What you do is tradutor Turco
19,812 parallel translation
So... So what you do is you... You open yourself up, and let Him guide you.
Yapman gerekense kendini ona teslim edip sana yol göstermesine izin vermem.
I want to give you a real support system, because, honestly, Diane, what you do is so croosh.
Sana gerçek bir destek sistemi vermek istiyorum Diane çünkü yaptığın şey çok "Croosh."
I know what you do is a job, too. Of course.
- Tamam, tamam, biliyorum sen de çalışıyorsun.
Do you know what it is?
Ne olduğunu biliyor musun?
You've got no idea what this thing is going to do to you.
O şeyin sana ne yapacağını bilmiyorsun.
Now what you got to do is get over that tall wall of yours and try harder out there. Earn for me.
Simdi yapmaniz gereken sey o uzun duvarlarinizi asmak ve disarida daha cok cabalayip benim icin kazanmak olacak.
Isn't that what you do?
Senin yaptığın iş bu değil mi?
Or even if you do. Marriage is not the answer, is what I'm saying.
Evlilik bir sonuç değil, bunu söylüyorum.
Hey, friend, um, this sounds like a weird question. What year do you think it is?
Tuhaf bir soru olduğunun farkındayım ama hangi yılda olduğumuzu sanıyorsunuz acaba?
This is what I want you to do.
Yapmanı istediğim şeyi söyleyeyim.
An even simpler way to say it is... I know who you are, and I know what you do.
Daha basit bir şekilde söylemek gerekirse kim olduğunu ve ne yapacağını biliyorum.
Your blood, what is inside you, even we do not know the possibilities yet.
İçindeki kan... Biz bile tüm olasılıkları henüz bilmiyoruz.
Do you know what that is?
Ne olduğunu biliyor musun?
I want to help. I admire what you're trying to do, but the best way to help is to just leave this to the police.
Yaptıkların için teşekkür ederim ama yardım etmenin en iyi yolu bu işi polise bırakman.
And what do you think is gonna happen when we get there?
Oraya vardığımızda ne olacağını düşünüyorsun peki?
Do you know what Pied Piper's product is, Richard?
Pied Piper'ın ürünü ne biliyor musun Richard?
Is that, like, what you do?
Böyle mi yaparsın hep?
This, the world, the dead, what do you think is happening?
Bu dünya, ölüler... Neler olduğunu sanıyorsun?
I volunteered at County USC through high school. The nurses taught us that what you don't say to patients is as important as what you do say.
Ben lise boyunca İlçe USC gönüllü.
Is that what you think humans do?
İnsanlar böyle mi yapıyor sanıyorsun?
Destroying people is what I pay you to do, so I don't think about the people I'm destroying.
Mahvetme işini sen yap diye para alıyorsun. Böylece mahvettiklerimi düşünmüyorum.
Do you not know what an agent is?
Menajerlik ne demek, bilmiyor musun?
Don't do that thing where you write down your thoughts instead of what the person is actually saying.
Kadının söyledikleri yerine aklından geçenleri yazma.
And what do you do, Ralph, that you can just hop on a plane to Cairo?
Atlayıp Kahire'ye gidebildiğine göre sen ne iş yapıyorsun Ralph?
What do you think it is?
- Ne sanıyorsun?
You really think that this is what we should do, babe?
Gerçekten bunu yapmamız gerektiğini düşünüyor musun, bebeğim?
But I didn't drink, and what we're trying to do here is help you, ma'am.
Ben içmedim ve size yardım etmeye çalışıyoruz hanımefendi.
And what do you think this is about, exactly?
Sence bu ne ile alakalı?
You know, the thing about private military contractors is that they love gabbing with strangers about what they do.
Özel askeri kuruluşlar yabancılarla ne yaptıklarını konuşmayı çok sever.
The question is, what do you want it for?
Asıl soru, onu ne için istediğiniz?
What is it you do exactly?
Tam olarak ne işle meşgulsünüz?
Are you sure this is what you want to do?
Yapmak istediğinin bu olduğuna emin misin?
Hey, do you know what time it is?
Hey, saat kaç biliyor musun?
He smells like karate, and I love it... And he's getting dressed now, so what I need you to do is I need you to go to my house, stop what you're doing, and throw a rock through my sliding glass door right now, okay?
Karate kokmasına bayıldım ve şu an giyiniyor o yüzden senden yaptığın işi bırakıp hemen evime gidip sürgülü cam kapımdan içeri bir taş atmanı istiyorum tamam mı?
You know, you can do a little exploring, get on a dating Web site or something, see what else is out there.
Bence sadece, iki kere öpüşmüş iki normal insan gibi davranmalıyız. Biraz keşif yapabilirsin. Bir arkadaşlık sitesine gir ve dışarıda neler olduğuna bak.
I hate you, Johnny Jackson, for making me do what you did.
Bana yaptırdığın iş yüzünden senden nefret ediyorum, Johnny Jackson.
Now, what-what I was actually gonna say is do you want to print your boarding pass at the airport and use their ink instead of ours, but I like that yours ended with sex.
Aslında, benim diyeceğim şey biletini havaalanında çıkarttırsan onların mürekkebini kullanmış olursun ama senin senin seksten bahsetmen hoşuma gitti.
- What kind of work do you do?
- Ne tür bir iş yapıyorsunuz?
So now what we will find out is, who do you work for, and how did you find the doctor?
Yani kimin için çalıştığınızı ve doktoru nasıl bulabildiğinizi öğrenmek zorundayız.
What you're about to see... if what you say is true... Do not be weakened by sympathy.
Dedikleriniz doğruysa görmek üzere olduğunuz şey karşısında lütfen yumuşamayın.
That is what you do.
İşin bu.
Do you have any idea what a paradox is?
Paradoks ne demek, biliyor musunuz?
What is this about? What did you do?
Mesele ne?
That is what you were supposed to do!
Yapman gereken buydu!
I guess what I'm saying is if you think you need to do something to make up for that, don't think that.
Demem o ki bunu telafi etmek için bir şey yapman gerektiğini düşünüyorsan sakın böyle düşünme.
I don't want to do any of those things, because what they don't allow me to do is put on those headphones and tune you out.
İstemiyorum çünkü hiçbiri kulaklık gibi sesini duymamamı sağlamıyor. Aman ne güzel!
Uh-uh. What do you think his next move is?
Bir sonraki adımı ne olur sence?
It's like an open wound. And eventually what you're gonna do is you're gonna say something that you cannot take back.
Eninde sonunda pişman olacağınız şeyler söyleyeceksiniz.
So the question is, what are you gonna do with yours?
Soru şu, nasıl bir hayat istiyorsun?
What is the first thing to do when you get caught by the enemy?
Düşman tarafından yakalandığında yapılacak ilk iş nedir?
Do you know what Captain Yoo does exactly?
Acaba Yüzbaşı Yoo'nun tam olarak nasıl bir iş yaptığını biliyor musunuz?
what you doing 662
what you gonna do 218
what you see is what you get 43
what you're saying 36
what you mean 171
what you've done 36
what you looking for 39
what you say 98
what you doing there 22
what you think 150
what you gonna do 218
what you see is what you get 43
what you're saying 36
what you mean 171
what you've done 36
what you looking for 39
what you say 98
what you doing there 22
what you think 150
what you talking about 132
what you waiting for 35
what you did today 21
what you saying 32
what you're talking about 38
what you 83
what you see 32
what you doing here 137
what you do 132
what you can do 18
what you waiting for 35
what you did today 21
what you saying 32
what you're talking about 38
what you 83
what you see 32
what you doing here 137
what you do 132
what you can do 18