They don't like me tradutor Turco

If no guys come to you because your face is full of injuries... And if they don't like you, and no one takes you, Then just come to me.

Eğer yüzünde yara izi var diye kimse seninle evlenmezse bana gel.

When we match them up with other ghosts that they don't really like they come to see me at night and torment me nonstop.

Onları getirdiğim kişiyi beğenmediklerinde gece gelip beni rahatsız ediyorlar.

I've got a feeling they don't like me very much.

İçimde beni sevmiyorlarmış gibi bir his var.

They don't like me.

Beni sevmiyorlar.

And they don't like me.

Onlar da beni sevmediler.

They don't look like soldiers to me, either.

Bana da asker gibi görünmediler.

Because they don't like you, they'll hate me too.

Seni sevmedikleri için benden de nefret edecekler.

They don't look much like freshmen to me.

Bana pek birinci sınıf öğrencisi gibi görünmediler.

I've been doin'all right... but I don't say that the customers like me better than they like you.

Ama demiyorum ki, müşteriler beni, seni sevdiklerinden daha çok seviyorlar.

They don't like me here as well as some places I've been.

Daha evvel başıma geldiği gibi burada da beni pek sevmediler.

Of course, they don't like me quite enough to... kind of divvy up what they got way too much of.

Tabii ellerinde fazlasıyla olanı paylaşacak kadar çok sevmiyorlar beni.

And I don't like taking orders from people that call me boy and think because they give me a tip it makes up of whatever feeling - -.

Delikanlı diye çağırılıp emir verilmesinden nefret ediyorum. Niye, çünkü bana ufak bir bahşiş vermiş. O an neler hissediyorum bir bilsen.

I'm not sure what he has in mind, but I don't like the way they are looking at me.

Kafasındaki ne bilmiyorum. Fakat onların bakışlarından hoşlanmıyorum.

Well, yes, they treat me well, but I don't like it much.

İyi davranıyorlar ama mutsuzum.

I do like them. They just don't like me.

Ben onları seviyorum, onlar beni sevmiyor.

Well, do me a favor and please don't ask him any ignorant questions like do they wear clothes and carry spears.

Bana bir iyilik yap ve lütfen ona kıyafet giyip giymediklerini ya da mızrak taşıyıp taşımadıklarını sorma.

Don't you like girls? I like girls all right, except when they start to bother me.

Eyalet Sosyal Hizmetler Departmanı seninle yakından ilgileniyor Toby.

♪ where bright angel feet have trod... ♪ I'm sorry they don't like me.

Beni sevmemelerine üzüldüm.

They don't need an old woman like me.

Benim gibi yaşlı bir kadına ihtiyaçları yok.

You look like you're lost to me, don't they, fellas?

Kaybolmuş gibi duruyorsunuz, haksız mıyım beyler?

Now, if somebody gets dressed up to look like me, so they can hang this thing around my neck, I don't like it none.

Şimdi, biri benmişim gibi giyinse, şunu boynuma asmak için hiç de hoşuma gitmez.

What is it they don't like about me?

Bende sevmedikleri şey ne?

They don't make them like me anymore.

Artık benim gibi yapmıyorlar onları.

I mean, you know, if they don't like me.

Beni beğenmezlerse yani.

Because Warren told me, you know, that they don't like addicts, and I'm an addict.

Çünkü Warren tiryakileri sevmediklerini söyledi, ben de tiryakiyim.

"Don't come back until you're done." When they come up a mule like me...

"İşi halletmeden dönmeyin." Karşılarına benim gibi bir katır çıkınca...

It's hard to judge only by their faces, of course, but... they could be radicals and extremists, but they don't seem like robbers to me.

Ama sadece yüzlerine bakıp karar vermek zor tabii ki... Radikal ve uç fikirli olabilirler ama bana soyguncu gibi gelmiyorlar.

They don't bother me till they start squawking like chickens.

Albay Blake, General Hammond telefona cevap vermedi.

The family- - Boy, they don't like me.

Aile... Beni sevmediler.

I like them alright, but they don't like me very much.

Onları çok severim. Ama onlar beni pek sevmez.

Now, if somebody gets dressed up to look like me so they can hang this thing around my neck I don't like it none.

Şimdi, biri benmişim gibi giyinse,... .. şunu boynuma asmak için..... hiç de hoşuma gitmez.

And now they're telling me I'm crazy over here... because I don't sit there like a goddamn vegetable.

Şimdi kalkmışlar bana delisin diyorlar. Neymiş efendim, lanet bir bitki gibi yerimde durmuyormuşum.

They don't seem like troll blades to me.

Bana troller yapmış gibi görünmüyor.

They don't look like the hangar crew to me.

Bana pek hangar görevlisi gibi görünmediler.

They don't look like Presbyterians to me.

Bana, Presbiteryenmişler gibi gelmiyor.

'They don't look like Presbyterians to me -.'"

Bana, Presbiteryenmişler gibi gelmiyor.

I don't think they like each other much, if you ask me.

Bence birbirlerini sevmiyorlar.

Don't they look like me?

Onlar da benim gibi görünmüyor mu?

- They don't like me.

- Benden hoşlanmıyorlar.

They don't like me there.

- Üzerime çıkacaklar Harry.

They don't want a man like me to have the title because I'm not a puppet like you.

Senin gibi bir kukla olmadığım için benim ünvanı almamı istemiyorlar.

They sure don't look like Indians to me, Face.

Bunlar Kızılderili'ye benzemiyor Face.

I don't know why they like me, or even if they do like me.

Neden beni seviyorIar, ya da beni seviyorIar mı.

You tell my superiors at the office, who can give me raises and promotions that if they don't like my answer, they can go take it and shove it up their ass.

Ofisteki terfi ve atamalarımı yapan üstlerime söyle eğer yanıtımı beğenmezlerse onu alıp kıçlarına sokabilirler.

They don't look like they're having too much fun to me.

- Bana pek de eğleniyorlarmış gibi gelmedi.

They don't look like veins to me.

Bana pek de damar gibi görünmediler.

I like the boys, but I don't think they like me.

Bu gençlerden hoşlanıyorum ama onlarında benden hoşlandığını düşünmüyorum.

- No, no, no! They don't look anything like me!

- Bana hiç benzemiyorlar.

They don't like me being on stage.

Oyuncu olmamı istemiyorlar.

I think we shouldn't go there. They don't hire people like me.

Benim gibi insanlara iş yok.

They don't like me, they don't really care.

Bana gerçeği söyleyebilirsin.