English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / So instead

So instead tradutor Turco

2,262 parallel translation
So instead of telling him that he's gonna look great at the beach, I got to tell him that he's dying.
Yani ona kumsalda harika görüneceğini söylemek yerine ölmek üzere olduğunu söylemek zorunda kaldım.
So instead our son killed him.
Onun yerine bizim oğlumuz onu öldürdü.
So instead, he's going to ask his team to craft the message as they go.
Bunun yerine, takımının kazanması için vereceği mesajı onlara işlemesi lazım.
You have groups in various governments and need to be in constant contact with them so instead of holding a meeting every fortnight you can, through a secret group on Facebook, via conference on yahoo, Skype or Abouttalk
Muhalif gruplar var ve sürekli iletişim halinde olmak zorundasınız. O yüzden onbeş günde bir buluşma ayarlamak yerine Facebook'da gizli bir grup kurabilir, Yahoo üzerinden konferans düzenleyebilir Skype ya da Abouttalk programlarıyla sürekli iletişim kurabilirsiniz.
So instead of dealing with all that political bullshit, I just walked away.
Bu politik saçmalıklarla uğraşmak yerine çekip gittim.
Jenny Packham wanted this to be a deconstructed fashion show, so instead of a runway, you'll be walking through the party with escorts- - either a professional model or a special guest like yourself.
Jenny Packham bu moda şovunun bir Yapı söküm şov olmasını istedi o yüzden sahnede yürümek yerine partiyi eşlerinizle dolaşacaksınız. Bir profesyonel model ya da kendiniz gibi özel bir konuk olarak.
What if she couldn't get approval to run the operation, so instead she puts herself out there, knows they'll all come to back her up?
Ya operasyon için onay alamamış onun yerine kendini riske etmiş ve diğerlerinin onu kollayacağını düşünmüşse?
So instead, I booked a ticket out tonight to spend the rest of the time with him until he finishes.
Onun yerine, kocamı görmek için bir bilet aldım ve tedavi bitene kadar yanında kalmaya gidiyorum.
So instead he just came home every night, looked me in the eye, and lied to me.
Yerine o evine her gece gelir Gözlerimin içine bakar Ve bana yalan söyler.
It didn't have the muscles for powered flight, so instead it made the most of its four wings.
Normal bir uçuş için gerekli kasları yoktur bunun yerine, dört kanadından yararlanır.
So instead of getting drained financially, they're making money.
Yani, para kaybetmek yerine, para kazanıyorlar.
So sing to me instead.
Onun yerine bana şarkı söyle.
So you want to wear short outfits instead?
Bu yüzden onu yerine kısa şortlar giymek istiyorsun?
Well, I always wanted to make a movie where a guy's life is really bad and then something happens and it makes it worse but instead of resolving it, he just makes bad choices and then it goes from worse to really bad, and... and things just keep happening to him and he keeps doing dumb things, so his life just gets worse and worse and, like, darker and... Like...
Ben her zaman şöyle bir film yapmak istemişimdir hayatı çok kötü olan bir adam vardır sonra bir şey olur ve hayatı daha da kötüye gider ama bir çözüm bulacağı yerde kötü kararlar verir hayatı çok kötüden, en kötüye geçer ve hâlâ başına bir şeyler gelmektedir hâlâ aptalca şeyler yapmaktadır böylece hayatı kötünün de kötüsü hâline gelir daha karanlık -
So, instead of getting thoughts out of people's head, she's planting them.
İnsanların kafasındaki düşünceleri değiştirip yenisini koyuyor.
But instead I joined the Navy, so I'm not on stage.
Ama onun yerine donanmaya katıldım, Yani "sahne de değilim",
They didn't have the - the canned plum tomatoes that you wanted, so I got the fresh ones - fresh ones instead.
İstediğin konserve domateslerden yoktu ben de onun yerine taze domates aldım.
