Valerie tradutor Turco
2,184 parallel translation
I'm gonna call Valerie and beg her to take me back.
Ben Valerie ve arayacağım Onu bana geri almak için yalvarıyorum.
I lived with Valerie.
Ben Valerie ile yaşadı.
And Valerie...
Ve Valerie...
Well, it seems that Cate's house is in much better shape than Valerie's.
Iyi, öyle görünüyor ki Cate evi çok iyi Valerie çok daha şekil.
Valerie... that she fostered you for almost two years.
Valerie... seni teşvik olduğunu Neredeyse iki yıldır.
I went to Valerie's.
Valerie'ye gittim.
And what did Valerie tell you?
Peki Valerie sana ne anlattı?
Valerie...
Valerie...
Well, it seems like you've already got the truth from Valerie.
Zaten Valerie'den gerçekleri öğrendiğine inanıyor gibisin.
You told her about Valerie.
Ona Valerie'den bahsetmişsin.
Valerie knows exactly what happened.
Valerie tam olarak ne olduğunu biliyor.
I mean, when valerie made her accusations,
- Yani, Valerie suçlamasını yaptığında,
- You're the one that took valerie.
- Valerie'yi kaçıran sendin.
- For doubting that you did right by valerie.
- Valeire için, doğruyu yaptığından şüphelendiğim için.
I also know that two years ago he filed a missing persons report on his daughter Valerie, and in it he claims that after she falsely accused him of molesting her, a group that helps abused teens helped her run away.
- Ayrıca, iki yıl önce söylediğine göre, - kızı Valerie'nin taciz iftirasından sonra, tacize uğrayan çocukları koruyan... - bir dernek tarafından kızı kaçırılmış...
Yes, I helped Valerie escape an abusive home.
- Evet, Valerie'ye kaçmasında yardım ettim.
Valerie.
Valerie.
So, Valerie, what do you do?
Valerie, sen ne iş yapıyorsun?
Valerie, where's Kim?
Valerie, Kim nerede?
- Congratulations, Valerie.
- Tebrikler Valerie. - Teşekkürler.
Have you read about this, Valerie?
Bunu okudun mu hiç Valerie?
Valerie? What?
- Valerie.
"Wilson never worked for the CIA but his wife..."
Wilson CIA için hiçbir zaman çalışmadı ama karısı Valerie Plame...
It's in the newspaper, Valerie. It's on the news.
- Gazeteye çıkmış Valerie- -
- I just flew in from Scotland. - Valerie, what do you do?
- Valerie, sen ne iş yapıyorsun?
- Valerie, your name is in the paper.
- Valeri, gazetede çıkmışsın.
Valerie, it's not your problem. - How can you sleep at night?
- Valerie, bu senin sorunun değil ki.
- Valerie, turn on MSNBC.
- Valerie, MSNBC'yi aç.
- Valerie, we've got to fight this.
- Joe, dur biraz. Valerie, mücadele etmeliyiz.
Joe is out there on his own, Valerie, but I know we can trust you.
Joe bir başına Valerie. Ama sana güvenebileceğimizden eminim.
Valerie, this is our chance. - To do what?
- Valerie, bu bir fırsat.
- Listen to me, Valerie.
- Joe... - Beni dinle Valerie.
- Valerie! Valerie! Valerie!
Valerie, Valerie, Valerie!
They lied, Valerie.
Yalan söylediler Valerie.
It then includes a memorandum written by Valerie Plame which says, " My husband has good relations with both the Prime Minister
Ayrıca Valerie Plame'in ağzından bir beyan da var :
You've got to speak up, Valerie.
Konuşman gerek Valerie.
Valerie, who's your loyalty to?
Senin bağlığın kime ;
Is that what your dad taught you, Valerie?
Baban sana böyle mi öğretti Valerie?
What they did was wrong, Val. It was just plain wrong.
Yaptıkları yanlıştı Valerie.
- Valerie Plame. - Valerie Plame.
- Valerie Plame?
My name is Valerie Plame Wilson.
Benim adım Valerie Plame Wilson.
Look, there's Madame Valerie.
Bak, Madam Valerie.
Valerie Rigg, Egetsa Coverage.
Valerie Rigg, Egetsa Coverage.
Valerie's all I have left.
Geriye sadece Valerie kaldı.
Valerie, come dance.
Valerie, gel dans et.
Valerie, I'm wrong for you.
Valerie, senin için yanlış kişiyim.
That's all that matters, Valerie.
Önemli olan tek şey bu, Valerie.
What happened to the rabbit, Valerie?
Tavşana ne oldu, Valerie?
Valerie, open the door.
Valerie, aç kapıyı.
Lift her head, Valerie.
Başını kaldır, Valerie.
- Valerie, Tuesday. - Look.
- Valerie, Salı günü.