Springtime tradutor Turco
304 parallel translation
it's springtime.
İlkbahar.
The farmer's springtime.
Çiftçinin ilkbaharı.
It was springtime in Germany.... lt was springtime in Germany, and it was warm.
Almanya'da bahar mevsimiydi... Almanya'da bahar mevsimiydi, hava sıcaktı.
- The one about Germany. You know, "lt was springtime in Germany." l haven't heard that for a long time.
Şu, "Almanya'da bahar mevsimiydi" diye başlayan.
It was springtime in Germany and you were out on a walking trip.
Almanya'da bahar mevsimiymiş, yürüyüşe çıkmışsınız.
It's delightful in the springtime.
Baharda çok güzeldir.
( SINGING ) Oh, springtime, you hear peo pie scream
Oh, bahar vakti, kuş cıvıltıları duyuluyor
Springtime is here, oh, ho, ho, ho, ho
İşte bahar gelmiş...
Are we to be the victims of a girl's springtime fancy?
O seni seviyor, Jim. Biz kızın bahar eğlencesinin kurbanlarımıyız?
Springtime in the mountains.
Dağlarda bahar zamanı.
I would not die in Springtime When all is bright around And fair young flowers are peeping From out the silent ground.
# Bahar zamanı ölemem... # #... ışık kapladığında her yanı... # #... saf küçük çiçekler filizlenmeye başlar... # #... sessiz toprağın altından. #
I would not die in Springtime...
# Bahar zamanı ölemem... #
It was early one morning in springtime... just as day was beginning to break.
Bahar mevsiminde bir sabah vaktiydi.
I heard your "Springtime Sonata," a fine piece of music.
"Springtime Sonata"'ınızı duymuştum, iyi bir parçaydı.
In springtime, the evening sun shines in and it's very beautiful.
Bahar zamanı, akşam güneşi vurur bu odaya, çok güzeldir.
What a springtime!
Ne kadar güzel bir bahar!
And God willing, you all are going to be... little uncles and aunts in the springtime! - Hurray!
İnşallah baharda, hepiniz birer küçük dayı ve teyze olacaksınız.!
Like holding springtime in your arms.
Kollarının arasında baharı tutmak gibi.
Beautiful, though, beautiful as the springtime, but wild.
Güzeldi körpecik bir huri gibiydi amma, asi bir kadındı vesselam.
The springtime is the most beautiful in Italy.
Bahar zamanı İtalya'da en güzel zamandır.
She'll walk with springtime
Gittiği her yere,
It includes such items as a Mediterranean villa... perched like the nest of a sea bird over that coast... they call the Divina Costiera, where it's springtime always.
Hep bahar mevsimi yaşanan Divina Costiera dedikleri yerdeki sahile bir deniz kuşu yuvası gibi yerleştirilmiş Akdeniz yazlık evi gibi şeyleri kapsıyor.
In the springtime
Bahar mevsiminde
Must be the green in springtime grass.
Baharın ilk günlerinde hep böyle olur zaten.
You know what happens to a young man's fancy in the springtime.
Bu arada ilkbahar geldi. Delikanlıların ilkbaharda neler yaptıklarını iyi bilirsin.
It's springtime outside, slugger.
Dışarıda bahar vakti, herkül.
Yesterday the war began... its 3rd springtime... henceforth offering no sight of peace.
Dün itibarıyla savaş üçüncü baharına girdi ve ufukta hâlâ barıştan iz yok.
The gardener has been told that only grass shall grow on my grave and in springtime I shall have anemones.
Ayrıca görevliye, mezarımın üstünde sadece çimen olmasını tembihledim sadece, bahar zamanı dağ laleleri açsın mezarımın üstünde.
Why, a thunderbolt in springtime.
Neden, bahar Yıldırım.
Well, it's only 30 degrees. For me, it's springtime.
Sadece 30 derece - benim için ilkbahar!
And now I find report a very liar... for thou art pleasant, gamesome... passing courteous... and slow in speech, but sweet as springtime flowers.
Ama bakıyorum, söylenenlerin hepsi yalanmış. Çünkü sen hoş, cana yakın ve kibar birisin, Fazla konuşkan değilsin belki, Ama bahar çiçekleri kadar tatlısın.
"Springtime for Hitler."
"Hitler'in Baharı"
- You mean Springtime for You-know-who?
Yani "Malum Kişinin Baharı" mı? - Evet.
Springtime for Hitler, signed, sealed, and delivered.
"Hitler'in Baharı" imzalandı, işlem tamam.
And how much of Springtime for Hitler have we sold?
Peki "Hitler'in Baharı" nın yüzde kaçını sattık?
As a matter of fact, today, I have taken steps to make sure that Springtime for Hitler will be a total disaster.
Hatta bugün "Hitler'in Baharı" nın tam bir felaket olması için bazı adımlar attım.
Did you get a chance to read Springtime for Hitler?
"Hitler'in Baharı" nı okuma fırsatı buldun mu?
I speak for Mr. Bloom and myself when I say you're the only man in the world who can do justice to Springtime for Hitler.
Bay Bloom ve kendi adıma konuşuyorum, bu dünyada "Hitler'in Baharı" nın hakkını verebilecek tek kişi sensin.
"Springtime for Hitler " And Germany
Hitler ve Almanya'ya Bahar geldi
"Springtime for Hitler " And Germany "
Hitler ve Almanya'ya Bahar geldi
"Springtime " For Hitler " " And Germany "
Hitler ve Almanya'ya Bahar geldi
Here's to the one and only performance of Springtime for Hitler.
"Hitler'in Baharı" nın ilk ve tek gösteriminin şerefine.
They aren't necessarily talking about Springtime for Hitler.
"Hitler'in Baharı" ndan bahsetmiyor olabilirler.
Would you ever believe you'd love a show called Springtime for Hitler?
"Hitler'in Baharı" diye bir oyunu beğeneceğin hiç aklına gelir miydi?
"Springtime for Hitler" "And Germany"
Hitler ve Almanya'ya Bahar geldi
" She wore it in the springtime and in the month of May
"Baharda ve mayıs ayında giyerdi."
Do you remember Acapulco in the springtime?
Baharda Acapulco'yu hatırladın mı?
Yes, it's springtime already
Evet, bahar erken geldi.
And there's a place back home... where a wild plum tree comes to flower in the springtime... down by the creek, you know.
Yaralılar ve mülteciler mutsuz Georgia'ya akın ederken başlar dik ama kalpler hüzünlüydü... Bizim orada baharda, yaban eriği ağacının çiçek açtığı bir yer var... Nehrin kenarında, bilirsiniz.
This is really the springtime.
Bahar havası gibi.
# When it's springtime in Vienna Quills is a paranoiac.
Trills, paranoyaktır.