Someplace else tradutor Turco
1,168 parallel translation
As far as expulsion goes most of the students here have already been expelled from someplace else permanently.
Uzaklaştırmaya gelince... buradaki öğrencilerin çoğu, sonsuza kadar... bir yerlerden uzaklaştırılmıştır.
Go play someplace else now, OK?
Gidin başka bir yerde oynayın.
Why don't you just go find someplace else to sit.
Sen gidip başka yerde otursana.
If I were a crow, I'd be someplace else.
Eğer karga olsaydım, kaçacak delik arardım.
You get yourself someplace else before I have to drop your britches in front of all these fine ladies and spank your little bottom blue.
Defol buradan yoksa.. ... bu zarif bayanın önünde seni delik deşik ederim.
Or do they live someplace else, like I think?
Yoksa, onlar benim iddia ettiğim gibi, başka bir yerde mi yaşıyorlar?
They'd be happier someplace else.
Başka bir yerde daha mutlu olabilirler.
We'll find someplace else and start again.
Bir yer bulup, orada tekrar baştan başlarız.
- Can we shut it down someplace else? - Come on.
- Başka bir yerden kapatabilir miyiz?
Is there someplace else we can talk?
Konuşacağımız bir yere gidebilir miyiz?
Look, that's all right, blood, we'll go someplace else.
Hey, bak telefon önemli değil.
Why don't we get out of here and try someplace else?
- Neden buradan gidip başka bir yere bakmıyoruz? - Neden içki içmiyoruz?
EVERY EXIT IS AN ENTRANCE SOMEPLACE ELSE.
Her bitiş yeni bir başlangıçtır.
Do yourself a favour and take your business someplace else.
Bu yüzden kendine bir iyilik yap da işini başka yerde gör.
You'll die someplace else.
Başka bir yerde ölürsün.
You just try to take a job someplace else and see what happens.
Başka bir yerde işe gir de ne olduğunu anla.
Poison from someplace else killed him.
Bir başka yerden aldığı bir zehir onu öldürdü.
You think you kill him, and he pops up someplace else.
Onu öldürdüğünü sandım, ama başka yerden bitiverdi.
And we can goddamn well move it someplace else if he can't control it.
Eğer sokakları kontrol edemezse, kendimize başka bir yer buluruz.
They're going someplace else.
Başka yere gidiyorlar.
Now I will listen to anything anybody has to say, but could we do it someplace else?
Kim ne derse dinleyeceğim ama başka bir yere gidebilir miyiz?
It's when your daddy lives someplace else and comes over to take you places, and your mommy says he's a deadbeat.
Baban başka bir yerde yaşadığı zaman, ve gelip yerini alır, ve annen der ki o başkaların sırtından geçinen kimse.
Can't you do this someplace else?
Bunu başka bir yerde yapamaz mısınız?
- Let's go visit someplace else.
- Gel başka bir yere gidelim.
Why don't they just fornicate someplace else?
Neden başka yerde çiftleşmezler?
Well, do it someplace else.
Başka yerde yap.
You wanna commit suicide, you do it someplace else!
İntahar etmek mi istiyorsun, başka yerde yap!
The man ain't reasonable, but you go along with him, or go someplace else.
Adam hiç mantıklı değil ama ya onu dinlersin, ya da buradan gidersin.
- I-Let's go someplace else.
- Başka biryere gidelim.
- Let's go someplace else.
- Hadi başka bir yere gidelim.
My mind is actually someplace else.
Kafam baska bir yerde.
Would you please find someplace else to put your clubs?
Lütfen "golf" sopalarını koyacak başka bir yer bul.
Well, if he ain't, I guess I better look someplace else.
Burada yoksa başka yerde ararım.
Yeah, I need to camp here, so you're gonna have to fish someplace else.
- Burada kamp kuracağım. Başka bir yerde balık tutman lazım.
You're gonna have to get them someplace else.
Başka bir yere gitmek zorundasın.
Maybe someplace else, too.
Hatta belki başka bir yerde.
He must've stashed them someplace else!
Başka bir yere saklamış herhalde!
I'd like to take you someplace else... someplace good.
- Ne düşünüyordun? Seni başka bir yere götürmeyi... iyi bir yere.
I get this feeling. Me and you we both wanna be someplace else.
İçimden bir ses diyor ki, sen ve ben... ikimiz de başka bir yerde olmak istiyoruz.
Two guys who wished they were someplace else.
Başka bir yerde olmak isteyen iki kişiyiz.
Let's find someplace else. Coming across this house... which miraculously survived was mere luck. No, no.
Başka bir yer bulalım.
Tell them we play what we want to play... and if he doesn't like it, he can go someplace else.
Onlara, ne istersek onu çalacağımızı ve bunu beğenmiyorlarsa başka bir yere gitmelerini söyle.
You'll go someplace else after tonight... but right now I am paying you, and you will play what I say!
Bu geceden sonra sen başka bir yere gidersin ama şu anda senin paranı ben veriyorum ve ben ne dersem onu çalacaksın!
They hear you work for Democrats they'II take their cars someplace else to be fixed.
Senin Demokratlar için çalıştığını öğrenirlerse arabalarını başka tamirhaneye götürürler.
She says things will be better for us someplace else.
Başka bir yerde her şeyin bizim için daha iyi olacağını söylüyor.
We'll go someplace else.
Başka yere gideriz.
You know, the great thing is, if you don't like your neighbors... you can just pull up the anchor and sail someplace else.
Bunun en güzel tarafı, komşundan hoşlanmazsan.. ... çapanı çeker, başka bir yere yelken açarsın.
You have someplace else to go first.
Önce başka bir yere gideceksin.
- Maybe I should take him someplace else.
Endişelenme.
Someplace else?
Bir başka yer.
Someplace else.
Bir başka yer.