Scene photos tradutor Turco
312 parallel translation
Yeah, I dug out the old crime scene photos.
Evet, eski suç mahali fotoğraflarını buldum.
Stop showing crime scene photos.
Baba, lütfen şu suç mahali fotoğraflarını göstermeyi. bırakabilir misin?
These are crime-scene photos.
Bunlar suç mahallinin fotoğrafları.
Do me a favor and get me copies of these blood paintings on the walls in this stack of crime-scene photos.
Cinayet mahallinde çekilen fotoğraflardan kanla yapılan resimlerin kopyalarını çıkartın.
I'm working on these crime-scene photos from the first abduction.
Şu ilk kaçırma olayıyla ilgili olay yeri fotolarına bakıyorum.
I'm working on these crime scene photos from the first abduction.
Şu ilk kaçırma olayıyla ilgili olay yeri fotolarına bakıyorum.
I got crime scene photos.
Suç mahalli fotoğraflarının kopyalarını aldım.
I want crime scene photos and any witness statements now!
Suç mahallinin fotoğraflarını ve tanıkların ifadelerini istiyorum!
- He quit... and he turned in his murder book and crime-scene photos... list ofevidence, but no notes.
- Suç mahallinde yazdıklarını... çektiği fotoğrafları, kanıt listesini bırakmış... -... ama hiç not yok.
- The crime scene photos you wanted.
- İstediğin fotoğraflar burada.
But when I saw those crime scene photos. I almost blew my lunch.
Ama bu olay yeri resimlerini görünce neredeyse yediklerimi kusacaktım.
Have you seen the crime scene photos?
Hayır. Olay yeri resimlerini gördünüz mü?
Police reports, husband's written confession captures from the store's cameras and, I caution you the medical examiner's crime-scene photos.
Polis raporları, kocanın yazılan itirafı bakkal kameralarındaki görüntüler ve hepinizi uyarmak zorundayım tıbbi tetkikçilerin çektiği olay yeri fotoğrafları. Cordelia.
They even have crime scene photos of it.
Tornavidanın olay yerinde çekilen fotoğrafları bile var.
It's copies of crime scene photos I tried to mention.
Bu, bahsetmeye çalıştığım olay yeri fotoğraflarını kopyalıyor.
Kelso's glove is not in any of the crime scene photos, any of the sketches, anywhere.
Ama Kelso'nun eldiveni hiçbir olay yeri fotoğrafında ya da çizimlerde yok.
You know, I studied the crime scene photos, I read the files.
Olay yeri resimlerine baktım, dosyaları okudum.
Where are the crime scene photos?
Olay yeri resimleri nerede?
If I could see some crime scene photos, I could probably help you.
Olay yeri resimlerini görürsem, belki yardım edebilirim.
Ain't nothing in here but a 24 and some crime scene photos, and this.
Bir kaç suç mahalli fotoğrafından başka hiç bir halt yok burada, bir de bu.
That's very noble, Henry, but showing crime-scene photos of a live case.
çok asilce, Henry, ama yaşanan olayın suç mahali resimleri gösteriyor.
Do you have Catherine's crime scene photos of the car? Mm-hmm.
Catherine'in çektiği araba resimleri sende mi?
I've pulled the crime scene photos for you, too.
Olay yeri fotoğraflarını da çıkardım.
Now, I got the police report, autopsy protocol, detective summary, and scene photos.
Ben de polis raporunu, otopsi kağıdını tutanakları ve olay yeri fotoğraflarını aldım.
Based on the crime scene photos, - I've created this rendering.
Olay yeri fotoğraflarına bakarak şunu oluşturdum.
Crime scene photos.
Cinayet fotoğrafları.
The matchbook's appearance is consistent with the crime scene photos.
Kibrit kutusunun görünüşü olay yeri resimleriyle aynı.
Maybe we can match the damage to these crime scene photos.
Belki olay yeri fotoğraflarıyla hasarı eşleştirebiliriz.
She slipped him copies of some of the crime scene photos.
Olay yeri fotoğraflarının bazılarını ona fotokopi çektirip vermiş.
The crime scene photos.
Olay yeri fotoğrafları.
Curtin's cell had seven large file boxes containing appeals, police reports, uh, detective notes, crime scene photos, phone records and an official trial record.
Curtin'in hücresinde 7 kutu varmış. İçinde temyiz başvuruları, polis raporları, dedektif notları, suç mahalli fotoğrafları, telefon kayıtları ve dava tutanağı varmış.
You looked at the scene photos?
Olay mahalli fotoğraflarına baktın mı?
Somebody switched it out and took my crime scene photos.
Birisi kartı değiştirip, benim olay yerinde çektiğim resimleri almış.
All of the crime scene photos of the body and the blood evidence were on that card.
Alınan karta olay yerinden çekmiş olduğum ceset ve kan izleri resimleri vardı.
Are those the crime scene photos? Yeah.
Onlar olay yeri fotoğrafları mı?
And it wasn't in your crime scene photos.
Senin suç mahalli fotoğraflarında da yok.
Do you have crime scene photos?
Yanınızda olay yeri resimleri var mı?
Where's the crime scene photos?
Olay yeri fotoğrafları nerede?
Crime scene photos are right here, sir.
Olay yeri fotoğrafları tam burada efendim.
I need to see the crime scene photos.
Cinayet mahallindeki resimlere bakmam gerekiyor.
Give her a set of the crime scene photos.
Ona bir suç yeri foğralarını ver.
As if the scene over the photos never happened. Was she aiming at something?
Sanki fotoğraf üzerindeki sahne gibi böyle bir şeymi istiyordun
You couldn't stomach the photos from the crime scene.
Olay yerinde çekilen resimleri görmeyi, mideniz kaldırmaz.
When I... saw the photos from the crime scene... the crime scene was my apartment...
Ben olayın resimlerini gördüğümde ki olay yeri benim dairemdi.
I took these photos at the crime scene.
Bu fotoğrafları olay yerinde çektim.
Based off of my crime scene photos.
Olay yerinde çektiğim resimlere göre yapıldı.
Before and after photos of the crime scene.
Tam Archie'ye göre. Cinayetten önceki ve sonraki görüntüler.
Took multiple photos at the scene?
Olay yerini çok yönlü bir şekilde fotoğrafladınız mı?
Tell me what you know. Are those the crime scene photos?
Bunlar olay yeri mi fotoğrafları mı?
Tomorrow when those crime scene boys show up... Photos never lie.
Yarın cinayet masasındakiler geldiğinde fotoğraflar asla yalan söylemez.
I need to take additional photos of the crime scene.
Olay yerinin bir kaç fotğrafını daha çekmem gerekiyor.