English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / We've arrived

We've arrived tradutor Turco

567 parallel translation
We've arrived.
İşte geldik.
We've arrived. Yes.
Evet geldik.
It's the third time we've been interrupted since I arrived.
Geldiğimden beri üçüncü defadır rahatsız ediliyoruz.
- We've arrived, get off.
- Geldik, in aşağı. - Cehenneme git.
- Go to hell! - I told you, we've arrived!
- Sana geldik dedim.
Indeed, Your Highness, the rivers are still frozen... and will be until some time after we've arrived.
Gerçekten öyle ekselansları, nehirler halen donmuş vaziyette ve bizim oraya ulaşmamızdan bir süre sonra da o halleri devam edecek.
You've been lying since we arrived.
Geldiğimizden beri yalan söylüyorsun.
And, count de Brancovis the first morning when we arrived in this country, my children were hungry.
Ve Count de Brancovis Buraya geldiğimiz ilk gün çocuklarımın karnı açtı.
Well, supposing we were all living on that date in 1875 and I arrived with this book. I can tell you everything that will happen.
Hepimizin 1875'te yaşadığını farz edersek ve bu kitap da bende olursa gerçekleşecek her şeyi söyleyebilirim.
Does Mr. Owen know we've arrived?
Bay Owen geldiğimizi biliyor mu?
Then we arrived here, and the accident happened at that spot.
Buraya geldik ve o kaza gerçekleşti.
- We've just arrived.
- Ama daha yeni gelmiştik.
We're in Venice. Yes, we've arrived.
- Venedik'teyiz.
We've arrived
Geldik.
We've finally arrived
En sonunda geldik.
There was a thing between her and Vic before we arrived.
Biz gelmeden, Vic ve onun arasında bir şeyler olduğu.
We've arrived at the master's!
Ustamızın evine vardık!
- We've arrived somewhere.
Bir yere vardık.
Here we are, we've arrived
İşte geldik.
Ladies and gentlemen the moment we have been waiting for has arrived.
Bayanlar ve baylar beklediğimiz an geldi.
There's a gentleman just arrived from Sweden we're rather interested in... but he's nothing to do with your Major Martin.
İsveç'ten gelen ve ilgimizi çeken bir bey var ama sizin Binbaşı Martin'le ilişkisi yok. - Bankaya gelmeyeceğinden eminim.
But we've only just arrived.
Daha yeni geldik.
In that case, we sent a cable to Interpol and these gentlemen arrived.
Önce, Interpol'e telgraf çektik ve bu baylar geldiler.
Come on, don't turn us away when we've just arrived.
Hadi ama, bizi geri çevirme, daha yeni geldik.
gentlemen... ... the day we've been waiting for has arrived.
Beyler beklediğimiz gün geldi.
We've arrived on their market day.
Alışveriş günlerinde geldik.
I've been thinking about it since we arrived.
Geldiğimizden beri hep aklımda.
We've arrived, children.
Hadi inin çocuklar geldik...
Now, Miss Simpson, having established a climate of suspense, intrigue and romance, we've arrived once more at that magic moment.
Bayan Simpson, böylece bir esrar ve macera havası kurduk ve o büyülü dakikaya gelmiş bulunuyoruz.
- We've only just arrived.
- Daha yeni geldik.
Yes, my dear... and we've arrived!
Evet, canım ve biz geldik!
We've arrived!
Geldik.
Yes, my dear... and we've arrived!
Evet, canım... ve sonunda vardık!
He had looked so tired and pale when we arrived.
Oraya vardığımızdan beri çok yorgun ve soluk görünüyordu.
We arrived safely and we're here with Dr Adams.
Şimdi vardık ve Dr. Adams'la birlikteyiz.
The artisans we've been expecting from Edo have arrived.
Edo'dan beklediğimiz esnaflar geldi.
We've just arrived.
- Yeni geldik.
You've arrived at the height of the season, Mr Fenty, but we'll find hotel space for the whole bloody lot of you.
Sezonun tam ortasında geldiniz Bay Fenty,... ama hepiniz için otelde yer bulabiliriz.
The night the first weapons arrived, we met in this very cellar. And we sang the Internationale.
İlk silahların ulaştığı gece tam da bu mahzende buluştuk ve devrimci marşı söyledik.
Since we've arrived in Paris, we haven't made love yet.
Paris'e geldik geleli henüz sevişemedik.
Ha ve we arrived?
Geldik mi?
We've just arrived now. We've new orders from Ocaño.
Biz şimdi geldik, Ocano'dan yeni emirler aldık.
You know, when the new boy arrived, we used to mix some boot black and tooth paste, and spread it all over —
Ayakkabı boyası ve diş macununu karıştırır çocuğun her tarafına sürerdik.
Messieurs et mesdames... the grand moment we have all been waiting for has arrived.
Bayanlar ve baylar! Hepimizin beklediği büyük an geldi!
We changed car in a forest, and arrived in South Braintree around noon.
Ormanda arabamızı değiştirdik, ve öğlene doğru South Braintree'ne vardık.
This is a good and God-fearing country we have arrived in.
Bu ülke iyi ve Tanrı korkusu olan bir ülke.
We've arrived...
Geldik...
Since we've arrived, you wait for me here
Oraya vardığımızda, beni dışarda bekle
The drop arrived us drop, as an anesthetic, could be said. When something only specific E that it it made reached in them personally he is that we we discovered, of truth, what it was transferred.
Şahsınıza yönelik bir garezin olmadığı bu ortamda, herşey planlı ve azar azar başgösteriyor ve siz de adeta uyuşturulmuş gibi neler olduğuna dair bir hüküm veremiyordunuz.
The Australians who had arrived to Malaysia nor they knew to go off, therefore, we feel ourselves inferior to the good trained e supported well Japanese.
Nitekim Avustralya'dan gelen askerler, tek bir kurşun dahi atamadı. İyi eğitilmiş ve sürekli takviye edilen Japonlara karşı oldukça etkisiz bir mücadele sergilemek durumunda kaldık.
You came here to find Rowan Morrison, but it is we who have found you and brought you here and controlled your every thought and action since you arrived.
Sen buraya Rowan Morrison'ı bulmaya geldin, halbuki seni bulan ve buraya getiren biziz, ve geldiğinden beri senin her düşünceni ve hareketini kontrol ettik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]