Warmed tradutor Turco
677 parallel translation
And humanity warmed it with living, loving and desiring.
İnsanların yaşamı, aşkı ve arzuları şehri ısıttı.
As they warmed up by the stove, he excused himself to get firewood.
Onlar ısınırlarken, odun getirmek için müsaade istedi.
They warmed and ripened in the Spanish sun.
İspanyol güneşinde kızarıp, olgunlaştılar.
Twenty drops in a glass of claret, well warmed.
Bir bardak şaraba yirmi damla, yeterince ılık olsun.
Soon as a man gets warmed up for research he's yanked off for duty.
Insan tam arastïrmaya alïsïrken göreve çagrïlïr.
Now that we've warmed up, it's time to get down to business.
Isınma turu bittiğine göre şimdi ciddi işlere geçelim.
"fed with the same food, hurt with the same weapons... " subject to the same diseases, healed by the same means... " cooled and warmed by the same winter and summer.
Aynı yemeklerle beslenip, aynı silahlarla yaralanıp aynı hastalıklara maruz kalıp, aynı ilaçlardan iyilik bulup aynı kışın soğuğu ve yazın sıcağında üşüyüp ısınmıyor muyuz?
Maps that have to be warmed over fires.
Ateşte belli olan haritalar.
It warmed me.
İçimi ısıttı.
Hate is the only thing that has ever warmed me.
Nefret, benim içimi ısıtan tek şeydir.
Eva warmed it up especially for you.
Eva bilhassa senin için ısıttı.
He did it in the most natural way and warmed himself
Bunu son derece doğal şekilde yapıyor ve ısınıyordu.
He leaned over the fire, and while he warmed himself his deep voice would gently rise and he would talk about the things close to his heart his country, music, France
Ellerini şömineye doğru uzatıyor ve bir yandan ısınırken o kalın sesi kibarca yükseliyor ilgisini çeken konulardan mesela memleketinden müzikten, Fransa'dan bahsediyordu.
- Johnson and Joyce, get warmed up!
- Johnson ve Joyce, ısınmaya başlayın.
We've warmed up a couple seats for you.
Sizin için bir çift sandalye ısıttık.
They warmed me and offered to take me home... but I refused.
Beni teskin edip evime götürmeyi teklif ettiler... ama ben reddettim.
Eddie, get the ship warmed up.
Eddie, gemiyi hazırla.
Real hair of the proper color and texture... is pressed into the slightly warmed wax with a scalpel... one hair at a time.
Gerçek saçın rengi ve dokusu... bir büstri ile biraz ısıtılmış balmumuna sıkıştırılmış... bir saça tek bir kez.
Have you warmed water?
Suyu ısıttın mı?
Bet you really get warmed up then and get some letters written.
O zaman ısınıp bir iki mektup yazarsın.
Now that you're warmed up, let's take the diagonal.
Artık ısındığınıza göre, çapraz yapalım.
And you held me and warmed me.
Bana sarılıp ısıtmıştın.
I am warmed by his favor.
Lütfu sevindirdi.
Henry the comb looks like death warmed up.
"Tarak" Henry ölü gibi görünüyor.
You look like death warmed over.
Çok perişan görünüyorsun.
Why, she's only just getting warmed up.
Daha yeni ısınıyordu.
I'm just getting warmed up!
Daha yeni ısınıyorum!
I got it all warmed up for ya!
Senin için yanıp tutuşuyorum!
Oh, thank you, thank you! Your reception has warmed my heart.
Oh, teşekkür ederim, teşekkür ederim!
Now that you're warmed up, write to the Minister of Justice.
Hazır ısınmışken Adalet Bakanlığına da yaz.
You look like death warmed over.
Ölüme hazır gibisin.
They're all well warmed up. Word has got around.
- Bunların Hepsi iyice kızmış, Etrafta bazı şeyler duydum.
Mr. Piggot, whose cascade of flowery phrases has warmed the cockles of my heart.
Bay Piggot'un güzel ve anlamlı sözleri, bu akşam yüreğimi ısıttı.
Hocus, I've got to get Karen all warmed up or she's a gonner!
Hocus, Karen'ın ısınması gerek yoksa onu kaybederiz!
- No, just warmed it up.
- Hayır, sadece ısıttım.
I have some warmed just right.
Az önce ısıtmıştım.
Today I tested an exercise machine and an electrically warmed toilet seat for cold days.
Bugün bir egzersiz aletini test ettim. Bir de soğuk günler için elektrikle ısıtılan bir klozet oturağını.
Molded from the cold shard and fired with a soul warmed in thy presence comes forth man, to struggle and move unbowed through this harsh world alone, to be tested by life... to be confused by passion... to be tempted and brought down by evil... to seek for the light that the soul knows
Ne ölümün soğuk kucağı ne de yeryüzünde yanan ruhların ateşli elleri bu adamı hayata döndüremez. Zorluklarla dolu dünyada verdiğimiz savaşların sonunda yalnızız. Hayatta verdiğimiz sınavı tutkularımızla kaybederiz.
I should have warmed up better.
Daha iyi ısınmalıydım.
I warmed it up when I was downtown today... in my own little oven.
Bugün şehir merkezindeyken.. kendi fırınımda ısıttım.
Hey, kid, you got the set warmed up yet?
Hey çocuklar, takımı ısıtmadınız mı daha?
is the spirit of a man sustained by food or warmed by outer garments?
İnsanın ruhu yiyeceklerle ayakta kalır mı ya da giysilerle ısınır mı?
Once, your anger warmed you and, like the flower, you opened to it.
Bir kere öfken seni ısıttı ve sen de tıpkı çiçek gibi ona açıldın.
You were just getting warmed up.
Tam ısınıyordun.
I sent your food back to be warmed.
Yemeğini ısıtmaları için geri yolladım.
I need to be warmed up and sent flowers, romanced.
Ben olaya ısınmalıyım. Çiçek yollamalıyım. Romantizm falan.
" and wearing the still-warmed skin like a mantle,
" hala sıcak olan deriyi üzerine geçirerek,
Is the milk being warmed?
Sür ısınıyor mu?
The sun has warmed the gas.
Güneş gazı ısıttı.
"The food they serve here must have been warmed over from World War I"!
Dünya Savaşı'ndan kalma. "
He's looks like death warmed over!
Bezi benzi atmış!