English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Soda

Soda tradutor Turco

4,473 parallel translation
Hey, let me get you something - a soda... water from the tap, something like that?
Sana bir şey getireyim... Kola? Çeşme suyu?
And maybe some sparkling water for the table.
Ve soda da söylesek.
Bourbon and soda, please.
Burbon ve soda lütfen.
Drink soda pop from the mini-bar and stuff.
Mini bardan soda falan içerdik.
This soda pop is so delicious.
Bu gazlı içecek acayip güzelmiş.
Then just say "soda." Otherwise you're gonna get raped.
Şuna gazoz de yoksa sana tecavüz ederler.
Quit drinking soda : good quitting.
Kolayı bırakmak : iyi örnek.
plus a soda
- Bir de kola.
Because all soda are effervescent and then...
Gazoz, meyveli soda... Bayılırım öyle şeylere.
Just because I called you I thought maybe... could sit for a coffee... tea or soda.
Bir kahve, çay veya gazoz içmek için... buluşabilir miyiz demek için aradım.
Or have a nice non-diet soda with my dinner.
Ya da yemek yerken diyet olmayan bir gazoz içerim.
We don't need that soda pop there.
Bize gazoz lazım değil.
- Let me get a Grey Goose and soda.
- Sana Bir Grey Goose soda alayım ettik.
Every boy's like a soft drink bottle.
"Her erkek bir soda şişesi gibidir."
Get yourself a soda pop.
Kendinize bir gazoz alın.
I'm so glad you accepted that thing that I claimed was a macchiato, but was really three kinds of syrup and soda water.
Sana macchiato dediğim şeyi kabul ettiğin için çok şanslıyım. Aslında içi üç çeşit şurup ve soda doluydu.
And he's stealing my cream soda.
Ve kremalı sodamı çalıyor.
As long as she moves on from J-u-l-i-a-n and I get my soda back.
O J-u-l-i-a-n'ı atlattığı sürece ben de sodamı geri alacağım.
I turned away from her stroller to get a soda, just for a moment.
Bebek arabasından gazoz almak için bir saniye başımı çevirdim.
But forget about your delicious soda, straighten out your flight plan, and leave before something muy malo happens to you guys.
Lezzetli kolanızı almayı unutun, uçuş planınızı değiştirin ve başınıza çok kötü şeyler gelmeden önce buradan ayrılın.
Here, soda dropped from the bottom of the waste bag.
Burada, çöp torbasının altından gazoz akmış.
A soda?
Kola?
- The latch on the soda machine wasn't... latching.
Geçen gün ne fark ettim, biliyor musun... şey... Kola makinasının mandalı... çalışmıyor.
Yeah, and Christmas Ale and club soda.
Evet, noel birası ve yapay soda da var.
Two fountains, sparklers, three joints, Bomb Pop.
- İki soda, bir paket maytap,.. ... üç sarma ve buz parmak.
Thank you. - Still or sparkling?
Normal su mu, soda mı?
Lime soda.
Ihlamurlu soda.
- Strawberry soda?
- Çilekli soda mı?
So as it turns out, baking soda really isn't the miracle cleaner everyone thinks it is.
Sonradan ortaya çıktı ki kabartma tozu, herkesin sandığı gibi mucizevi bir temizleyici değilmiş.
I'll go get a soda.
Gazoz alacağım.
Nobody remembers the world's best soda salesman.
Kimse dünyanın en iyi gazoz satıcısını hatırlamaz.
Water, soda or..
- Su, soda yada...
Why is mine Club Soda?
- Bana neden gazoz getirdi?
Powder residue on the neck of the soda bottle shows Vecuronium... scotch and soda and a paralytic agent.
Soda şişesinin ağzındaki toz kalıntısı Vecuronium'a ait. Viski-soda ve kas gevşetici bir ilaç.
Sir, soda?
- Efendim, soda?
- l didn't ask for soda.
- Ben soda istemedim.
Sermons and soda water the day after.
Sonrasında vaaz ve soda.
Yo, can I get a soda or something?
Gazoz falan alamaz mıyım?
I remember spilling soda on a complete stranger in a movie theater, and a year later, asking her to marry me.
Sinemada tanımadığım birinin üstüne soda döktüğümü bir yıl sonra ise ona evlenme teklifi ettiğimi hatırlıyorum.
That's why it's not the best environment in the world to be the only one on soda water.
İşte bu yüzden elinde sodayla oturduğun,... yer dünyanın en iyi ortamı değildir.
♪... for days like this ♪ ♪ I'm like a, like an orange soda ♪
* Böyle günlerde, gazoz isterim portakallı *
Which isn't actually so bad, because I think you can get these stains out with a little club soda.
Bu pis Berber halısına para verdin. Aslında o kadar da kötü değil, çünkü bence soda yardımıyla bu lekeleri çıkarabilirsiniz.
In other words, for a second or two, at least, and more seconds than that, there is no resilience in this particular material at the temperature of 32 degrees Fahrenheit, the temperature of a cold soda.
Diğer bir deyişle, en azından bir veya iki saniyelık zamanda ve bundan daha fazla bir sürede soğuk bir soda sıcaklığı olan 32 derece Fahrenheit sıcaklıkta, bu özel malzemede hiç esneklik olmaz,
You get free soda!
Ücretsiz soda alabilirsin!
Soda.
Soda.
Soda bottle was knocked over on the counter.
Soda şişesi tezgahın üzerine devrilmişti.
Open the whisky, pour the soda Who gives a damn about the world
Bir viski aç, lanet dünyadan bahseden olursa, üzerine soda dök.
Two tablespoons baking soda, chocolate extract, chocolate squares, chocolate chips.
İki yemek kaşığı kabartma tozu, çikolata özü çikolata parçaları, çikolata parçacıkları.
You remember that orange soda you had for lunch?
Öğle yemeği için içtiğin portakal sodası hatırlıyor musun?
We were drinking sodas and vodka and smoking pot.
Soda ve vodka içip esrar çekiyorduk.
I have soda.
Gazozum var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]