Technologies tradutor Turco
559 parallel translation
And, finally, we'll show you how new technologies are being used to search for, and possibly communicate with, advanced alien civilisations.
Ve son olarak size yeni teknolojilerin gelişmiş Uzaylı medeniyetlerini araştırmamızı ve onlarla, İletişim kurmayı nasıl mümkün Kıldığını göstereceğiz.
The era had attained a level of knowledge and technologies... that made possible, and increasingly necessary, a direct construction of all the aspects... of a mentally and materially liberated way of life.
Bu çağ, zihinsel ve maddi olarak... özgürleşmiş bir yaşam biçimini mümkün... ve gitgide gerekli kıIan bir bilgi ve teknoloji düzeyine ulaşmıştır.
Were you paid by Sunways System to steal data from digicorp Technologies?
- Hayır. Sunway Systems size Digicore Technologies'ten bilgi çalmanız için para verdi mi?
So now you're gonna try to persuade me that your technologies will find a cure for me and then I'll be free to go.
Şimdi teknolojinizin benim için tedavi bulacağını ve o zaman gitmekte özgür olacağımı söylersiniz.
Try to imagine all the businesses, industries, technologies, transformations of the way we live that have their beginnings in that ecstatic moment in Michael Faraday's laboratory.
Michael Faraday'in laboratuvarındaki o sevinç dolu anda filizlenen tüm o iş kollarını, endüstrileri, teknolojileri ve yaşam biçimlerimizi hayal etmeye çalışın.
Perhaps other civilizations, with vastly more advanced technologies are today riding the gravity express.
Belkide bizden daha üstün teknolojiye sahip olan uygarlıklar bu hızlı çekim trenlerinde yolculuk yapıyorlardır.
I understand that the transfer of certain technologies incorporated in this design were at one time restricted by your government.
Bu tasarımda kullanılan bazı teknolojilerin daha önce hükümetiniz tarafından yasaklanmış olduğunu duydum.
your technologies, your computers- - they can't catch one little man... who didn't make it past the fourth grade.
Teknoloji, bilgisayarlarınız... İlkokul dörtten terk küçük bir adamı yakalayamıyorsunuz.
Interstate Technologies is an equal opportunity employer.
Eyaletlerarası Teknolojileri işçilere eşit davranan bir firma.
I admit, we withheld modern technologies from some worlds.
Bazı dünyalara modern teknolojiyi vermediğimizi kabul ediyorum.
hey, look, an acme technologies digital video transceiver.
Hey bakın, son teknoloji bir dijital video vericisi.
I cannot rely on your primitive technologies!
İlkel teknolojinize güvenemem!
New technologies.
Yeni teknolojiler.
New philosophies, new economics, new technologies.
Yeni felsefeler, yeni ekonomi, yeni teknolojiler.
Technologies are not always compatible.
Teknolojiler her zaman uyumlu olmuyor.
The most advanced amusement park in the entire world, incorporating all the latest technologies.
En son teknolojilerden yararlanan... dünyanın en gelişmiş eğlence parkı.
Vice President, Research and Development for Luthor Technologies.
Luthor Teknolojilerine araştırma ve geliştirme müdürlüğü.
During the Cold War, his job was to prevent technologies from downed U.S. aircraft from getting into Soviet hands.
Soğuk Savaş sırasında, onun görevi,... düşen ABD uçaklarının teknolojilerinin Sovyetlerin eline geçmesini engellemekti.
HTG Industrial Technologies sold restricted parts to the Isfahan.
HTG Industrial Technologies, bir takım gizli parçaları İshafan'a satmış.
While we overpopulate the world and create new technologies to kill each other with. Maybe we're just beasts with big brains.
Dünyaya egemen olmaya çalışırken ve birbirimizi öldürmek için yeni teknolojiler yaratırken belki de büyük beyinli mağara adamları olduk.
You can try and outrun it with doctors, medicines, new technologies, but in the end, time is going to hunt you down and make the kill.
Doktorları, ilaçları ve yeni teknolojileri kullanarak arayı açmaya çalışabilirsin ama zaman yine de seni avlayacaktır.
Admiral, my staff at Luthor Technologies will be available to you... both during and after the test.
Amiral, Luthor Teknolojilerindeki aletlerim hem test süresince... hem test sonrasında sizin kullanımınızda olacak.
Luthor Technologies.
Luthor Teknolojileri.
Luthor Technologies has approximately half a billion dollars... in research and development tied up in a project code-named Shock Wave.
Luthor Teknolojileri yaklaşık yarım milyar dolar... araştırma ve geliştirme bağladı Şok Dalgası adındaki projeye.
So Luthor Technologies, with some modification, gets the contract.
Böylece, Luthor Teknolojiler, birkaç ufak değişiklikle, kontratı aldı.
What would it be like, a world without Luthor Technologies... no Luthor Industries, no Luthor Communications.
Luthor teknolojileri olmadan bir dünya nasıl bir şey olurdu... Luthor Endüstrileri olmadan, Luthor İletişim olmadan.
Fifty years ago when he was assigned to a small "B" film called Cat People, directorJacques Tourneur had practically no budget... and, of course, none of today " s new technologies.
