Tomorrow morning at tradutor Turco
742 parallel translation
Expect me tomorrow morning at 11 o'clock! "
"Yarın sabah saat 11'de bekleyin beni!"
Tomorrow morning at eight
Yarın sabah 8'de...
This court is adjourned till tomorrow morning at 9 : 00.
Mahkeme yarın sabah 9 : 00'a ertelenmiştir.
However, if you'll come tomorrow morning at 11 : 00...
Ama sabah 11 de gelirseniz, memnuniyetle seremoniyi yaparım.
How? Tomorrow morning at St. Matthew's Church.
Yarın sabah, St. Matthews Kilisesinde.
If you want me tomorrow morning at 9 : 30, you...
Beni, yarın sabah 9.30'da istiyorsanız...
You know what you're going to do tomorrow morning at 10 : 00?
Yarın sabah 10 : 00'da mı gideceksin?
10 : 00 tomorrow morning at Gestapo Headquarters... unless I hear from you tonight.
Bu gece konuşmazsak, yarın sabah saat 10'da Gestapo merkezinde.
There will be a court martial tomorrow morning at 7 : 00.
Yarın sabah 7 : 00'de askeri mahkeme olacak.
Fellas, if you'll come to St. Dominic's... tomorrow morning at 10 : 30.
Beyler, eğer yarın sabah saat 10 : 30'da... - St. Dominic'e gelirseniz...
Tomorrow morning at the Union Bank.
Yarın sabah, Union Bank'ta olacaklar.
Tomorrow morning at your hotel.
Yarın sabah. Senin otelinde.
Very well, we will adjourn until tomorrow morning at 10 : 30.
Evet, yarın sabah 10 : 30'a kadar ara veriyoruz.
Tomorrow morning at 11 : 00, at 36, Quai des Orfevres.
Yarın sabah 11 : 00'de, Kuyumcular Rıhtımı numara 36.
You'll begin to pick oakum tomorrow morning at 6 : 00.
Yarın sabah saat 6'da işe başlıyorsun.
- See you tomorrow morning at the usual time?
- Yarın sabah her zamanki saatte görüşelim mi?
Listen, if you want me here tomorrow morning at 9 : 30... Yes, I do, Miss Honey.
Dinle, yarın saat 9 : 30'da burada olmamı istiyorsan...
Tomorrow morning at 4 : 00 at the place I told you.
Hava güzel olursa sabah dörtte söylediğim yerde buluşuyoruz.
You're coming to work for me tomorrow morning at 9 : 00.
Yarın sabah 9 : 00'da benimle çalışmak için burada olacaksın.
He means to tell you tomorrow morning at 11 : 00.
Yarın sabah 11'de sana söylemeyi düşünüyor.
And, most important, if anything should happen to this pastry cook, tomorrow morning at seven his shop will be closed.
Ve en önemlisi bu pastacıya bir şey olursa yarın sabah yedide dükkânı kapalı kalır.
Now, here's the address, we'll see you in court tomorrow morning at 10 : 00.
İşte adres, yarın sabah 10.00'da mahkemede görüşürüz.
Tomorrow morning at 10 : 00, you go on the stand.
- Yarın sabah onda o kürsüye çıkacaksın.
"At Nine o'clock tomorrow morning our supply trains will meet and unite with General Parker's army at the Rock River bridge."
- Yarın sabah dokuzda destek trenlerimiz General Parker'ın Red River Köprüsü'ndeki ordusu ile birleşecekler.
But tomorrow morning, after a good night's sleep... you'll be ready to take up where you left off at the factory.
Ama yarın sabah, gece güzel bir uyku çektikten sonra fabrikadaki işine bıraktığın yerden devam etmeye hazır olacaksın.
It's the thrill of a lifetime. A long sea voyage that starts at 6 : 00 tomorrow morning.
Yarın sabah saat 6 : 00'da başlayacak uzun bir deniz yolculuğu.
And if you can find any friends to act as your seconds, I'll be happy... to discuss that point with them at the hotel, tomorrow morning.
Düello tanığın olacak dostlarınla yarın sabah otelde bu konuyu konuşmaktan mutluluk duyarım.
Tell him I'll leave here with him at 7 : 15 tomorrow morning.
De ki sabah 07.15'te buradan Leggett'la beraber çıkış yapacağım.
If you and your brother care to join me I'll be making safari for the Mutia Escarpment at 7 : 00 tomorrow morning.
Ağabeyinizle katılmak isterseniz yarın sabah 7'de Mutia kayalığına safari düzenliyorum.
