Storms tradutor Turco
1,170 parallel translation
The storms can occur without warning.
- Çok tehlikeli. Fırtınalar aniden...
He understands the nature of the storms.
Fırtınaları anlar.
Our seer died when the storms first came.
Bizim kahinimiz fırtınalar geldiğinde ölmüştü.
I'll go back and tell the Boraalans we're going on a journey to a different place where they'll be safe from the storms.
Gidip onlara yolculuğa çıkacağımızı söyleyeceğim fırtınalardan korunabilecekleri güvenli bir yere.
The storms have destroyed everything.
Fırtınalar her şeyi yok etmiş.
There is a place far from here where there are no storms.
Fırtınaların olmadığı bir yer var.
I am fortunate she was old enough to survive the storms.
Fırtınaları atlatacak kadar büyümüş olduğu için şanslıyım.
When the storms first came to our village many of us were ready to die but Nikolai refused to let us.
Fırtınalar köyümüze ilk geldiğinde pek çoğumuz ölmeye hazırdık. Ancak Nikolai buna izin vermeyi reddetti.
The storms have returned.
- Fırtınalar.
The storms will not return.
Fırtınalar dönmeyecek.
That's why he's bringing the storms.
Bu yüzden fırtınaları getiriyor.
Storms come and got as they wish and here they were on the Germans side.
Fırtınalar her zaman olur ama bu defa Almanlardan yanalar.
Winter storms blanketed parts of the Northeast yesterday... resulting in highway closures in several states... along the eastern seaboard.
Kış fırtınaları dün kuzeydoğu tarafında büyük hasar verdi... Bir çok sahil şeridindeki şehirlerdeki yollarda trafiği adeta felç etti...
Are you reading any plasma storms ahead?
Karşımızda herhangi bir plazma fırtınası tespit edebiliyor musun?
I've never seen a Federation starship that could maneuver through the plasma storms.
Plazma fırtınalarının arasında manevra yapabilecek bir Federasyon gemisini hayatımda hiç görmedim.
The plasma storms were measured at levels three and four.
Plazma fırtınalarının boyutları üç ila dört boyutları seviyesinde.
The plasma storms would have forced them in this direction.
Plazma fırtınası onları bu yöne doğru zorlamış olmalı.
I simply love storms.
Ben bu fırtınayı çok seviyorum.
She storms into my office and shouts, "I'm Mrs. Mike Tyson and I am taking over my husband's affairs."
Ofisime hışımla girip bağırıyor, "Ben Bayan Mike Tyson ve kocamın işlerini devralıyorum."
No, instead she storms in and screams, "I demand to see Mike's contract."
Hayır, hışımla gelip "Mike'ın kontratını göreceğim," diye bağırıyor.
During the rainy season, there are storms.
Yağmurlu mevsimlerde fırtınalar olur.
She's ruined the harvest with winter storms.
Kış fırtınasıyla hasatları yok etti.
Well, maybe they were lucky and they didn't go into any storms.
Belki şansları yaver gitmiş ve fırtınaya yakalanmamışlardır.
I'm reading electrical storms forming all around us.
Etrafımızda, elektriksel fırtınalar oluştuğunu, tespit ediyorum.
The storms have completely dissipated.
Fırtına, tamamen yok oldu.
A cloudy day with storms in the late afternoon...
... bulutlu bir gün ve akşam da gök gürültülü sağanak yağış...
It's the biggest series of storms in 12 years.
Son 12 yıldaki en büyük fırtınalar dizisi.
I've just gotten word in that an even stronger tornado has started to form 25 miles south where the two storms met and combined forces.
Son gelen haberlere göre... karşılaşıp güçlerini birleştiren iki fırtına sistemi... Wakita'nın 40 kilometre güneyinde daha güçlü bir hortum oluşturuyor.
Up to the north was the flickering of storms, and it was important to the promoters that this fight get in before the storms occurred, because once the rainy season comes you can't do anything.
