English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Waldo

Waldo tradutor Turco

538 parallel translation
I, Waldo Lydecker... was the only one who really knew her... and I hadjust begun to write Laura's story when... another of those detectives came to see me.
Ben, Waldo Lydecker onu gerçekten tanıyan tek kişiydim ve şu dedektiflerden bir diğeri daha beni görmeye geldiğinde Laura'nın hikayesini henüz daha yeni yazmaya başlamıştım.
- Waldo.
- Waldo.
Oh, shut up, Waldo!
Oh, kapa çeneni, Waldo!
Oh, don't be so annoying, Waldo!
Oh, bu kadar can sıkıcı olma, Waldo!
That's very thoughtful - the perfect host. - Waldo.
Bu çok düşünceli bir davranış, kusursuz ev sahibi edası.
- You'd almost think he was in his own home.
- Waldo. - Nerdeyse kendi evindeymiş sanacaksınız.
It's just that I didn't want to give it to you while Waldo was present.
Sadece Waldo yanınızdayken onu size vermek istemedim, hepsi bu. - Oh.
Waldo, for your own good, I'm warning you to stop implying... that I had anything to do with Laura's death.
Waldo, kendi iyiliğin için, Laura'nın ölümüyle herhangi bir bağlantım olduğunu ima etmeyi kesmen için seni uyarıyorum.
Boy, Waldo Lydecker to see Miss Laura Hunt.
Evlat, Bayan Laura Hunt'a onu görmek üzere Waldo Lydecker'ın geldiğini söyler misin?
She became as well known as Waldo Lydecker's walking stick... and his white carnation.
En az Waldo Lydecker'ın bastonu ve beyaz karanfili kadar iyi bilinen biri olmuştu.
- Hello, Waldo.
- Merhaba, Waldo.
All right, Waldo.
Pekala, Waldo.
I'm sorry, Waldo.
Üzgünüm, Waldo.
By stooping so low, you only degrade yourself, Waldo.
Bu kadar alçalmakla sadece kendini küçük düşürmüş oluyorsun, Waldo.
Waldo... why are you doing this?
Waldo bunu niçin yapıyorsun?
He won't be there, Waldo. I know he won't.
Orada olmayacaktır, Waldo, olmayacağını biliyorum.
You've been reading too many melodramas, Waldo.
Çok fazla melodram okumuşsun, Waldo.
I called to tell you, Waldo, I'm frightfully sorry.
Seni, korkunç derecede üzgün olduğumu söylemek için aradım, Waldo.
- Oh, really, Waldo.
- Sahiden mi, Waldo?
Poor Bessie. By the way, I've asked Waldo Lydecker to come here this morning.
Bu arada Waldo Lydecker'dan bu sabah buraya gelmesini istedim.
Waldo.
Waldo.
- Why don't you get down on all fours again, Waldo?
- Niçin yeniden bayılmıyorsun, Waldo?
- Why did you do that, Waldo?
- Bunu neden yaptın, Waldo?
Waldo, I mean to be as kind about this as I know how... but I must tell you-you're the one who follows the same obvious pattern.
Waldo, bu konuda elimden geldiğince nazik olmaya çalışıyorum ama sana aynı belirgin gidişatta olanın sen olduğunu söylemek zorundayım.
- No. Waldo gave you that clock, didn't he?
Bu saati sana Waldo verdi, değil mi?
Waldo saw a girl standing there, and he assumed it was you.
Waldo ayakta duran bir kız gördü ve sen olduğunu sandı.
Waldo heard Shelby running from the next room... so he hid in the stairway outside.
Waldo, Shelby'nin öbür odadan koşarak geldiğini duydu bu yüzden dışarıdaki basamaklarda saklandı.
Then Waldo came back and placed the gun in that clock.
Sonra da, Waldo geri geldi ve silahı saatin içine koydu.
I couldn't make myself believe that... Waldo was a murderer.
Waldo'nun bir katil olduğuna kendimi inandıramadım.
And Waldo was doing everything he could to incriminate him.
Ayrıca Waldo, onu suçlu göstermek için her şeyi yapıyordu.
- What are you going to do?
- Waldo'yu tutuklayacağım.
- Arrest Waldo.
- Mark.
- That's the way it is, isn't it, Laura?
- Öyle olur, değil mi, Laura? - Waldo!
- Waldo! You have heard the voice of Waldo Lydecker... by electrical transcription.
Elektronik banttan, Waldo Lydecker'ın sesini dinlediniz.
Waldo, you've taken one life.
Bir hayat aldın, Waldo.
Waldo Evans.
Waldo Evans.
They captured three men... but this Waldo Evans escaped.
Üç kişiyi yakalamışlar. Ama Waldo Evans kaçmış.
But who is this Waldo Evans?
Kim bu Waldo Evans?
What do you know about a man named Waldo Evans?
Waldo Evans adındaki adam hakkında ne biliyorsun?
Waldo Evans? Why?
Waldo Evans mı?
Doc, in a minute you'll start quoting Ralph Waldo Emerson.
Doktor, birazdan Ralph Waldo Emerson'dan alıntıya başlayacaksın.
Thank you, Waldo.
Sağ ol, bekçi.
Come join Zoe and Waldo and the others.
Haydi. Zoe, Waldo ve diğerlerine katıl.
Who did we miss, Waldo?
Kimi ıskaladık, Waldo?
Waldo, bring in the prisoners.
Waldo, tutukluları içeri getir.
Hear that, Waldo?
Duydun mu, Waldo?
Waldo, you better go back to the hotel and sit with Amos
Waldo, sen en iyisi otele gidip biraz sakinleşene kadar Amos ile birlikte kal.
Waldo and Lew will shoot you on sight.
Hah! Waldo ve Lew seni gördükleri anda vururlar.
Ain't no sense in my lying to you Waldo, when it come down to that poor dumb animal I just
Sana yalan söylememin bir anlamı yok Waldo, o aşağıIık aptal hayvanı öldürmeye gönlüm el vermedi.
Jonny, you and Pecos tie them up, except for Waldo.
Jonny, sen ve Pecos bağlayın onları, Waldo hariç.
Waldo, I've been remembering that fight we had out in the saloon.
Waldo, salonda yaptığımız kavgayı hatırlıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]