English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Stuck in traffic

Stuck in traffic tradutor Turco

380 parallel translation
- The taxi got stuck in traffic, so I slipped out without the driver seeing me.
- Taksi, trafikte takılı kaldı. Bende sürücü görmeden inip yürüyerek geldim.
Because no wife of mine is going to be working late at night and getting stuck in traffic jams.
Çünkü benim karım gece geç saate kadar çalışıp trafikte sıkışıp kalamaz.
I'm stuck in traffic on Carlton Road just east of Mannheim.
Manheim'ın doğusunda, Carlton Yolunda trafiğe takıldım.
I thought we'd be stuck in traffic forever.
Bu trafikte yetişemeyeceğiz diye çok korktum.
But if I get stuck in traffic, you wait for me, will you?
Fakat trafiğe takılırsam, beni bekle, olur mu?
I don't enjoy being stuck in traffic.
Trafikte kalmak benim de hoşuma gitmiyor.
Got stuck in traffic.
Trafiğe takıldım.
- Stuck in traffic?
- Trafikte mi takıldın?
I've been stuck in traffic for two hours.
İki saattir trafikteydim.
- Stuck in traffic.
- Trafikte sıkışmış.
- I got stuck in traffic.
- Trafiğe takıldım.
- How about getting stuck in traffic?
- Trafik sıkışıklığından ne haber?
You don't want to get stuck in traffic.
Trafikte sıkışıp kalmak istemezsin.
MR. FOO SAY THEY GOT STUCK IN TRAFFIC.
Bay Foo trafikte kaldığını söyledi.
STUCK IN TRAFFIC! YEAH, STUCK IN TRAFFIC.
- Trafikte mi kalmış?
STUCK IN TRAFFIC. HEH.
Trafikte takılmışmış.
It's not Christmas yet, but I got stuck in traffic.
Henüz Noel bile değil ama trafikte takıldım kaldım.
I was stuck in traffic.
Trafiğe takıIdım.
You stare her straight in the eye, and you tell her we were stuck in traffic.
Annenin gözlerinin içine bak ve trafiğe takıldığımızı söyle.
That it's a lonely place even when you're stuck in traffic on the freeway?
Otobandaki trafikte sıkıştığın hâlde tenha bir yer mi diyeyim?
Stuck in traffic for one hour, you get jumpy in traffic.
1 saatten fazla trafiğe takıldım. Trafik insanı geriyor.
I got stuck in traffic on the freeway.
Çevreyolunda trafik vardı.
Yeah, and I'm stuck in traffic.
Evet ve ben trafikte sıkıştım.
Maybe she ´ s stuck in traffic.
Belki trafikte takılmıştır.
He's stuck in traffic.
Trafiğe takılmıştır.
I'm stuck in traffic.
Trafiğe takıldım.
I often think about those days when I'm stuck in traffic in New York, caught between the pedestrians, the fumes and the busy streets.
New York'un trafiğinde sıkıştığımda, yayalar, egzoz gazları arasında kalabalık sokaklardayken sık sık o günleri düşünürüm.
I got stuck in traffic
Trafiğe takıldık.
She might be stuck in traffic or something.
Trafiğe falan takılmış olabilir.
I got stuck in traffic.
Trafiğe takıldım.
My ship got stuck in traffic.
Gemim trafiğe takıldı.
We`ll say he got sick, stuck in traffic.
Hasta veya trafiğe takıldı deriz.
She's probably stuck in traffic.
büyük ihtimalle trafikte takılı kalmıştır.
I was stuck in traffic.
trafik vardı!
You said you were stuck in traffic.
Trafikte sıkıştığını söylemiştin.
Boris and Natasha set off to blast Rocky and Bullwinkle from the face of the Earth, and immediately got stuck in traffic.
Boris ve Natasha Rocky ve Bull winkle'ı göndermek için çalıştılar Dünya yüzeyinden, ve hemen trafikte sıkışı.
Victor's stuck in traffic over on Fifth Avenue.
Victor 5. cadde de trafiğe takılmış.
- You can really get stuck in traffic for hours.
- Trafikte saatlerce sıkışabilirsiniz.
We got stuck in traffic.
Trafiğe takıldık.
- Thought you were stuck in traffic?
- Trafiğe takıldığını sandım.
Maybe she got stuck in traffic. Maybe she got stuck in traffic.
Trafikte kalmıştır belki.
Got stuck in traffic comin'home, though. They're havin'that big gay pride parade downtown.
Şehir merkezinde homoseksüellerin geçit töreni var.
It probably got stuck in traffic.
Bu gece ne olacak?
You just be there by quarter to and don't get stuck in the traffic jam.
Tam çeyrek kala orada olun ve trafiğe yakalanmayın.
I'm sorry you got stuck in that big traffic jam out there today.
Bugün trafikte takılıp kaldığın için özür dilerim.
Then we'd be stuck in traffic
Muhtemelen orası da sıkışacak sonra trafiğe takılıp kalacağız 206 00 : 17 : 33,900 - - 00 : 17 : 36,900 Otobandan gidersek daha iyi hissedeceğim, gerçekten
I was stuck in the traffic.
Trafikte sıkıştım.
You're stuck on the Bay Bridge in traffic and you've just had two strong cups of coffee and three bran muffins.
"Bay Bridge" trafiğine sıkıştın. Hem de 2 fincan koyu kahve içip, 3 tane taze çörek yedikten sonra.
Like yesterday I was stuck in this humongous traffic jam on the 405 freeway
Aynı dün 405. otobandaki muazzam trafik sıkışıklığında mahsur kaldığım zamanki gibi.
- Or stuck in traffic trying to get there.
- Oraya gitmeye çahşırken trafikte kalırız.
sorry, took me forever to get a taxi and got stuck in a traffic jam allowme, i'll do it - nono, i'm done, go see cedric instead.
Özür dilerim, taksi bulmak saatler aldı ve trafik berbattı. Ben yapayım. - Bitirdim zaten, onun yerine git ve Cedric'i gör.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]