Things would be different tradutor Turco
128 parallel translation
But if I'd been all that I thought I was, things would be different now.
Fakat zannettiğim gibi olsaydım şimdi her şey çok daha farklı olurdu.
If the younger men did the selling on the dock... maybe things would be different.
Belki de pazarlığı gençler yapmalılar.
So things would be different.
Durumun pek çok yönden farklı olmasını isterdim.
If he'd been a proper husband to my sister, things would be different.
Kız kardeşime düzgün kocalık yapabilseydi, işler çok farklı olurdu.
You think if I'd married, things would be different?
Eğer evlenseydim, her şeyin farklı olacağını mı düşünüyorsun?
Things would be different... if we're late about 10 minutes
10 dakika daha geç... kalsaydık, daha farklı olurdu
Maybe if you spent less time at work, things would be different.
Belki işte daha az zaman geçirsen, her şey farklı olabilir.
It ´ s why I swore things would be different with my kids.
İşte bu yüzden, kendi çocuklarımla her şeyin farklı olacağına yemin ettim.
And if I work with you, I suppose things would be different.
Ve eğer seninle çalışırsam, sanırım durumlar farklı olur.
Maybe if I hadn't been so selfish... maybe if I could have told her I loved her... maybe things would be different now.
Eğer bu kadar bencil olmasaydım belki onu sevdiğimi söyleyebilirdim. Ve her şey çok farklı olurdu.
Things would be different.
İşler başka türlü olurdu.
I was sure that afterwards, things would be different between us.
O günden sonra aramızdaki ilişkinin değişeceğine emindim.
If we were Jews or Freemasons, things would be different!
Yahudi veya Özgür Mason olsaydık, her şey farklı olurdu!
I told myself things would be different.
kendime her şeyin değişeceğini söylemiştim.
Yeah, well, in a better world, a lot of things would be different.
Evet, şey, daha iyi bir dünyada, bir çok şey daha farklı olurdu.
But this time, things would be different.
Ancak bu defa, her şey farklı olacaktı.
You said things would be different this time.
Bu sefer herşeyin farklı olacağını söylemiştin.
THINGS WOULD BE DIFFERENT.
Her şeyin farklı olacağını.
- I was hoping things would be different with Eric.
- Eric ile olayların farklı olacağını umuyordum.
Things would be different.
Herşey farklı olurdu.
Do you think things would be different now?
Sence bugün her şey daha farklı olur muydu?
I mean, if I were in charge, things would be different.
Yani, eğer lider olsaydım, her şey farklı olurdu.
Of course, if we got married then things would be different.
Evlenirsek her şey farklı olur tabii.
We have spent so much time preparing her for the day things would be different, we've never prepared her for the day that they're not.
Onu, her şeyin değişeceğine inandırdık. Bunun olamayacağına hiç hazırlamadık.
If he was still here, things would be different.
Hala burada olsa, herşey farklı olurdu.
I waited and hoped for so long that things would be different.
Bir şeylerin değişeceğini umarak çok uzun süre bekledim.
But if I can get a look at Walt's computer, maybe things would be different.
Ama eğer Walt'un bilgisayarına bir bakabilirsem, belki de her şey değişebilir.
I was hoping things would be different.
Farklı olabileceğini umuyordum.
I know I said things would be different...
Her şeyin farklı olacağını söyledim ama...
This time, Buddy knew things would be different.
Bu sefer Buddy her şeyin farklı olduğunu biliyordu.
Ryan promised me things would be different.
Ryan işlerin farklı olacağına söz vermişti.
Like, when I graduated middle school.... I was really hopeful for things would be different.
Orta okula başladığımda, bazı şeylerin değişeceğini umuyordum.
Look, I, too, had hoped things would be different by now.
Ben de bu olayın farklı sonuçlanacağını umuyordum.
Guys, maybe things would be different if the public knew what we know, but that's not the case.
Halk bizim bildiklerimizi bilse her şey farklı olabilirdi ama asıl mesele bu değil.
Things are different now than they used to be, but I think that things would be different anyway, just because it's been three years.
Artık işler olduğundan çok farklı, ama sanırım bu yüzden çok farklı sonuçta 3 yıl oldu
Last night I went to bed thinking I would be able to reflect upon so many different things, and then I fell asleep.
Dün gece birşeyler düşünebilirim diye yatmaya gittim sonra da uyuyamadım.
We're powerless, otherwise things would be very different.
Bizim canımız yok. Yok arkadaş, canı olan bu işe razı gelmez.
When I saw how bad things were in my country I thought things here would be different.
Ülkemde işlerin ne kadar kötü olduğunu görünce burada farklı olur sanmıştım.
It would be no good if I leave, because I got the swamp fever... a lot of them got a rash, different things like that.
Gitmem gerekiyor çünkü astımlısı var, kurdeşenlisi var, var da var.
The dreamersjust sit and moon about how wonderful it would be if only things were different.
Hayalperestler sadece oturur ve herşey daha farklı olsaydı ne kadar mükemmel olurdu diye yakınır dururlar.
we just thought, instead of going far away, it would be more fun to stay home, where things are not so different... and, do... the things we do every day.
Uzak bir yere tatile, gitmek yerine, evde kalmanın daha eğlenceli olacağını düşündük. Yani her zamankinden farklı değil. Ve bu bizim,..
But how different things would be if only we could stop fearing death!
Ölümden korkmamayı başarsaydık..... her şey ne kadar farklı olurdu.
I wonder, if I was there now, how would things be different.
Merak ediyorum, şimdi orada olsaydım, neler farklı olurdu.
If he weren't sick, would things be different?
Eğer hasta olmasaydı, daha mı farklı olurdu?
- Things would really have to be different though Keith.
- Ama her şeyin farklı olması gerekir Keith.
If we had met first, you and I things would be a lot different, you know.
Önce biz karşılaşsaydık, sen ve ben daha farklı olurdu, bilirsin.
Would things be different?
İşler farklı mı olurdu?
If things were different... if we lived in a place without duty, would you be with me?
Herşey farklı olsaydı görevsiz bir yerde yaşayabilseydin benimle olur muydun?
If mom was doing such things by herself it would be different.
Annem kendi kafasınca yapsaydı, neyse...
If that comet had crashed into Earth, things would be a lot different around here.
O kuyrukluyıldız Dünya'ya çarpsaydı burada her şey çok farklı olurdu.
That day... If I didn't get on the train... Would things be different?
... o gün trene binmeseydim her şey farklı olur muydu?
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things have changed 201
things like 24
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things have changed 201
things like 24