok yorucu bir sabah oldu da.
- It's been a rough morning.
- Zorlu bir sabah.
You look like you're having a rough morning.
Kötü bir sabah geçirmiş gibisiniz.
It's been a rough morning up here.
Bu sabah çok zor geçti.
I am so sorry, but she had a rough morning in rehab.
Kusura bakmayın ama rehabilitasyonda yorucu bir gün geçirdi.
Heard you had a rough morning.
Duyduğuma göre kötü bir sabah geçirmişsin.
Some rough morning, huh?
Zorlu bir sabahtı sanırım?
It's been a rough morning.
Berbat bir sabah geçirdim.
We had a really rough morning.
Gerçekten zor bir sabah geçirdik.
- Sounds like he had a rough morning.
- Kötü bir sabah geçirmiş.
I'm having a rough morning, Brown Bear.
Zor bir sabah geçiriyorum Bozayı.
- Rough morning?
- Zor bir sabah ha?
- Rough morning, Greg?
Zor bir sabah mı Greg?
Sounds like it's gonna be a rough morning.
Zor bir sabah olacak gibi geliyor.
Thank you, but it's been kind of a rough morning.
Sağ ol, ama zor bir sabah oldu.
I'm just... having a rough morning, that's all.
Kötü bir sabah geçiriyorum, hepsi bu.
Rough morning.
Kötü bir sabah.
It's been a rough morning.
Çok karışık bir sabah oldu.
Rough morning, man.
Zor bir sabahtı, oğlum.
- Well, it was a rough morning.
- Zor bir sabahtı.
Rough morning.
Zor bir sabah.
Rough, uh, rough morning?
Sıkıntılı bir sabah mıydı?
Been a rough morning.
Zor bir sabah oldu.
No, I just had a rough morning, you know?
Hayır, zor bir sabah geçirdim.
I had a rough morning.
- İyi misin?
Yeah. I know you had a pretty rough morning. We're not gonna keep you long.
Güne sarsıntılı başladınız, sizi fazla tutmayacağız.
Rough morning?
Zor bir sabah mıydı?
You know, it's been a rough morning.
Biliyorsun, zor bir sabah oldu.
I'm having a rough morning, all right?
Zor bir sabah geçiriyorum, tamam mı?
rough morning.
Sıkıntılı bir sabahtı!
I think it was a little bit of a rough morning.
- Hareketli bir sabahtı. - Evet.
That's a rough morning.
- Zor bir sabah. - Evet öyle.
I had a rough morning and missed an appointment.
Zor bir sabah geçirdim ve bir randevuyu kaçırdım.
It's a rough morning for both of us.
Her ikimiz için de zor bir sabah.
I think he might be having a rough morning.
Kötü bir gün geçiriyor olabilir.
It was a rough morning.
Zor bir sabahtı.
Forgive me, it's been a rough morning.
Affet beni, zor bir sabah oldu.
- I've had a rough morning.
- Zor bir sabah geçirdim.
- You had a rough morning?
- Zor bir sabah mi geçirdin?
To be honest, it's been a pretty rough morning.
Dürüst olmak gerekirse, zor bir sabah.
I just found out this morning, so it's been a rough 24 hours.
Bunu yeni bu sabah öğrendim, o yüzden zor bir 24 saat oldu.
You lookin'a little rough this morning, Rack.
- Bu sabah biraz enkaz gibisin, Rack.
I was in pretty rough shape this morning, huh?
Bu sabah çok kötü durumdaydım değil mi?
This morning was a little rough.
Bu sabah biraz zordu.
I've already beenwake for 5 hours, and my day hasn't even started. Rough way to start your morning.
- Güne kötü bir başlangıç.
I hear your wife got a little rough with your son this morning.
Bu sabah eşinizin oğlunuza biraz sert davrandığını duyduk.
With their bawdy talk and rough-housing, and their wandering hands, and breath in the morning.
Açık saçık, edepsiz konuşurlar elleri kolları hiç durmaz hep ağızları kokar.
Looked like you were working through some pretty rough stuff this morning.
Görünüşe göre bu sabah bayağı zor işlerde çalıştın.
Sounds like this morning was a little rough on you, too.
Sanırım bu sabah senin için de biraz zor olmuş.
It's going to be a little rough for you this morning.
Bu sabah senin için zor olacak.
morning 7553
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
rough 95
rough night 105
roughly 169
rough day 99
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
rough 95
rough night 105
roughly 169
rough day 99