Kuzeyde fırtınanın belirtilerini görebilirdiniz gittikçe yaklaşıyordu ve dövüşün organizatörleri için dövüşü fırtınadan çıkmadan önce yapmak çok önemliydi. Çünkü bir kere yağmur sezonu başladığında hiçbir şey yapamazsın.
So right now we're in the lull between storms.
Şu an için fırtınadan önceki sessizlik yakıştırması doğru olur.
Yeah, sure, except in very bad storms when the positive and negative ions make everything, you know, kooky.
Doğru. Ama çok feci fırtınalar vardır. ki artı ve eksi iyonlar her şeyi yapabilir.
There are no recorded causal relationships between plasma storms and specified neural readings.
Plazma fırtınası ve belirtilen nöral okumalar arasında ilişki gösteren hiçbir kayıt yok
We thought it had been destroyed in one of the plasma storms.
Plazma fırtınalarından birisine yakalanıp, yok olduğunu düşündük.
Then I went to Venus for a couple of months to Iearn how to handle atmospheric storms, and then I dodged asteroids for a semester in the belt.
O sırada birkaç aylığına atmosfer fırtınalarını gözlemlemek için... Venüs'e gitmiştim. O dönemde asteroitlerden kaçıyordum.
" Through storms, he crossed the Voroth Sea
" Fırtınalar içinde Voroth denizini geçip,
They were hit by magnetic storms and extreme levels of radiation.
Sıra dışı radyasyon ve manyetik bir fırtına tarafından vurulmuş.
Respite from the gruelling heat... comes with the first storms of winter.
Zorlu geçen sıcakların ardından kış, ilk fırtına ile birlikte gelir.
Our little ship had met and bested foul weather on high seas... in three oceans. Sometimes the storms would last a week or more.
Bu küçük geminin birkaç denizciyle, okyanusa açılmak için yeterli olduğunu düşünmüyordum.
Well, it's rained since we got here, mom, there are storms everywhere I mean more storms are on the way
Ya, geldiğimizden beri yağmur yağıyor. Anne, her yer de fırtına var. Demek istediğim yol boyunca fırtınaya tutulacaksın.
He starts crying and begging her to forgive him and she says a certain four-letter word more than a couple of times and storms out.
Sonra ne oldu? Adam ağlamaya ve yalvarmaya başladı... ve kadın dört harfli bir kelimeyi... defalarca tekrarlayıp kapıyı vurdu çıktı.
Maybe from the winter storms.
Kış fırtınalarından yıkılmıştır.
The good news is that the outlook for the rest of the week is much better, with the storms clearing to leave the weekend warm and sunny.
İyi haberse şu ki, haftanın geri kalanı çok daha iyi görünüyor. Fırtınalar dinecek ve hafta sonu sıcak ve güneşli olacak.
Earthquakes, tidal waves... Storms will destroy Japan.
Depremler, dev dalgalar fırtınalar Japonya'yı yok edecek.
Through mighty storms and in every conceivable discomfort other people came to look at those painted and carved figures or to feel the polished amber in their hands.
Güçlü fırtınalardan ve düşünülebilir her türlü rahatsızlıktan sonra insanlar bu boyalı ve oymalı figürlere bakıyor veya ellerinde cilalı kehribarı hissediyorlardı.
Eleven climbers were killed in storms and avalanches.
Fırtına ve çığda on bir dağcı hayatını kaybetmiş.
Some fierce storms have passed.
Şiddetli fırtınalar atlattık.
That was the last of the storms.
Firtinalarin sonuncusu buydu.
A man is a dope who yells and storms
Budaladır o adam bağırıp çağırıyorsa
And there are constant ion storms in that system... good places to hide if you want to mount a surprise attack.
Ve o sistemde sürekli iyon fırtınaları var. Sürpriz bir saldırı gerçekleştirmek için saklanacak güzel yerler var.
I'm reading even more severe storms near the surface.
Yüzey civarında, bir kaç tane sert fırtına tespit ediyorum.
Worf has the power to end the storms once and for all.
Worf'un fırtınayı durdurma gücü var.