And it was only when you got there, saw her on the doorstep that you felt that you couldn't and so you just decided to congratulate her on being pregnant instead? Yeah.
Sonra oraya gidip de, onu kapı eşiğinde gördüğün zaman ona, bunları söyleyemeyeceğini hissedip onun yerine hamileliğini kutlamaya karar verdin.
You couldn't stand to feel your feelings, so you thought, "You know what? I'll become a lying bitch instead."
Hislerine karşı gelemedin ve "Gerçeği söyleyeceğime yalancı bir kaltak olur çıkarım daha iyi." dedin kendi kendine.
Lisa's math suggested that gravity might be so weak because the closed-loop strings that carry this force, gravitons, are being pulled away from our brane and concentrated instead in a parallel Universe that's separated from us by a fourth dimension.
Lisa'nın hesaplarına göre, yerçekimi, gravitonları taşıyan kapalı döngülü sicimler yüzünden oldukça zayıf olabilir. Bu gravitonlar, zar tarafından kendine çekilmekte, 647 00 : 34 : 03,910 - - 00 : 34 : 06,877 ve bizi dördüncü boyuttan ayıran parelel evrenlerin yerine yoğunlaşırlar.
And so, you can imagine in the cells, instead, you have hundreds of these mitochondria, these little engines.
Bu nedenle hücreler yerine mitokondri denilen yüzlerce küçük motor olduğunu düşünmeliyiz.
I was really very hopeful when I switched you from the 50-minute in-person sessions to these truncated three-minute sessions, hoping it would prompt you to get to your issues so that we could do some real work, instead of...
Seni elli dakikalık seanslardan üç dakikalıklara düşürdüğümde çok umutluydım. Seni sorunlarından arındıracağımı düşünüp ciddi işler apamaya başladım.
So clear it up instead of snooping around in my finances.
Hesaplarımı araştırmak yerine, onu halledin o zaman.
So why don't you go and fight for her, instead of fighting for them?
Bunlar için savaşacağına o kadın için neden savaşmıyorsun?
So, instead of the Blue House, you're sending me off to a patrol booth
Yani, Mavi Saray yerine beni bir devriye kulübesine gönderiyorsun.
They invited me in, but I didn't want to debate that topic so he got the opportunity instead.
Çok teşekkürler. Beni de çağırdılar ama bu konuyu tartışmak istemedim, o da meydanı boş buldu.
He couldn't make it, so I'm here instead. - Aw!
O gelemedi, onun yerine ben geldim.
So you had a chance to leave the country, but instead you chose to serve time in Jamison State Prison?
Demek ülkeyi terk etme şansın olmasına rağmen, Jamison Eyalet Hapishanesi'nde yatmayı tercih ettin.
She gave birth to a girl instead of a boy, so she remained a mute spectator.
Oğlan yerine hep kız doğurunca sesi soluğu çıkmaz oldu.
If the regime is so brutal, and instead of intimidating people which the regime intends, it causes other population groups and institutions to withdraw their cooperation and their obedience and that loss of power and control that more people are joining the resistance.
Eğer sistem çok acımasızsa ve niyeti insanları korkutmaktan fazlasıysa toplumdaki diğer gruplar ve kuruluşlar desteklerini ve bağlılıklarını geri çeker sistem güç ve kontrol kaybı yaşar ve daha çok insan direnişe katılır.
so that you won't have to carry on struggles against terrorism anymore because the people who might have become terrorists have instead chosen to use this kind of struggle to help out the oppressed people.
Bu olduğu zaman terörizme karşı mücadele etmek zorunda kalmayacağız. Çünkü terörist olabilecek insanların ezilmiş insanlara yardım etmek için bu tarz mücadele yolunu seçme fırsatları olacak.
- SO WHY ARE WE HEARING THIS STORY NOW, INSTEAD OF NEVER- - OH, MY GOD!
Hiç duymamak yerine bu hikayeyi neden şimdi duyuyoruz....
