Slider tradutor Turco
176 parallel translation
One more slider, flake, and it's wipeout!
Bir falsonu daha görürsem, oyundan atılırsın.
Here's a slider.
İşte kaygan topum.
What about my curveball, and my slider and my knuckle ball, and my sidearm, and my submarine pitch?
Peki ya kavisli atışım ve falsolu atışım... ve bilekten atışım, ve dönerek atışım ve denizaltı atışım?
Slider.
Kaygan.
And you're supposed to be on the other side, so I can use the slider.
Ve diğer tarafta olmalısın.
As I recall, you had a darned good hard slider.
Hatırladığıma göre atışların çok kuvvetliydi.
Slider...
Slider...
Ice, Slider...
Ice, Slider...
I should have thrown a slider.
Ben topu kaydırarak atmalıydım.
What was that, a slider?
Ja, vad var det en "slider"?
- Because I'm a "slider".
- Çünkü ben bir "boyut gezgini" yim.
Slider?
Boyut gezgini?
Slider.
Kaydırarak.
Oh, yeah. Who else is gonna hit that famous Nomo slider?
Başka kim Nomo atışını vurabilir ki?
There is no correlation between a slider and a sperm count.
Atıcı ile sperm sayısı arasında hiçbir bağ yoktur.
OK, this signal for a curve ball, this for a fastball, and this for a slider.
Tamam, bu işaret kavisli atış, bu hızlı atış, bu da kaydırmalı atış.
It's a Mississippi red-eared slider
Bu Mississippi kırmızı kulaklısı.
- Girls. we got a slider.
- Kızlar "sürgü" müz var.
Fatty here can't touch a slider and my man on deck is a sucker for an inside curve.
Bu şişko pek bir şey yapamaz ve şu adamım da virajlara bayılır. Keyfine bak!
- Slider, huh?
- Hızlı ve tersti değil mi?
Grab the slider.
Gidelim. Kaydıran şeyi al.
You got yourself a slider.
Anlaştık.
I was thinkin', I never did teach you how to throw a slider.
Düşünüyordum da, sana nasıl süzülen atılacağını öğretmedim.
He lost his slider. He lost his fastball. Curve ball.
Hızlı atamıyor, alçaktan atamıyor.
- This guy's slider sucks. - Come on, man.
- Lanet herif.
I gotta go warm-up, I don't want my slider to hang over the plate.
Sakin olmalıyım, bugün * hamburgerimi tabağın üzerine bırakmak istemiyorum.
No, it was a slider.
Hayır bodozlama bir toptu.
- Quite a slip-and-slider, aren't you?
- Pek de kayganmışsın. - Buradasınız.
That's a slider, with a man on third.
Atıcı, üçüncü çizgide birisiyle.
Hit a hanging slider over the fence.
Karşıma bu çıktı.
Has he shown you his special slider yet?
Sana, özel kaydırıcısını daha göstermedi mi?
It's like a slider... keeps heading south.
Kavisli ve süratli bir atış gibi güneye doğru devam ediyor.
When I give the order, slider in order to kill!
Emir verdiğimde, öldürmek için ateş açın!
You had the sweetest slider I ever saw.
Gördüğüm en güzel beysbol falsolarını atardın.
Billy Mays here for the Big City Slider Station.
Selam, ben Billy Mays size harika bir sandviç tavası tanıtacağım.
Two, maybe three months ago. I was having control trouble, my slider. Mr. Sloop said I needed to "quiet my brain."
İki ya da üç ay önce kendimi kontrol edemiyordum.
Did he just throw a fork ball? Slider.
Çatal atışı mı yaptı?
Slider.
- Falsolu mu?
Last night in the cage, he dinged me three times. Off my slider.
Dün akşam falsolu atışlarıma üç kere karşılık verdi.
Nobody touches my slider.
Kimse o atışları yakalayamaz.
Apparently Scotty handled Snake's slider very well.
Görünüşe göre Scotty, Snake'in falsolu atışını çok iyi karşılamış.
- You get in trouble, throw the slider.
- Başın belaya girerse, falsolu at.
Taught me how to throw a sick breaking slider.
Beyzbol topunu böyle harika fırlatmayı bana o öğretmişti.
A Long slider, the trigger is shaped like a cube, extended clip, single shot, nut-wood handle.
Şarjörü uzun, tek tetikli.
Slider?
Falsolu mu istersin?
I hope this is about you waving me off, man because he can't hit the slider.
Umarım bu dalgalı atışın yüzündendir, dostum çünkü topu falsolu atamıyorsun.
Hey, when I call the damn slider, you throw the slider.
Hey. Falsolu at diyorsam, falsolu atacaksın.
I'd go with the slider.
Ben tıkınanı seçerdim.
The shoes have a small Teflon slider underneath.
Ayakkabıların tabanında teflon yüzeyler var.
- Jake "Slider" Sisko.
Aynı zamanda gizli silahımız, Jake "Yanlamasına Atıcı" Sisko!
Show you how to throw a slider.
Sana bir atış göstereyim.