Waldorf tradutor Turco
621 parallel translation
All you have to do is go to the Waldorf Ritz Hotel with me,
Tek yapman gereken, benimle beraber Waldorf Ritz Oteli'ne gelip... bir kaç insana görünmen.
May I inquire just why you would want... to show me to people at the Waldorf Ritz?
Peki beni Waldorf Ritz'deki insanlara... göstermek isteyişinizin sebebini sorabilir miyim?
We met last night at the Waldorf Ritz.
Dün gece Waldorf Ritz'de tanışmıştık.
I asked you to go to the Waldorf Ritz Hotel with me, and I'm a little bit hazy as to just what happened after that.
Waldorf Ritz Otel'ine gelmeni söylemiştim. Kafam ondan sonrasını hatırlamak için fazlasıyla bulanık.
The little brownstone house around the corner from the old Waldorf?
Eski Waldorf'tan dönünce köşedeki küçük kumtaşından ev?
You haven't broken into the Waldorf again?
Bir kez daha Waldorf'a zorla girmedin, değil mi?
635 Waldorf Place.
635 Waldorf Place.
The Waldorf Hotel, huh?
320 Sycamore mu? Orası kimin evi?
In the Waldorf-Astoria, with Franky singing'.
Waldorf-Astoria'da Franky'le şarkı söylerken.
Waldorf?
Waldorf?
Suppose we wait till we hit the Waldorf Astoria?
Waldorf Astoria'ya varana kadar beklemeliyiz derim.
I was all morning in a sales meeting, then I had to dash to the Waldorf for a quick drink with Madame Dufresne, who's just over from Paris with some spy reports.
Bütün sabah satış toplantısındaydım, sonra Paris'ten moda tüyoları getiren Madam Dufresne'le bir şeyler içmek için Waldorf'a gittim.
I quit my job at the Waldorf and here I am.
Waldorf'daki işimi bırakıp geldim.
Annie, uh, call the Waldorf and tell, um, you-know-who I cannot have cocktails and dinner with him.
Annie, Waldorf'u ara kim olduğunu biliyorsun, kokteyl ve akşam yemeğine gelemeyeceğimi söyle.
Waldorf, maybe nobody goofed.
Belki kimsenin hatası değil, Waldorf.
Lieutenant Waldorf's a little too green to lead a bayonet charge.
Teğmen Waldorf, süngü savaşını kontrol edemeyecek kadar nazik biridir.
I want you to find Lieutenant Waldorf.
Teğmen Waldorf'u bulmanı istiyorum.
In 1 937... there was the case of Wilson versus the Waldorf Astoria.
- 1937'de Wilsorun Waldorf Astoria'ya karşı bir davası vardı.
Is this a nursing home or the Waldorf-Astoria?
Orası bakımevi mi, yoksa Waldorf-Astoria Oteli mi! ?
7.05, arrive Kennedy Airport, 7.45, check into deluxe suite at the world-famous Waldorf-Astoria Hotel.
7.05, Kennedy Havaalanı'na varış, 7.45, lüks otel odamız için dünyaca ünlü Waldorf-Astoria Hotel'e giriş. Daha?
We'll be at the Waldorf-Astoria. I don't get my baggage by the morning, your lawyers will hear from mine!
Waldorf-Astoria'da olacağız, Bavullar sabaha kadar ortaya çıkmazsa, avukatlarınız benim avukatlarımla görüşür!
- How far is it to the Waldorf-Astoria?
- Waldorf-Astoria ne kadar uzakta?
We were held up outside the Waldorf-Astoria.
Hemen Waldorf-Astoria'nın biraz ötesinde soyulduk.
We're riding in a car to the Waldorf and they're giving us a room and a hot bath and a decent meal, because I'm through fooling around.
Bir arabaya atlayıp Waldorf'a gidiyoruz, bize bir oda veriyorlar, ayrıca sıcak banyo ve güzel bir yemek, çünkü artık burama kadar geldi.
My wife can't walk and we've got to get to the Waldorf-Astoria.
Karım yürüyemiyor, ve Waldorf-Astoria'ya gitmemiz gerekiyor.
" Up till now I've been staying at the Waldorf Astoria...
" Bu zamana kadar...
"... in a 20-room suite...
"... Waldorf Astoria'nın 100. katında...
Painful! How about Waldorf salad?
Waldorf salatası nasıl?
That was a shocker! Could you make me a Waldorf salad?
Waldorf salatası yapabiliyor musunuz?
Waldorf salad.
Waldorf salatası.
I think we're just out of Waldorfs.
Sanırım hiç Waldorf'umuz kalmadı.
I'm sure your chef knows how to fix me a Waldorf salad.
Eminim şefiniz Waldorf salatasının nasıl yapılacağını biliyordur.
Just go see if he knows how to fix me a Waldorf salad!
Git sor! Waldorf salatası yapmayı biliyor mu, öğren.
- I want a Waldorf salad!
Waldorf salatası istiyorum!
One Waldorf salad.
Bir Waldorf salatası.
And if we can't manage the Waldorf salad?
Peki Waldorf salatası yapamazsak?
I want a Waldorf salad!
Waldorf salatası istiyorum!
What's a Waldorf, anyway?
Waldorf ne demek ki?
The Waldorf Hotel in New York.
New York'taki Waldorf Otel.
About this Waldorf salad of yours...
Waldorf salatanıza gelince... Evet?
One green salad, and one Waldorf salad.
Bir yeşil salata... bir de Waldorf salatası.
Why can't you make a Waldorf salad?
Neden Waldorf salatası yapamıyorsun?
- Waldorf salad? - Yeah.
- Waldorf salatası mı?
Tomorrow you get the ingredients for a Waldorf salad, or I will break your bottom!
- Evet. Yarın Waldorf salatası için malzeme alacaksın... yoksa poponu kırarım! Hayır!
Mr Hamilton has his Waldorf salad, dear.
Bay Hamilton'ın Waldorf salatası var. Hayır, şef yapamadı.
There's the Waldorf salad.
İşte Waldorf salatası.
- I got my Waldorf salad.
- Waldorf salatama kavuştum.
Thank you. - Got two orders for waldorf salad, and in fact, he had the ingredients, until he made one, he realised that he didn't have enough for the second.
iki Waldorf siparişi var... aslında, birini bitirene kadar... malzemeleri varmış... sonra fark etmiş ki, ikincisi için yeterince malzeme yok.
I was making another Waldorf.
Bir Waldorf daha yapıyordum....
Making another Waldorf salad?
Bir Waldorf daha mı? !
What are you making another Waldorf salad for?
Neden bir Waldorf salatası daha yapıyorsun ki? !