Scrubs tradutor Turco
541 parallel translation
Make sure he scrubs behind his ears.
Bu arada kulaklarının arkasını da yıka.
- Jerry bombed the scrubs.
Almanlar çalılıkları bombaladı.
Do you also often come to Wormwood Scrubs Prison at 8 : 00 in the morning to watch birds?
Sık sık sabah sekizde Wormwood Scrubs Hapishanesine de kuşları izlemeye gelir misiniz?
He wore absolutely white scrubs.
Bembeyaz bir önlük giyerdi.
He's a wonderful doctor... the kind who scrubs for a date.
Harika bir doktor. Randevuya can atan türden.
Tommy scrubs my back, I scrub Tommy's back.
Tommy benim sırtımı, ben de Tommy'nin sırtını keselerim.
Pickens scrubs Luis'back and Luis scrubs Pickens'back.
Pickens Luis'in sırtını ved Luis Pickens'ın sırtını keseler.
Doing 10 years. - Down the Scrubs, isn't he?
- Scrubs'a tıkılan, değil mi?
The cleaning woman scrubs and cleans.
Temizlikçi kadın her yeri silip süpürüyor.
Those words mean so much to a man who scrubs garbage cans.
Bu sözler çöp tenekesi fırçalayan bir adam için çok anlamlı.
Well, partner who scrubs and who assists?
Pekala ortak, kim doktor önlüğü giyiyor, kim asistan önlüğü? Bir sayı tut.
That's the last thing he does... but he scrubs his hands so raw I could smell them.
Bu yaptığı son şey. Ama ellerini o kadar iyi yıkıyor ki, kokusunu alabiliyorum.
- There's extra scrubs in the lounge.
- Dinlenme odasında önlük var.
Sold to the doctor in the pale green scrubs.
Açık yeşil ameliyat gömleği giyen doktora sattım.
Go change into some scrubs.
Git, doktor önlüğünü giy.
- Hey, Hathaway, I love your new scrubs.
- Hathaway. Yeni önlüğüne bayıldım.
I'm gonna go grab some coffee and dry scrubs.
Gidip bir kahve ve kuru önlük alacağım.
They let us wear scrubs? Yeah.
Cerrahi önlük giyebiliyor muyuz?
Three hundred from the woman in the floral scrubs.
Çiçekli önlük giymiş bayan üç yüze çıkardı.
- Why are you still wearing your scrubs?
- Niye iş giysin hala üstünde?
Did you think you'd impress her in scrubs?
- Cerrahi önlükle mi etkileyecektin?
Just make sure he scrubs that wall clean before Shakaar gets here.
Shakaar gelene kadar o duvarı mutlaka temizlet.
Yes, I'm gonna need a clean pair of scrubs from the laundry.
Evet, çamaşırhaneden temiz bir fırça rica edecektim. Almayı unutmuşum.
I used to give them to my cellmate when I was banged up in the Scrubs.
Scrubs'ta hapsi boyladığımda, o hapları hücre arkadaşıma vermiştim.
You don't wear scrubs to work anymore?
Artık işe gelirken önlük giymiyor musun?
I'm not wearing scrubs to the Pump Room.
Pump Room'a hastane önlüğümle gitmeyeceğim.
Where's my scrubs?
Önlüğüm nerede?
I'll get you your scrubs.
Önlüğünü getireceğim.
I wouldn't have changed into scrubs if it could wait.
Bekleyebilseydi ameliyat önlükleri giymezdim.
These are O.R. scrubs.
- Bu ameliyat önlüğü.
Someone get some scrubs for Officer Clark.
Biri Memur Clark'a önlük versin.
? Put on some scrubs.
Bir kaç fırça kap gel.
You're wearing scrubs.
- Önlük giymişsiniz.
Now you need some scrubs.
Artık, temizlenmeye ihtiyacınız var.
When the lighting's right, you can see through her scrubs.
Doğru ışıkta önlüğünün içindekini görebilirsin.
- You need scrubs.
- Sana önlük lazım.
- Haleh, do we have scrubs?
- Haleh, önlüğümüz var mı?
Hey, do you know if we have any extra-small scrubs in here?
Burada ekstra küçük önlük var mı?
- You look pretty good in scrubs.
Doktor önlüğü sana yakıştı.
Some nice scrubs.
Önlüğün de çok güzel.
What a bunch of scrubs.
Keko sürüsü bunlar.
She scrubs all day.
Bütün gün temizlik yapacak.
I barely recognised you without your hospital scrubs.
Hastane kıyafetin olmayınca seni zor tanıdım.
We got some scrubs for you to wear.
Sana başka bir tane getirdik.
You're gonna have to put on scrubs anyway.
Zaten önlük giymen gerekecek.
- Scrubs?
- Önlük mü?
Why are you putting me up against the scrubs?
Beni neden birinci takıma alınamayanların karşısına getiriyorsun Jared?
The point is that it's the scrubs, right.
Asıl mesele bu önlükler, değil mi?
Dr Dorian, do you not realise that you're nothing but a large pair of scrubs to me?
Dr. Dorian hâlâ anlamadınız mı? Bana bir çift önlükten başka bir şey ifade etmiyorsunuz.
- Where's my scrubs?
- Önlüğüm nerede?
Ain't no scrubs up in here.
Uzat bana.