Summer camp tradutor Turco
663 parallel translation
Just setting their hearts on a summer camp their bunch were going to and being kept out.
Arkadaşlarıyla yaz kampına gitmek istediler ama kampa alınmadılar.
"Every youngster who'd ever been turned down by a college or a summer camp."
"Yaz kampı yada üniversite tarafından reddedilen..." "... delikanlıyla ilgili herşeyi de. "
Where do they think they are, in a summer camp?
Nerede olduklarını sanıyorlar, yaz kampında mı?
Like a Christmas fund or a summer camp fund.
Yaz kampı fonu ya da Noel fonu gibi.
I'm at my summer camp, a poor place.
Yaz çadırım fakir bir yer.
Mona Farlow is leaving for summer camp tomorrow.
Mona Farlow yarın yaz kampına gidiyormuş.
We were told that that was the summer camp of Senator Iselin.
Biza oranın Senatör Iselin'in yaz kampı olduğu söylendi.
He runs a summer camp.
Yaz kampı işletiyor.
And David was just shifted from the county jail which is very much of a drag, to Federal prison which is kind of like a big summer camp after you've been in county jail long enough.
Ve David şehir hapishanesinde yeteri kadar kaldıktan sonra, alınıp yaz kampına benzeyen o Federal hapishaneye götürüldü.
We could start a summer camp.
Yaz okulu açabiliriz.
I was thinking of a summer camp.
Ben bir yaz okulu düşünüyorum.
- $ 25,000 for a summer camp.
- Yaz okuluna 25,000 dolar mı?
A hundred thousand dollars for a summer camp?
Bir yaz okulu için 100,000 dolar mı?
Go buy yourself a summer camp.
Gidip o yaz okulunu satın al.
Why would anybody wanna run a summer camp?
Bir insan niye yaz okulu açmak ister ki?
To summer camp. Boys and girls!
Yaz kampına gidiyorum ama karma bir kamp.
- Summer camp, other side of the dam.
- Barajın diğer tarafındaki yaz kampında.
The resort's down there. Summer camp.
Oteller ve yaz kampı var orada.
I'll be coming at you every morning about this time, hoping to make your summer camp experience the best available in this price range.
Her sabah bu saatlerde bu fiyat aralığındaki en iyi yaz kampını iyi geçirebilmeniz umuduyla sizlerle olacağım.
Five years ago, when I was in summer camp, I didn't just get bawled out by the counselor. I got sent home.
Beş yıl önce, bir yaz kampındayken sadece danışman tarafından rezil edilmekle kalmamış, eve geri gönderilmiştim.
And every year he picks on a summer camp and seeks his revenge for the terrible things those kids did to him.
Her sene bir yaz kampı seçer ve o çocukların kendisine yaptığı korkunç şeylerin intikamını alırmış.
Well, I tried it once before in summer camp and I know for a fact that you can't get a good night's sleep when someone else is in the same bunk with you.
Bir yaz kampında denemiştim. Yatağında başka biri olunca doğru dürüst uyunamadığını gördüm. Teşekkür ederim.
How's my boy? You having a good time at summer camp?
- Nasılmış benim oğlum?
A chateau... for a summer camp.
Bir şato mu? Oraya bir tatil köyü kurmak için.
The summer camp?
Tatil köyü için gelen mi?
The specific reason why he was knighted was for the founding of Hoggwood, which is a summer camp for pale young boys.
Bunun tam olarak sebebi Hoggwood'u bulmasıdır, solgun genç çocuklar için açılmış bir yaz kampı.
Tonight, the threat comes not from beyond the grave... but from beyond the stars... as alien beings stalk an unwary summer camp... in Mars Wants Flesh.
Bu gece, tehlike mezarın ötesinden değil yıldızların ötesinden geliyor. Marslılar İnsan Eti Peşinde'de Uzayl ı yaratı klar masum bir yaz kampını basıyorlar.
Then my mom sent me to a summer camp for fat kids.
Sonra annem beni şişman çocuklar için yaz kampına yolladı.
How about a couple weeks at summer camp?
Bir kaç haftalığına yaz kampına ne dersin?
Some of these guys haven't played football since summer camp.
Bu adamlardan bazıları yaz kampından beri hiç futbol oynamadılar.
This feels like summer camp.
Kendimi yaz kampında hissediyorum.
This is not a summer camp.
Burası bir yaz kampı değil.
There's a summer camp.
Ben yaz kampındayım.
Children's summer camp Crystal Lake
Crystal Gölü Kampı
He's got a nanny, a shrink, he wears corrective shoes he goes to private school, he's got some kind of allergy medication he goes to summer camp. And dig this :
Bakıcısı var, psikiyatrı var, ortopedik ayakkabı giyiyor özel okula gidiyor, alerji tedavisi görüyor yaz kampına gidiyor ve aslıl şuna bak...
Never enough for those pretty dresses, that fancy summer camp all her friends went to.
O şık elbiselere ve tüm arkadaşlarının gittiği sosyetik yaz kamplarına yetmez.
- Summer camp.
Tatil kampı!
20 grand for summer camp, he's Mr. Woo-Woo.
Yaz kampına 20 bin harcadık, ola ola Bay Kuryapan olmuş.
This is worse than summer camp. I'd rather sleep in a tent!
Bu yaz kampından da beter!
If it's too hot in summer for human life and too cold in winter... and if it has more rain, fog, wind, and snow... than any other spot he can find, then he plants the American flag... and proclaims it a US Army camp.
İnsan yaşamı için yazları aşırı sıcak ve kışları aşırı soğuksa... bulabildiği diğer yerlerden daha yağmurlu, daha sisli... daha rüzgarlı ve karlı bir yer görürse Amerikan bayrağını dikip... orayı bir ABD ordugahı yapar.
Do you know this summer she'll be a junior camp counselor?
Biliyor musun, bu yaz çocuk kampında çalışacak.
It was better than spending a summer at camp.
Bir yazı kampta geçirmekten daha iyi bir şey oldu.
I should have gone to camp this summer just to get away from her.
Keşke sırf şu kızdan uzak kalmak için bu yaz kampa gitseymişim.
- "Send a thief..." - "To camp for the summer."
Eski bir söz vardır, bir hırsızı yakalamak için... - Yaz kampına göndermek gerekir.
Last summer at camp, Mom.
Geçen yıl, yaz kampında, anne.
So anyway, we were hot and heavy all summer, but she lived in Pittsburgh, so once camp was over, it was a long-distance relationship kind of thing. Kind of like you and...
Herneyse, bütün yaz boyunca ateşli ve ağırdık, ama o Pittsburgh'da yaşıyordu, yani kamp bitti, uzun mesafeli ilişki türü bir şeydi. sizin ki gibi sen ve...
My parents sent me to camp every summer.
Annemler beni her yaz kampa gönderirdi.
What happened this summer. At camp?
Bu yaz olanları.
When I first met her this summer at camp, I noticed what pretty hands she had.
Onunla bu yaz kampta ilk karşılaştığımda, ne kadar güzel elleri olduğunu fark ettim.
I grew up in that milieu, so I learned Hebrew, went to Hebrew school, became a Hebrew school teacher, went to Hebrew college, led youth groups, summer camp, Hebrew camps... The whole business.
Programa Jeff Greenfielder diye biriyle yaptığı röportajı yayımlayarak başladı.
Camp Indian Head, summer'78.
- Kamp Indian yaz başı'78.