I realized it was my head that was being messed with, so I've decided to make my own decisions instead of letting everyone else pull my strings.
Karışanın sadece aklım olduğunu fark ettim o yüzden diğerlerinin beni kullanmasının yerine tüm kararlarımı kendim almaya karar verdim.
So... instead of taking him to day care, you took him to the blow dart and shotgun emporium?
Peki... Onu kreşe götürmektense, dart ve shotgun dükkanında mı heba ettin?
Instead of pushing it, the car mounted the bale of hay so it just looked like the Land Rover was humping the bale of hay.
Araba samanı itmek yerine üzerine çıkmış. Öyle ki Land rover samanla ilişkiye giriyor gibi bir vaziyet çıktı ortaya.
Oh, uh, heard you went down to the shelter, and they wouldn't let you have a dog, so you had to get a snake instead.
Sığınağa gitmişsin diye duydum bir köpek almana izin vermemişler. Sen de onun yerine yılan almak zorunda kalmışsın. Zorunda mı?
So they decided to kill DDA Hobbs instead.
O yüzden, sizin yerinize savcı Hobbs'ı öldürmeye karar verdiler.
For me, it would be to see both men return to the initial deal so that you can grow both your businesses, instead of having one company with a hostile reputation and the other a shell of what it once was.
Bana göre, bu iki kişinin de düşmanca itibarlı bir şirket yerine işlerini birlikte büyütmeleri için daha önceki hallerine dönüp ilk baştaki anlaşmayı yapmaları daha iyi olur.
But instead I made it bad and wrong, and I'm pretty sure one of the cater waiters flashed the minister, so I think I'm actually going to hell.
Garsonlardan biri papaza şeyini gösterdi yani cehennemlik de oldum.
For their part, the Quraysh had anticipated Muhammad might do this and so diverted the caravan away from Medina and instead, sent an army to intercept him.
Kureyş, Hz.Muhammed'in böyle bir şey yapableceğini tahmin etmişti ve kervanı Medine'den uzaklaştırıp onun yerine önüne geçicek bir ordu yolladılar. Taraflar burada karşılaştı.
Bart went to the hospital, so it snatched the reverend instead.
Bart hastaneye gitti, onun yerine Rahip'i yakaladı.
So I could live to 100 instead of 90?
90 yerine 100 yaşıma kadar yaşamak için mi?
Okay, so I drove a car into a wall instead of stealing some pills.
Pekala, birkaç hap çalmak yerine arabamı duvara vurdum.
So, if I'm not good enough, why not take the money instead, and a lot of it?
Eğer yeteri kadar iyi değilsem, neden parayı almayayım, hem de çok para?
So the idea of a Halloween drenched in fake blood instead of real blood was pretty appealing.
Sahte kana bulanmış bir cadılar bayramı yerine gerçek kana bulanmış olması fikri oldukça cezbediciydi.
I found a way to convert it so it takes D batteries instead of uranium.
Artık uranyum yerine D pil kullanıyor.
Oh, you like the guy, so you screw me over instead.
Adamdan hoşlandığın için
69 latitude instead of gratitude attitude so what bubblegum poppings ah hip hip hoppings ah bangkok shoppings ah la di dah di dah dah pink pink frockings ah tight tight stockings ah heart is rockings ah dancing samba dheaon dheaon dheaon dheaon dheaon dheaon
69 enlemi. Minnettarlığın listesi. Tavrım bu.
So what d'you want instead?
Yerine nasıl bir güç istersin?
So, one Class C felony instead of two A-1's?
Yani iki A-1 sınıfı yerine C Sınıfı bir suç?
Gold was heavy to carry around, so people stored the actual metal in vaults and traded receipts instead.
Altın taşınmak için çok ağır olduğundan, insanlar gerçek metali kasalarda tutuyor ve onun yerine, makbuz ticareti yapıyorlardı

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]