Soda pop tradutor Turco
197 parallel translation
I want to call your attention to that stand across the midway... where you can get all the ice-cold soda pop you can drink.
Bakın yolun karşısında tezgâh var isterseniz oradan buz gibi gazoz alabilirsiniz.
We sell eight hamburgers a week and a case of soda pop.
Haftada sekiz hamburger ve bir kasa gazoz satıyoruz.
You'll sell all your hamburgers, hot dogs, soda pop... and all your Navajo rugs.
Tüm hamburgerlerini, sosislilerini, gazozlarını ve Navajo kilimlerini satacaksın.
- Soda pop?
- Soda mı?
By the saints, this strawberry soda pop is beginning to taste like whiskey.
Vay canına, bu çilekli gazozun tadı viski gibi gelmeye başladı.
- Would you bring me the soda pop?
Bana soda getirir misin?
Give me a great big glass of soda pop for my grandson Lester.
Torunum Lester için bir büyük bardak soda ver.
Where I come from, that's soda pop.
- Benim geldiğim yerlerde bu gazozdur.
- Would you like a soda pop? - Yeah.
- Gazoz ister misiniz?
- Set me up with a soda pop.
- Bana bir gazoz ver.
The Soda Pop Kid, that's what they called me.
Bana Gazozcu Çocuk derlerdi,
Soda pop, he wants.
Gazoz istiyormus.
Bring your soda pop over here and sit for a while.
AI gazozunu da katI bana.
Oh, you're a sad sight, horse. You should have stuck to soda pop.
Çok ahmaksin, beygir, Gazozu birakmamaliydin,
It's soda pop.
Bu soda.
- Don't hardly anybody want soda pop.
- Buralarda gazoz içen birini hiç görmemiştim.
Ain't nobody else got money to waste on fortune teller, soda pop.
Başka kimsenin falcıya ya da gazoza verecek parası yok da ondan.
I always thought Vichy was some kind of soda pop.
Vichy'yi hep bir tür soda gazozu falan sanırdım.
So maybe sometime you pay me rent, then we go milk bar for soda pop?
Yani bazenleri kirayı ödeseniz de. gazoz içmeye süt barına mı gitsek?
Soda Pop.
Gazoz.
Sounds like Soda Pop!
Kola reklamı gibi.
Keep up those no-hitters or they'll look for you at Soda Pop Valley.
O atışları devam ettir yoksa seni Soda Pop Valley'de ararlar.
We got some soda pop.
Gazozların var.
Soda pop!
Kola!
okay, but... no soda pop, and nothing to eat before dinner.
- Tamam... ancak... gazoz yok. Ve yemek öncesi atıştırmak da yok.
it's not soda pop.
- Bu gazoz değil ki bira.
To me, it's soda pop.
Benim içinse gazoz satışı demek.
Never see you drink anything but soda pop.
Sodadan başka bir şey içtiğini görmemiştim.
How about a soda pop, Helen? What?
Gazoz alır mısın, Helen?
These earthquakes are shaking up our water wells like soda pop.
Bu depremler, su kuyularımızı gazoz gibi sallıyor.
Only it's not soda pop.
Fakat kuyular gazoz değil.
- What's this? - Soda pop.
Sodyum karbonat.
- You're gonna drink soda pop.
- Sodyum karbonat içeceksin.
Sure beats nailing'em with soda pop.
Sodayla mıhlamanın onları yeneceğine eminim.
Looks like you need St. Soda Pop real quick.
Sanırım acilen bir soda'ya ihtiyacın var.
Soda pop.
Bir limonata.
Let's pop in here for a whiskey and soda.
Bir viski soda alalım.
- Soda pop.
- Gazoz.
- Soda-pop!
- Gazoz!
- Got any soda-pop?
- Gazoz var mı?
Do you have any soda-pop?
Gazoz var mı?
Here's your soda-pop, mister.
Gazozunuz bayım.
Now you and your soda-pop get outta here and stay outta here.
Şimdi sen ve gazozun buradan defolun ve buradan uzak durun.
- That? That's sodie pop.
- Hayır, bu soda.
- He went after some soda pop.
Kola almaya çalışıyordu.
Where's the soda pop?
Sodaya ne oldu?
Soda pop.
Gazoz istiyorum, dedim.
Could I have a diet pop, please?
Bana bir diyet soda verir misin lütfen?
Hope a "sody pop" will do for you.
Umarım soda yeterli olur.
[pop-top cans opening] i said, "no soda pop."
- Gazoz yok demiştim.
They stopped at the store to get a pop.
Soda almak için markete uğradılar.
popper 83
pop it 57
poppie 19
pop goes the weasel 18
popsicles 20
poppet 50
poppa 40
pop the hood 17
pop the trunk 47
poppycock 39
pop it 57
poppie 19
pop goes the weasel 18
popsicles 20
poppet 50
poppa 40
pop the hood 17
pop the trunk 47
poppycock 39