50 yıl önce yönetmen Jacques Tourneur, "Cat People" adlı B filmini çekeceği zaman ne bir bütçeye ne de şu anki teknolojik yeniliklere sahipti.
We'll be looking for her and we'll be looking for wormholes, spatial rifts or new technologies to help us.
Onu arayacağız, bize yardımcı olabilecek yeni teknolojileri, solucan delikleri ve uzaysal çatlakları araştıracağız.
Check out the new technologies.
Yeni teknolojileri inceleriz.
Located in a sector of space near Epsilon Eridani designated neutral territory Babylon 5 has defied the odds and continued to operate as a free port a center for diplomacy and a showpiece for the Earth Alliance Resources and Technologies Division.
Epsilon Eridani yakınlarında tarafsız bir bölgede kurulmuş olan Babil 5 Uzay İstasyonu tüm olumsuzluklara meydan okuyarak serbest bir liman, diplomasi merkezi ve Dünya Birliği Kaynaklar ve Teknolojiler Bölümü için bir gövde gösterisi aracı olmaya devam etti.
Your unique technologies make you brave, Captain, but you have only one ship.
Bu eşsiz teknolojiniz sizi çok cesur yapıyor, Kaptan, ama siz sadece bir gemisiniz.
You can try and stop us from getting to the truth, but I promise you, if you do, I will respond with all the "unique" technologies at my command.
Doğruları ortaya çıkartırken beni durdurmaya çalışabilirsin, ama sana söz veririm ki, eğer bunu yapacak olursan, komutam altında bulunan "eşsiz" teknolojiyi üzerinize doğru kullanırım.
Technologies.
Teknolojileri.
Chang was under strict orders from Earthforce New Technologies Division to keep this top - secret.
Chang, Dünya Yeni Teknolojiler Bölümü'nden ağzını tutması konusunda kesin emir almıştı.
In the last couple of centuries, we've always managed to use new technologies wisely.
Geçen son bir kaç yüzyılda, yeni teknolojileri akıllıca kullanabilme başarısını gösterdik.
Maybe he wanted to exploit new technologies having world governments pick up the tab.
Belki de yeni teknoloji araştırırken, faturayı dünya hükümetlerine ödetiyordu.
The president and Joint Chiefs were under the impression that the SG teams would bring back superior technologies.
Başkan ve üst kademe yetkililer SG ekiplerinin getireceği yüksek teknolojilerin fikriyle etkilenmişlerdi.
There are still technologies even the Goa'uld seek.
Hala Goa'uld'ların bile aradığı teknolojiler var.
The Goa'uld are scavengers,... since they have not traveled to this planet,... we could find technologies to use against them.
Goa'uld'lar leş yiyicilerdir,... eğer bu gezegene hiç gitmedilerse,... onlara karşı kullanacak teknolojiler bulabiliriz.
The human thirst for excellence, knowledge, every step up the ladder of science, every adventurous reach into space, all of our combined modern technologies and imaginations, even the wars that we've fought, have provided us the tools to wage this terrible battle.
İnsan faktörü, mükemmellik bilgi bilimin bizlere sunduğu her basamak uzaya yapılan her maceraperest uzanış hatta modern teknolojiyi geliştirmemizi sağlayan savaşlar bile hayal gücümüzle birlikte bu faciayı önlememize yardımcı olacaktır.
Every schoolchild knows... that our recycling technologies will cure the environment.
Okuldaki çocuklar bile geri dönüşüm teknolojimizle çevreyi yenileyebileceğimizi biliyor.
Recycling technologies came too late.
Geri dönüşüm teknolojisi çok geç gelişti.
Today, thanks to the joint efforts of the Department of Defense and Oslett Technologies... we begin an awesome adventure.
Bu gün, Savunma Bakanlığı ile Oslett Teknolojileri'nin... müşterek gayretlerine teşekkür edip... korku verici bir maceraya başlıyoruz.
And I'll make sure your father knows he has you to thank for the Pentagon review of all defense contracts currently held by Oslett Technologies.
Ve Oslett Teknolojileri'nce halihazırda imzalanan... tüm savunma anlaşmalarının Pentagon'ca denetlenmesi için... sana teşekkür etmesi gerektiğini babanın bilmesini sağlarım.
Bad thing about war is that most of the technologies are destructive.
Kötü yanıysa bu teknolojilerin tamamının yıkıcı olmasıdır.
Call it "a random convergence of technologies."
Buna, "şans eseri meydana gelmiş teknoloji birleşmesi" de.
I was an accident- - a random convergence of technologies.
Ben bir kazayım- - şans eseri teknolojilerin birleşmesiyim.
But the Defense Department hopes new technologies will offset expenditure.
Ama Savunma Bölümü yeni teknolojilerin zararı karşılayacağını umut ediyor.
While my people are talented scientists, our attempt to operate our own technologies under tactical simulation have been disastrous.
İnsanlarım yetenekli bilim adamları, fakat tabiye simulasyonlarımız bir felaketti.
In the matter of Butters et al. vs. Corbin Technologies, on the count of sexual harassment, we find in favor of the defendant.
Butters ve diğerlerinin, Corbin Technologies'e açtığı cinsel taciz davasında, davalı lehine karar verdik.
"Welcome to Oslett Technologies." Wow...
Ah şuna bir bak.