Sign the papers tradutor Turco
521 parallel translation
If you sign the papers and Teddy commits himself, we can get him to Happy Dale.
Siz imzalarsanız, Teddy de razı olursa onu Mutluluklar Vadisi'ne yerleştiririz.
- All they have to do is sign the papers.
- Tek yapmaları gereken kâğıtları imzalamak.
If we can go with Teddy, we'll sign the papers.
Eğer Teddy'yle gideceksek imzalarız.
I was glad we told them to send you to New York, glad to sign the papers.
Seni New York'a gönderttiğimize, belgeleri imzaladığıma seviniyordum.
Why don't we start this meeting and sign the papers?
Niye toplantıya başlayıp kağıtları imzalamıyoruz?
Takes a long time to sign the papers.
Evrakların imzalanması uzun sürer.
Sign the papers and give this to the cashier.
İçerideki belgeleri imzala ve çıkarken bunu kasiyere ver.
Let's go to the district office right now and sign the papers.
Diyelim şu anda bölge ofisine gittik ve kağıtları imzaladık.
And if I don't sign the papers... what do you do to me then, you kill me?
Peki ya imzalamazsam... - Ne yapacaksın, beni öldürecek misin?
All I have to do is sign the papers.
Söyledim sana, her şey tamam.
Did you sign the papers for Tunis?
Tunus'a gitmek için evrakları doldurdun mu?
Did you sign the papers for Tunis?
Tunus için evrakları doldurdun mu?
The sooner we sign the papers, the better.
Bu yüzden bu kağıtları ne kadar çabuk imzalarsak o kadar iyi olur.
- Then sign the papers.
- O halde kağıtları imzala.
I'll be in Walnut Grove tomorrow mornin'to sign the papers.
Evrakları imzalamak için yarın Walnut Grove'a gelirim.
If you don't sign the papers, what happens?
Eğer kağıtları imzalamazsan, ne olur?
If you sign the papers and she's committed, what then?
Eğer imzalarsan ve onu teslim edersen, ne olur?
Sonny, that judge told you to sign the papers.
Sonny, yargıç belgeleri imzalamanı söyledi.
You'll have to see the agent and sign the papers.
Memurla görüşüp, bazı kâğıtlar imzalamanız gerekecek.
He's gonna sign the papers so I can get my operation.
Formları imzalayacak, böylece ameliyat olabileceğim.
- Just sign the papers.
- Evrakları imzala.
Look. In an hour or so, we're gonna sign the papers, give James the money...
Bak, bir saate kadar evrakları imzalayıp James'e parayı vermiş -
He's coming by to have me sign the papers.
Kağıtları imzalamam için gelecek.
Ask him, first of all, whether he's prepared to sign the papers?
öncelikle, kağıtları imzalamaya hazır olup olmadığını sorun.
If he does not sign the papers now,
Şimdi kağıtları imzalamazsa
I met him, we went to sign the papers, we had lunch, he told me his wife left him...
Onunla buluştuk, kâğıtları imzalamaya gittik. Öğle yemeği yedik, karısının onu terk ettiğini söyledi.
And now, I'll sign the papers.
Şimdi, kağıtları imzalayalım.
I only thought you people were prepared to sign the papers.
Tabii ki, sadece belgeleri imzalamak gerek.
I have to go to Simpson's to sign the papers.
Simpson's mağazasına gidip, evrakları imzalamalıyım.
Why don't you go down and sign the papers?
Neden aşağı inip evrakları imzalamıyorsun?
Just sign the papers.
Sadece kağıtları imzala.
Judy has the papers ready for you to sign.
Judy evraklari hazirladi.
I am willing to hand over the jewels and sign any necessary papers... if you will take that 5 : 40 plane to Moscow.
Eğer 5.40'taki Moskova uçağına binersen... mücevherleri teslim edip gerekli belgeleri imzalarım.
Hang on a minute. So if my name were in the papers, you'd sign me?
Yani... ismim gazetelere geçse, bana iş verir miydiniz?
How soon can you have the papers ready to sign?
Evrakları hazırlamanız ne kadar sürer?
You may sign the commitment papers, but I shall bring in a habeas corpus.
Şüphesiz, hapse gönderme evraklarını şimdi imzalayabilirsiniz... ama mahkemeye çıkartma emrini öğleye kadar getirebilirim.
I ask that you sign the commitment papers without delay.
Artık işi uzatmadan kararı hemen... imzalamanızı istiyorum.
- Did the Colonel sign my papers?
- Albay evraklarımı imzaladı mı?
Now here are the commitment papers for you to sign, and here's a visitor's pass.
Bunlar yatış için imzalamanız gereken belgeler ve ziyaretçi kartı.
You'll sign these papers, or I'll skin the lot of you.
Bunları imzalamazsanız derinizi yüzerim.!
You'd like me to sign a contract before the papers come out so you can get me for half what I'm worth.
Gazeteler çıkmadan önce sözleşme imzalamamı istiyorsun, böylece beni değerimin yarısına kapatacaksın.
Just the papers for you to sign, you know.
Sadece imzalaman gereken belgeler var.
Now if you'II please Just sign on the papers where I have left a cross in pencil.
Evraklarda kur § unkalemle artl I § areti koydugum yerleri imzalarsamz.
We can keep it out of the records and papers if you'll just sign this waiver.
Feragatnameyi imzalarsan bu olayı kayıt dışında tutabiliriz.
Provided we simultaneously, in each other's presence and in front of reliable witnesses, sign all the papers.
Aynı anda,..... ikimiz birlikte güvenilir tanıklar önünde boşanma belgelerini imzalayacağız.
We'll get the papers, and you sign.
Belgeleri alırız imzalarsın.
You can sign the ownership papers.
Mülkiyet belgelerin orada imzalayabilirsiniz.
Any sign of the papers?
Gazetelerden haber var mı?
Then we'll sign the ownership papers, and you'll loan us your chopper to fly outta here.
Sonra belgeleri imzalayacağız ve sen helikopterini bize ödünç vereceksin.
They're still trying to locate a federal Judge to sign the boarding papers.
Hala gereken belgeleri imzalatmak için bir federal yargıç bulmaya çalışıyorlar.
I have to go to the bank, sign papers.
Bankaya gidip, evrakı imzalamalıyım.