We'll be ready at 7 : 00 tomorrow morning.
Sabah 7'de hazır olacağız.
We're making safari at 7 : 00 tomorrow morning.
Yarın sabah 7'de safariye çıkıyoruz.
- What is it, dear? - " Captain Dreyfus will present himself tomorrow morning, 9 : 00, at the office of the chief of general staff.
- " Yüzbaşı Dreyfus yarın sabah 9 : 00'da..... genelkurmay müdürlüğünde bulunacak.
If you would come to this address at 9 : 30 tomorrow morning, you'd be doing society a definite service.
Yarın sabah 9.30'da bu adrese gelebilirsen cemiyete büyük faydan dokunur.
But as things stand at the present, you will be dead within a very few moments of your landing at Batoumi tomorrow morning.
Ancak vaziyet böyle giderse yarın sabah Batum'a ayak bastıktan kısa süre sonra ölmüş olacaksın.
But early tomorrow morning, before the ship docks, you must go to the cabin at the end of the corridor, cabin number 5.
Tamam. Ama yarın sabah erkenden, gemi kıyıya yanaşmadan önce koridorun sonundaki 5 numaralı kamaraya gitmelisin.
" Can you appear at Mercury office 10 : 00 tomorrow morning...
" Yarın, 14 Kasım sabah saat 1o da Gazetedeki büroma gelirseniz...
"Can you appear at Mercury office tomorrow morning..."
"Yarın sabah gazetedeki Büroma gelir misiniz..."
At 8 : 00 tomorrow morning, everyone will be wearing a gas mask.
Yarın sabah sekizde herkes gaz maskesi takıyor olacak.
Renew my membership to the Architects and Engineers Association and... call Mason at the contractors'and make an appointment for tomorrow morning.
Mimarlar ve Mühendisler Derneği'ndeki üyeliğimi yenile ve yarın sabaha randevu almak için müteahhitlerden Mason'ı ara.
We'll see if I can at 9 : 00 tomorrow morning.
Yarın sabah 9 : 00'da bunu görürüz.
At least, not until tomorrow morning.
En azından yarın sabaha kadar.
I have a lecture at 9 : 00 tomorrow morning, and I expect to deliver it without sport.
Yarın sabah dokuzda dersim var ve hiçbir destek almadan dersimi vermek istiyorum.
The operation will take place at 9 : 30 tomorrow morning.
- Ameliyat yarın sabah 9 : 30'da yapılacak.
And I take it we shall all meet tomorrow morning in the operating theatre at 9 : 30.
Ve sanırım hepimiz yarın sabah 9 : 30'da ameliyathanede buluşuyoruz.
And pet, tell Henry to call me at the office tomorrow morning.
Henry'ye söyle yarın sabah beni ofisten arasın.
That coffin has got to be at the Garden Of The Immortals cemetery by 10 : 00 tomorrow morning.
Yarın sabah onda Garden Of The Immortals mezarlığına bu tabutu ulaştırmalısınız.
And you guys have to be back on the ship at 6 : 00 tomorrow morning?
Sabah 6'ya gemide olmanız mı gerekiyor?
He's still at his farewell party, even though he leaves tomorrow morning.
Hala veda partisinde, yarın sabah gidiyor olsa bile.
No, call me at the office tomorrow morning.
Hayır, beni sabah büromdan arayın.
Perhaps you would attend a meeting at my house... at eleven o'clock tomorrow morning.
Belki de yarın sabah 11'de evimizde yapılacak toplantıya katılırsınız.
I'll tell you what. I'll meet you at the pool tomorrow morning.
Yarın sabah havuzda buluşalım.
tomorrow morning 588
attention 2122
athena 123
atlanta 78
atlas 35
atlantis 57
atom 38
attend 22
atmosphere 21
attitude 81
attention 2122
athena 123
atlanta 78
atlas 35
atlantis 57
atom 38
attend 22
atmosphere 21
attitude 81
attack 517
atlantic 17
attorney 223
attraction 18
athens 42
athletic 62
attacked 36
attica 54
atticus 114
attila 22
atlantic 17
attorney 223
attraction 18
athens 42
athletic 62
attacked 36
attica 54
atticus 114
attila 22
attractive 118
attacks 36
athletes 26
atlantic city 73
athelstan 45
attenborough 43
atoms 18
attagirl 140
atten 44
at your service 364
attacks 36
athletes 26
atlantic city 73
athelstan 45
attenborough 43
atoms 18
attagirl 140
atten 44
at your service 364